T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Aferin Güven...

Hürriyet gazetesi, Oramiral Güven Erkaya'nın anılarını yayınlamaya başladı.

Dizi ilk gün şu başlıkla çıktı:

"Aferin Güven çok iyi yaptın."

Erkaya, Başbakanlık'taki davette görevlilerden rakı istiyor, rakı servisi yapılmadığını öğrenince sinirleniyor, emir subayını gönderip dışarıdan rakı getirtiyor.

Gece Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, yatmaya hazırlanan Erkaya'yı telefonla arıyor ve şöyle diyor:

"Aferin Güven çok iyi yaptın. Ben de biliyorsun şarap içtim..."

Ben de, "Aferin Hürriyet, çok iyi yaptın" diyorum; bu anılar da olmasa, 28 Şubat'ın "militer bir kalkışma" olduğunu nasıl anlatacaktık.

Aşağıda okuyacağınız satırlar, seçimle gelmiş meşru hükümete karşı, "darbe tehdidi ve girişimi" dahil, hangi antidemokratik mekanizmaların devreye sokulduğunu anlatıyor.

Özetleyerek alıntılıyorum:

"BÇG'yi ben kurdum. Sincan olayları bardağı taşıran son damla olmuştu. Bu böyle devam edemezdi. Çevik Bir ve Hikmet Köksal'la biraraya geldik. Köksal ertesi sabah Sincan'da tankları yürüttü. Silahlı Kuvvetler'de rahatsızlık vardı. Genelkurmay Başkanı'nın odasında arkadaşlarla konuşurken ortaya değişik teklifler geldi. 'Darbe yapalım' deniyordu. Ben o zaman şunu savundum: 'Darbe için ortam hazırlanana kadar beklenilsin isteniyorsa, ama o zaman nasıl tayin edilecek? Biz kamuoyu önüne MGK'da çıkalım.' Bu önerim kabul gördü. MGK toplantılarında konuyu sürekli irdeledik. Ocak 97'den sonraki aylarda darbe yapılacakmış gibi bir hava oluşmaya başladı. Basında, 'Genelkurmay'da ve kuvvet komutanlıklarında ışıklar geç saatlere kadar yanıyor, bir hazırlık var' diye başlıklar çıkıyordu. Genelkurmay Başkanı'na şunu söyledim: 'Darbe havası işimizi kolaylaştırıyor. Büyük olasılıkla Erbakan seçime gidilsin diyerek koltuğunu Çiller'e devretmek üzere görevi bırakır. Demirel de hükümeti kurmak görevini Çiller'e değil, Mesut Yılmaz'a verir.' Davranışımızı aynen sürdürdük. Darbe olacakmış havası esmeye başladı. Erbakan o baskı ve korkuyla Başbakanlık'tan istifa etti. Bağırdılar çağırdılar ama Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini Yılmaz'a verdi."

(Yer kalmadı. Meselenin adlî ve hukukî yönünü yarın kurcalayalım. Bakalım bu apaçık "suç itirafı" cumhuriyet savcılarını harekete geçirecek mi?)


3 Nisan 2001
Salı
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED