T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Telekom'da da IMF kazandı

Devlet Bakanı Derviş ile Ulaştırma Bakanı Öksüz arasındaki Türk Telekom krizi, IMF'nin Türkiye üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.

Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz arasında yaşanan Türk Telekom krizi, IMF'nin Türkiye üzerindeki egemenliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Meclis'te hangi yasanın ne zaman çıkarılacağından, memur ve işçilere verilecek zamlara kadar birçok konuda hükümete talimat veren Uluslararası Para Fonu'nun, son olarak Telekom yönetimi değiştirilmezse, 1,5 milyar dolarlık kredinin verilmeyeceğini açıklaması bardağı taşıran son damla oldu.

IMF ve Dünya Bankası temsilcileri, verdikleri borçların karşılığında, Meclis'ten hangi yasanın ne zamana kadar çıkarılacağından, kamu kurumlarına yapılacak atamalara, memura ve işçiye verilecek zamdan çıkarılacak vergilere kadar tüm kararlarıa karışır hale geldi. Örneğin Washington'da, Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi ve Amerika Musevi Komitesi tarafından 18 Mayıs tarihinde düzenlenen "Türkiye-İsrail ilişkileri" adlı panelde konuşan Avrupa'dan sorumlu ABD Dışişleri Bakan yardımcı vekili James Swigart, "Türkiye reform planlarını eyleme döktükçe sözümüzü tutmayı sürdüreceğiz" diyerek, hükümeti üstü kapalı tehdit etti.

Wolfensohn'un mektubu

Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'un, 19 Nisan'da Başbakan Ecevit'e gönderdiği mektupta, kredi musluklarının açılması için, hükümetten banka reformlarının acil olarak gerçekleştirilmesi ve devletteki savurganlığa son verilmesi gerektiğini bildirdi. Wolfensohn, kasım krizinden sonra aralık ayında Başbakan Ecevit'e gönderdiği mektupta da, Türk Telekom'un yüzde 33,5'luk hissenin yönetim hakkıyla birlikte satılmasını istemişti. IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen de, 8. gözden geçirme incemelerini tamamladıktan sonra yaptığı açıklamada, hükümeti hububat ve kamu toplu sözleşmeleri konusunda eleştirerek, 1,5 milyar dolarlık kredinin serbest bırakılması için Emlak Bankası'nın tasfiye edilmesi ve Türk Telekom'un yönetiminin değiştirilmesi gerektiğini açıkladı.

Bakan Derviş iki kez 'istifa'yla tehdit etti

Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ile arasında patlayan Telekom krizinde iki kez istifa tehdidinde bulundu. Önceki gün yapılan görüşmelerin ardından Bakan Derviş dün de Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın makamında Bakan Öksüz ile yaptığı görüşmede ikinci kez "istifa" etmeyi gündeme getirdi. Bakan Derviş, dün sabah Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile görüşmek için Başbakanlık'a gelişinde gazetecilerin Telekom sorularına şu yanıtı verdi: "Ekonomideki çok önemli kuruluşlarla ilgili bazı yanlış değerlendirmeler var. Biz bu programı açıkladığımız zaman, ekonomide bilgili, saygın, tecrübeli olmanın önemli olduğunu söyledik. Yönetim kurullarında bir partiye bağlılık kriter olmayacaktır ve olmamalıdır. Bu ekonomiyi, eğer partiye bağlılık kriterlerine göre yöneteceksek işimiz çok zor. 3+3 ya da 3+1 gibi formüller değil."

Yılmaz devrede

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da Telekom krizinin aşılması için arabulucuk yaptı. Gelişmelerin krize dönüşmesi üzerine harekete geçen Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın yanısıra, Derviş ile birer görüşme yaptı. Yılmaz'ın Özkan ile yaptığı görüşme sonrası 3+3+1 formulünün ortaya atıldığını ileri sürülürken, Derviş ile yapılan görüşmede de sorunun diyalog çerçevesinde çözülmesi konusunda görüş birliği oluştu.

Bakan Öksüz 'istifa' tehdidine 'rest' çekti

Telekom Üst Kurulu'na yapılacak atamalarla ilgili kriz Ankara'da adeta hükümet krizine dönüştü. Üst kurula atanacak üyelerde anlaşamayan Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ile Devlet Bakanı Kemal Derviş arasında yaşanan tartışmada Derviş'in istifa restine karşılık Öksüz'ün "İstifa etmek istiyorsan seni kimse tutamaz" dediği öğrenildi. Dün sabah erken saatlerde başbakanlığa gelerek Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın odasında Bakan Enis Öksüz'le biraraya gelen Devlet Bakanı Kemal Derviş, Öksüz'e 15 kişilik bir liste vererek bunların içinden istediği isimleri seçmesini önerdiği, ancak Öksüz'ün de önerilen isimlerin hiçbirini kabul etmediği ortaya çıktı.

Toplantıdan sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Öksüz, "Benim anlaşmazlığım yok. Erkekçe sözümde durdum. Attığım her imzaya sahip çıktım. Mertçe, yiğitçe her şeyi yaptım. Onlardan da aynı hareketi, aynı erkekliği, mertliği bekliyorum. Başka hiçbir beklentim yok" diye konuştu.

İnceldiği yerden...

