ABD'nin en etkin gazetelerinden New York Times, Türkiye'de yaşanan ekonmik krizin en ağır darbeyi basına vurduğunu yazdı. Gazetede, Douglas Frantz imzasıyla çıkan yazıda, "Türk medyasının, ekonomik krizle ve ülkenin istikrarına yönelik oluşturduğu tehditle ilgili haberler verirken, televizyon kanalları ve gazetelerde çalışanların dörtte birinin kendini işten çıkarılmış halde bulduğu" belirtildi. Yazıda, krizden hiçbir sektörün basın kadar etkilenmediği ve 12 bin basın çalışanından 3 bininin işsiz kaldığı vurgulandı. Gazete sahiplerinin işçi çıkarmayı, düşen reklam gelirleri ve ekonomik krize bağladıkları belirtilen yazıda, krizin Türk medyasının kötü alışkanlığını da gözler önüne serdiği belirtildi. İşten çıkarmaların medya sektöründe geçmişte yaşanan programsız aşırı büyümeden kaynaklandığı ifade edilen yazıda, bu durumun arkasında, "özgür gazeteciliğin gelişmesinden ziyade, gazete patronlarının, özellikle devlet ihaleleri başta olmak üzere, diğer yatırımlarını destekleme kaygısının" yattığı belirtildi.

İşten çıkarmaların siyasi olduğu iddalarını hatırlatan yazar, sosyal ve siyasi tanınma peşindeki işadamlarının çareyi medya organlarını satın almakta bulduğu yönündeki fikirlere yer verdi. Gazete, Sabah Grubu gibi köklü kurumların bile bankacılık ve sigorta gibi sektörlere yayıldığını kaydetti.

Binlerce dolar maaş alıyorlar

Çoğu gazetelerin ve 17 ulusal televizyondan büyük kısmının çok para alan köşe yazarları, ünlü kişiler ve cinsellik gibi unsurlara bel bağladığı belirtilen yazıda, Türkiye'de çoğunluğun dini olan İslam'ın kısıtlamasına rağmen, en çok satan gazetelerin rutin bir şekilde İngiliz tabloitlerindeki gibi yarı çıplak kadın resimleri yayınladığı ifade edildi. Büyük gazetelerde sayıları 20 ila 30 arasında değişen köşe yazarlarının çoğunluğunun eski hükümet yetkilileri olduğu hatırlatılan yazıda, yazarların aylık binlerce dolarlık maaşlarına karşın muhabirlerin çoğunun maaşlarının 500 ila 1000 dolar arasında değiştiği belirtildi. Tiraj ve okuyucu sayısının faturaları ödeyecek kadar yeterli olmadığına dikkat çeken gazete, 65 milyonluk ülkede okuyucu sayısının 3 milyon olduğunu ve bu sayının giderek azaldığını yazdı. Ancak genel giderler ve bazı köşe yazarlarının masraflarının gazete sahiplerinin diğer işlerinden gelen paralarla ödendiği vurgulanan yazıda, medya holdinglerine ait iki finansal kuruma devlet tarafından el konulduğu hatırlatıldı. İhlas Grubu'nun, bünyesinde bulunan İhlas Finans'a el konulmasının ardından sahip olduğu gazete, haber ajansı ve televizyonda çalışan elemanlarından 300'ünü işten çıkardığını yazan New York Times, ülkenin en büyük gazetelerinden ikisine, düzinelerce dergiye ve televizyon kanalına sahip olan Sabah'taki işten çıkarmaların daha da büyük olduğunu kaydetti.

Sabah-Yeni Şafak polemiği

Ünlü bir gazeteci ailesinin oğullarından olan Dinç Bilgin tarafından kontrol edilen şirketin aynı zamanda batık bankalardan biri olan Etibank'a da sahip olduğu hatırlatılan yazıda, Bilgin'in Etibank davası ile ilgili olarak cuma günü gözaltına alındığı ifade edildi. Ekonomik krizle boğuşan Bilgin'in Yeni Binyil gazetesini kapattığı ve Sabah'tan çok sayıda eleman çıkardığı belirtilen yazıda, Sabah operasyonunuda 1400 kişinin işini kaybettiği ve işten çıkarmaların sürebileceği kaydedildi. Sabah'ın Etibank'a sahip olmasının, diğer bir büyük holding olan Albayrak Grubu'nun sahibi olduğu Yeni Şafak ile acı bir kavga başlattığını kaydeden yazar, Yeni Şafak'ın, Sabah'ın sahiplerinin Etibank'ın parasını kötüye kullandıkları yönündeki haberlerinden sonra, Sabah gazetesinin de birinci sayfadan Albayrak Grubu'nu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden ihale almakla suçladığını belirtti.

İşten çıkarmalar siyasi

Gazete, işsiz kalan gazetecilerden bazılarının hükümeti ve eski işverenlerini eleştirdikleri için işten çıkarıldıklarını bu durumun da ekonomik krizin muhalif safları temizlemek için kullanıldığı yönündeki iddalara yolaçtığını yazdı. Medya patronlarının ekonomideki kötü gidişatı açık sözlü ve özgür fikirli gazetecileri işten çıkarmak için kullandığı yönündeki görüşlere yer verilen yazıda, işten çıkarılmaların yüzde 20'sinin ekonomik, yüzde 80'inin ise siyasi olduğu şeklindeki oranlamalar yer aldı. Gazete, ekonomik krizden herkesin acı çekmediğini belirterek, Sabah Grubu'ndaki ATV televizyonunun 'anchor'ının 2 milyon dolar transfer ücreti ile rakip kanala geçtiğini hatırlattı.