[ Yeni Safak Online - Hayat

Kanser kuşatması

Kanser, sadece alkol ve sigara gibi zararlı maddelerin kullanımı ile hayatımızı tehlikeye sokmuyor. Prof. Dr. Ergun Göney, hava kirliliğinden cep telefonuna, gofretten diş macununa kadar dörtbir yanımızın kanserojen unsurlarla çevrili olduğunu söylüyor.

Türk Kanser Derneği Başkanı Prof. Dr. Ergun Göney, cep telefonlarından çocukların elinden düşmeyen gofretlere kadar kullandığımız pekçok üründe kanser riski bulunduğunu söyledi. Dünya Kanser Haftası nedeniyle dün dernek merkezinde açıklama yapan Prof. Dr. Göney, "Gıda maddelerinin dayanıklılık sürelerinin artırılması için kullanılan birçok madde kanserojen etki taşıyor. Fakat üreticiler, bunların anlaşılmaması için, tıbbi terimler kullanmak gibi değişik yollara başvuruyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Göney, kanserojen maddelerin başında, tarımsal ilaçların yanısıra, diş macunlarında kullanılan fluorid, deodorantta bulunan alüminyum, tatlandırıcılardaki aspatram'ın bulunduğunu kaydetti.

'Erken teşhis hayat kurtarır'

Kanserin, erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Göney, "Bunun için herhangi bir tehlike görmeden yılda bir kez check-up yaptırmalı ve özellikle sigara/alkol gibi bağımlılık yapan ve vücuda zarar verdiği kesin olarak bilinen maddelerden uzak durulmalı. Kanser, ani ölümle sonuçlanan kalp hastalıklarının ardından ölüme sebebiyet veren hastalıkların başında geliyor. İstatistiklere göre, erken teşhisle, her üç kanserliden biri kurtulabilir. Kansere neden olan unsurların başında ise kimyasal kanserojen maddeler geliyor" diye konuştu.

200 bin kanserli

Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de yılda 200 bin kanser hastasının tedavi edildiğini açıklayan Prof. Dr. Göney, "Bu rakam, her yeni doğan on kişiden üçünün, hayatı boyunca kansere yakalanma riski taşıdığı anlamına geliyor. Yani, Türkiye'de 2 milyon civarında insan kanser riski ile burun buruna" dedi.

Öte yandan araştırmaların, erkeklerde kanser nedeniyle ölüm riskinin daha fazla olmasını ihmalkarlık ve daha fazla sigara tüketmeye bağladığını belirten Prof. Dr. Göney, kanser tedavisi için halen radyoterapi, kemoterapi, radyoizotop, immunoterapi gibi yöntemlerin kullanıldığını, erkeklerde en çok prostat ve akciğer kanseri görülürken, kadınlarda meme ve rahim kanseri olarak belirdiğini kaydetti.

İŞTE A'DAN Z'YE KANSER

Akciğer kanseri sigara içenlerde daha fazla görülüyor.

Ayakkabı sanayiinde çalışanların akut lösemiye yakalanma riski yüksek.

Aşırı güneş ışınları, cilt kanseri gelişmesinde önemli rol oynuyor.

Virüsler kanserin gelişmesinde kolaylaştırıcı faktör.

Hepatit-B geçirenlerde, karaciğer kanseri daha sık görülüyor.

Genetik faktörler kansere sebebiyet veren unsurlar arasında.

Yapıştırıcılardaki maddeler, mesane kanserine neden oluyor.

KANSER BELİRTİLERİ

Uzun süre iyileşmeyen yaralar.

Rahimden gelen anormal kanama ve akıntı.

Ses kısıklığı ve sebepsiz öksürük.

Yutkunma ve hazımda zorluk.

Vücuttaki benlerin büyümesi.

Göğüslerde veya vücudun başka yerlerinde beliren sertlikler.

Büyük ve küçük abdest yapmada güçlük çekme.

Ümmühan ATAK

Çalışan çocuğun 'adı yok'
Türkiye'de 843 bin 944 çocuğun çalıştığı işyerinin hiçbir yerde kaydı yok. 12-19 yaş grubundaki her üç çocuktan biri sanayi sektöründe çalışıyor.

Kanserden korunmak için yeşillik yiyin
Hava, su ve toprakta bulunan kimyasal maddelerin yüzde 80-90 oranında kansere yolaçtığı, kansere yakalanma riskini azaltmak için en önemli etkenin diyet uygulayıp, doğal yiyeceklerle beslenmek olduğu bildirildi.Times Health dergisinde yeralan bir araştırmada, kanserli hücrelerin gelişme hızını yavaşlatmada ve kanseri önlemede, vitaminlerin önemine dikkat çekilerek, yeşil, kırmızı, sarı sebzeler, taze meyve, süt, peynir, yumurta, yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler, lifli, kepekli besinler ve bazı minerallerin önemli rol oynadığı ifade edildi. Bu besinlerin yanısıra baklagiller, bezelye, karnıbahar, lahana, soğan türleri, sarmısak, taze ve kuru meyvelerin de yüksek oranda kanser önleyici maddeler içerdiği vurgulandı. Araştırmada şu görüşlere yer verildi: "Kanser riskini azaltmaya yönelik diyetler, taze sebze ve taze meyve bolca içermelidir."

Bunayanlar çevresini de bunaltıyor
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Önder Akyürekli, yaşlılık hastalıklarının dünyanın gelişen ve gelişmekte olan toplumlarında birey, çevresi ve ekonomi açısından büyük zararlar verdiğini söyledi. Akyürekli, bunama (demans) ve buna bağlı yaşlılık hastalıklarının, çalışan aile bireyi fazla olan gelişmiş ülkelerde büyük sorun haline geldiğini anlattı. ABD'de yılda 125 milyon doların yaşlılık hastalıklarına harcandığını, 2040 yılında ise bu rakamın 14 milyar dolara yükselmesinin beklendiğini kaydeden Akyürekli, şöyle devam etti: "Türkiye için bu rakamlar biraz daha düşük. Çünkü Türk aile yapısı hala geniş aile çizgilerinde. Elden ayaktan düşen, bunama hastalığı bulunan yaşlılar devlete bırakılmıyor ve bakımları aile bireyleri arasında yapılıyor.

3 Nisan 2001
Salı