Başbakanlık'taki toplantıdan sonra Meclis'e gelerek Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gelişmeleri görüşen Öksüz'ün, Bahçeli'ye Derviş'in istifa tehditini hatırlattığı ancak Bahçeli'nin de "İnceldiği yerden kopar" diyerek, geri adım atılmamasını istediği öğrenildi.

Öksüz 4, Derviş 2 isim belirledi

Hükümetin MHP kanadı ile Devlet Bakanı Kemal Derviş arasında yaşanan Türk Telekom krizi çözüldü. Varılan mutabakata göre yönetim kuruluna 4 üye Enis Öksüz, 2 üye Kemal Derviş, 1 üye ise Başbakan Bülent Ecevit tarafından belirlendi.

Krizin aşılması için Hüsamettin Özkan arabuluculuk görevi üstlendi. Bakan Öksüz, Hüsamettin Özkan ile bir süre görüştü. Daha sonra Bakan Derviş, Özkan ile bir süre görüştü. Özkan ile yaklaşık 45 dakika süre ayrı ayrı görüşen Derviş ve Öksüz Başbakanlıktan yine farklı zamanlarda ayrıldılar. Başbakan Ecevit'in, hükümeti bozmak isteyen çevrelerin, MHP'yi yıldırmaya çalıştığını belirtmesi krizin çözülmesinde etkili oldu. Ecevit'in açıklamasını izleyen MHP lideri Bahçeli, Özkan'ı çağırarak, "5 üyenin MHP'den belirlenmesi yerine, bir üyeyi sayın Başbakan belirlesin" dedi. Özkan'dan bu mesajı alan Başbakan Ecevit, Derviş'i arayarak, "Bir üyeyi ben atayacağım" dedi. Derviş'in de kabul etmesi üzerine, kriz aşıldı.

Krizin aşıldığı haberi ilk olarak Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz tarafından duyuruldu. Telekom krizi Enis Öksüz ile Kemal Derviş'in yönetimde çoğunluğu sağlayacak şekilde, 5+2 formülünde ısrar etmeleri üzerine patlak vermişti.

İŞTE TELEKOM YÖNETİMİ

Öksüz'ün belirledikleri: İbrahim Hakkı Alptürk, Emin Murat Esin, Ercüment Özçelik, Murat Sezginer.
Derviş'in belirledikleri: Devrim Çorbacıoğlu ile Ziya Öztoprak.
Ecevit'in belirlediği: Nihat Özdemir.

 
Hükümeti bozmak istiyorlar
Koalisyon ortağı liderler arasında tam uyum olduğunu belirten Başbakan Ecevit, hükümeti bozmak isteyenler bulunduğunu savunarak, "MHP'yi usandırmak istiyorlar" dedi.
Kutan: Mücadeleye devam
Kırgınlıkların bir kenara bırakılmasını isteyen kapatılan FP'nin Genel Başkanı Recai Kutan, "Geçmişi bir kenara bırakarak, geleceğe bakmalıyız. Yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Erdoğan'dan 'milli' çıkış
İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'ABD destekli' olduğu iddialarına sert tepki göstererek, "Benim ne kadar milli olduğumu herkes bilir" dedi.
Bahçeli'den ince mesajlar
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, siyaset kurumunun bütün sorunların temel çözüm aracı olduğunu ve bu kurumu zayıflatmak, karalamak ya da çirkinleştirmenin demokrasinin altını oymayla eşdeğer olduğunu söyledi. Milletvekili transferleri ile bir süredir gündemde olan MHP'de ilk adım atıldı, Ordu Bağımsız Milletvekili Yener Yıldırım, partiye katıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilkeli ve gönül birliği içinde oldukları herkese kapılarını açıktaklarını söyledi. Bahçeli, Türkiye'nin son sorunlar bataklığından kurtulmasının tek yolunun yolsuzluklarla mücadele de yattığını belirterek, sağlıklı ve sosyal bir gelişmenin yolsuzlukları tasfiye etmiş, bir sistemde ortaya çıkacağını söyledi. Bahçeli, Anayasa değişikliği paketini eleştiren çevrelere de sert çıkarak, "Düne kadar, çeşitli değişim ve dönüşüm programları hazırlayıp pazarlamaya çalışanların şimdi bunları inkar edip karalama programları geliştirdikleri göze çarpmaktadır. Bu de yetmezmiş gibi, bazen Türkiye'ye ihanet edildiğinden, bazen de hiçbir şey yapılmadığından dem vurmaya çalışmaktadırlar" dedi.MHP lideri, siyasetin bütün sorunların tek çözüm yeri olduğunu hatırlatarak, "Siyaset kurumunu zayıflatmak , karalamak ya da çirkinleştirmek demokrasinin altını oymakla eşdeğerdir. Bunu en iyi siyasilerin kendisi takdir etmelidir. Siyasetçiler, bun utakdir edip benimsememeleri durumunda ise, kendilerini tasfiye etme sürecisi başlatmış olacaklardır. Bilinmelidir ki şahsi ya da parti çıkarı için her kılığa kolayca girebilecek, her değeri kolayca istismar edip sahiplenebilecek olanlar, ancak milliyetçi hareketin gölgesiyle siyasi mücadele yürütebilir. Bizim siyaseti gölge oyunu zannedenlerle uğraşacak ne zamanımız ne de düşüncemiz bulunmaktadır" diye konuştu.

29 Haziran 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED