T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Siyaset, zor zenaat(mış)...

Siyaset, ülke ve insanları yönetme sanatı ise, bugüne kadar işler iyi gitmeyince, bunun vebalini de halka değil, seçilenlere veya yönetim için, tabandan yetki alanlara yüklemek gerekir.

Hele, Türkiye gibi, siyasal kurumları ile partileri yarım asırdır rayına oturmamış bir ülkede, parti kapatmak olağan, hatta "siyaseten adam asmak"la daha ileri derecede bir "siyaseten sindirme" yöntemleri varsa, yadırgamamak icap eder.

Milyonlarca seçmenin oyunu alan bir parti, bugün "karar" aşamasında! Yeni bir "simge" ile TBMM'nde yer almak zorunda!..

"Siyasî" bir davada, karar verme durumunda olan üyelerin, bu durumu "hukukî bir zemin"e oturtma için çalışırken, sonuçta "kapatma" kararı çıkmışsa, bunun ardından da, "Anayasa değişikliği" gündeme gelirse, varın siz geçmişin ser-encamının acılarını hatırlamış olmayın!

Seksenli yıllarda, Teşviki'yedeki evinde, Samet Ağaoğlu ile konuşuyorum. (O kadar koyu Atatürkçü ki, oğluna Mustafa Kemal adını vermişti.) DP döneminde, Menderes'in en çok değer verdiği bir siyaset adamı ve Serbest Fırka'nın kurucularından Ahmet Ağaoğlu'nun oğlu.. Azerbaycanlı! Babası, Türkiye'ye gelmeden önce, "İslam'da Kadın" adlı bir eser yazmış, partisinin fikriyatını yaymak için de "Yarın" adlı bir gazete çıkartmıştı.

Samet Ağaoğlu'na da yazarlık, babasından intikal eder.

Ve 60 İhtilâli'nden sonra "Babamın Arkadaşları" ile "Aşina Yüzler"i yazar!

Soyadları "Ağaoğlu" ya, onlara "Ağayef" diye hitap ederek, tekmeleyip, içeriye tıkarlar!

"Bizi bile, Azeri olduğumuz için, Ağayof diye tahkir yollu bir tavır takınmışlardı" diyerek, ihtilalcilerin, kinlerinin ta 30'lu yıllardaki fırka denemesine kadar gidip, üstlerine geldiklerini ifade etmek istemişlerdi!

Nitekim, babasının arkadaşlarından olan, İstiklal Mahkemeleri üye ve savcısı Avni Doğan'ın ihtilalcilerle işbirliği tutup, CHP'yi iktidarda tutmanın hesaplarını yaptığını söylemişlerdi.

Avni Doğan, "kanlı bir ceket"le dolaşıp durmuş, Atatürk'le Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşalar ile Rauf Bey'in aralarının bozuşmasında oynadığı rolün yanında, ona göre "CHP ihtilalle kol-kola gitmeli, aksi halde seçimlerde kazanmak şöyle dursun, 5-10 mebus çıkarmak bile zor, CHP'yi ancak terör havası, bu havanın baskısı ile yapılmış seçimler kurtarabilir"miş!..

Kırk yıl sonra, işler değişmiş veya herkes demokratik yöntemleri uygulayıp, iktidar yolunu açmak için mi çalışıyor, diye sormak gerek!


29 Haziran 2001
Cuma
 
SADIK ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED