T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Derin Hizbullah'ın planları

Gazeteci-yazar Ruşen Çakır'ın 'Derin Hizbullah' adlı kitabında bir şiddet örgütü olarak tanımlanan Hizbullah'ın resmi hedeflere yönelme ihtimaline dikkat çekiliyor.

17 Ocak Beykoz operasyonu ve Gaffar Okkan suikastinin ardından bütün dikkatleri üzerine çeken Hizbullah örgütünün bundan sonraki dönemde PKK ile işbirliği yaparak devlet hedeflerine yönelebileceği belirtildi.

Gazeteci-yazar Ruşen Çakır'ın kaleme aldığı 'Derin Hizbullah' adlı kitapta, bir şiddet örgütü olarak tanımlanan Hizbullah'ın, gücünü resmi hedeflere yöneltme ihtimaline dikkat çekildi. Çakır, resmi ve gayri-resmi kaynaklardan yararlanarak hazırladığı kitapta, örgütün Kürt hareketine dahil olabilmek için geçici bir süre için PKK ile işbirliğine gidebileceğini yazdı. Çakır'a göre Hizbullah, İmralı sonrasında başlayan PKK'nın siyasallaşma sürecinde boşluğu doldurmak için Okkan suikasti gibi Doğu'daki belirgin eylemlerin yanı sıra Batı'daki hedeflere de yönelebilecek.

'Hizbullah bağımsız değil'

Ruşen Çakır, Metis Yayınları Siyah-Beyaz güncel kitaplar serisinden çıkan Derin Hizbullah'taki tezlerini Yeni Şafak'a açıklarken, "Hizbullah'ın uzun bir dönem devlete yönelik doğrudan bir eyleminin olmadığı doğrudur. Ancak Mısır'daki örgütler ve hatta Hamas bile bu süreci yaşamıştır. Bu örgütler devlet desteğiyle örgütlenmiş ama sonra devletin en büyük düşmanı olmuştur. Aynı şey Usame bin Ladin-ABD ilişkilerinde de görülebilir. Şu sıralar bu durum Türk Hizbullah'ı için de sözkonusudur" dedi.

Ruşen Çakır, Hizbullah'ın gücü ve eylem potansiyeli hakkında da şunları söyledi:

"Hizbullah bağımsız bir şekilde ele alınmalıdır. Bütün örgütlerin başka şebekelerle ve ülkelerle ilişkileri vardır. Hizbullah'ın da devletin değişik katmanlarıyla ilişkileri olabilir, başka ülkelerin gizli servisleriyle de olabilir. Ama bu, Hizbullah'ın bağımsızlığından ve gücünden birşey götürmez. Hizbullah, kendi iç dinamikleri, derinliği içinde ele alınmalıdır. Zaten bu yüzden kitabın adını Derin Hizbullah koyduk. Çünkü örgüt, tahminimizin çok ötesinde güçlü bir örgüttür. Bazıları için realiteyle yüzleşmek zor, bu yüzden işi yokuşa sürüyorlar. Hatta devlet, Okkan suikastinin sorumlularını hemen yakalayamayınca dezenformasyona gidiyor ve yabancı gizli servisler olasılığını gündeme getiriyor. PKK çevreleri de Hizbullah'ı kabul ederse çok şeyi açıklamak zorunda kalacak. Hizbullah bu ilişki dengesinde önemli bir yer tutuyor ve bundan sonra da tutmaya devam edecek."

Çakır'ın kitabının sonunda eski Hizbullah üyesi, yeni itirafçı Abdulaziz Tunç'un önemli açıklamalarını içeren bir röportaj da yer alıyor.



3 Nisan 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED