Eskiden Yozgat'a bağlıymış Aşağıihsangazi köyü... Kırıkkale'nin il olmasıyle birlikte "daha çok hizmet alırız" düşüncesiyle Kırıkkale'nin ilçesi Delice'ye bağlanmışlar hem de bir sürü gayretle... Bunun sonucu olarak da, bazı olumlu sonuç elde etmişler.

Yozgat'tan Ankara'ya dönerken uğradığım Aşağıihsangazi köyünde köy sakinlerini evlerinin önünde, birer ikişer sohbet ederken buluyorum. Bir bitkinlik ve ümitsizliği hissediyorum hal ve tavırlarından. Gazeteci olduğumu önce söylemiyorum, sohbetimiz ilerleyince onlar benim gazeteci olduğumu farkediyorlar.

Köy muhtarı Hüsamettin Karademir ve eşi ilgilerini esirgemiyorlar. Köy imamı ise tüm ısrarlarıma rağmen konuşmaktan kaçınıyor. Tabii ki devlet memuru oluşu itiyor onu sessizliğe.. "Herkes konuşmalı, köy imamı ve köy öğretmeni daha çok konuşmalı, bilgilerini aktarmalı halka, görüş ve düşüncelerinden, gelişen olaylardan haberdar etmeli insanları" uyarısını yapmamı imam ilgi ile dinleyip hak veriyor.

Köy sakinlerinden Mahir Uyar "Bizde konuşacak hal mi bıraktılar, Ecevit soluğumuzu kesti, ben oyumu MHP'ye vermiştim, şimdi bin pişmanım, istediğimiz gibi çıkmadı, bizden değil, Ecevit'ten yana tavır koyuyorlar; sizin anlayacağınız çok korkak ve ürkek çıktı" diyor. Uyar'ın bu konuşması köy muhtarı Hüsamettin Karademir'i cesaretlendiriyor ve birbiri ardına açıklamalar yapıyor:

"Çiftçiliği bitirdiler, tabii biz de bittik sayılır. Utanmasak tarlalarımızı ekmeyeceğiz. Dostlar alışverişte görsün misali yapıyoruz işlerimizi. Geçen sene 70 ton buğday kaldırdım 700 milyon para kazandım.. Bir yıl bu para ile geçin geçinebilirsen! Sığırcılık ve hayvancılık yapıyoruz ama idareten. Ahırlarımızda küçük baş hayvan besliyoruz, onların da kar getirici bir durumu yok, veya yeterli değil.

Bu hükümet çiftçi düşmanı

Bu hükümet bizden yana değil. Çıkarttıkları kanunlar ve aldıkları kararların tamamı bizim aleyhimize. Kemal Derviş elbetteki bizim görüş ve düşüncemizde olamaz, çünkü bize yabancı. Bizim devlet ilişkilerimizde oldukça cimri ve katı davranıyorlar. Geçen yıl 600 milyon liralık kredi almıştım üç kefil 70 dönüm tarla ipotek verdim. Köylü sesini hiç duyuramıyor. Duyurmaya kalkarsak çeşitli engellerle karşılaşıyoruz.

Partizanlık had safhada. Bunları bir örnekle tescillemek istiyorum; geçenlerde Sağlık Bakanımız sayın Durmuş'un kardeşi Fatih Durmuş'un yanına gitmiştim, beni görür görmez "hangi partilisin?" dedi. Yıkıldım kaldım.. Ne diyeceğimi şaşırdım!.. Bu davranışlar partilere puan kazandırmaz.. Muhtarlar köye gelecek hizmetleri düşünürler. Kim ne kadar hizmet getirir ve hangi parti buna vesile olursa o parti tercih edilir."

Köy sakinlerinden Mahir Uyar araya giriyor: "Biz, bizim halimizden anlayan birisinin başa geçmesini isteriz. Örneğin Lütfullah Kayalar Tarım Orman Köyişleri Bakanı olduğu zaman geldi köyümüze su... Şimdi ANAP Genel Başkanlığına aday olduğunu duyduk.. Onu destekleriz tabiiki. Artık parti genel başkanları şapkalarını önlerine koyup düşünmeliler ve halkın istemediğinin bilincine varıp kendiliklerinden çekilmeliler." Aşağıihsangazi köyü yeni yerleşim alanına pek yakışmış. Köy arazisi yeterli, verimli bir toprağa sahip; ancak yeterli hizmeti görebilmiş değil. Fakat bu sene tüm ihtiyaçlarının giderileceği konusunda köylüler ümit besliyorlar. Ben de yapılan girişim ve çalışmalardan aynı duyguya kapıldım. Biraz daha yeşillik ve biraz daha teşvikle bir Paris köyü olur bu köyümüz. Buradan seslenmek istiyorum devlet yetkililerine, "Böylesine güzellikleri ve özellikleri olan, insanlarının herbirinin bir diğerinden akıllı ve saygın bir kişiliğe, çalışkanlığa sahip olan köylerimize ve köylülerimize sahip çıkmakla sanırım büyük aşamalar kaydederiz, ve hep birlikte mutlu oluruz; gelin bu makbul ve muteber insanlara sahip çıkalım. Onlar yetiştirsin biz bitirelim fikrine asla tahammül edemiyorum, benim köylüm "milletimin efendisi değil, beyefendisi olmalı."