T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Kıyasıya bir kıyas

Şampiyonluk yarışında Beşiktaş ve Trabzon sahneden çekildi. İlk devrenin yükselen yıldızlarından Gençlerbirliği "kupa finali"ne çıkmasına rağmen ligde gerilere düştü. Buna mukabil Gaziantep hâlâ iddiasını sürdürüyor.

Antep üzerinde durmak lazım.

Her an sürpriz yapabilir.

Galatasaray eksik kadrosu ile güçlü Beşiktaş'a karşı üstünlüğünü gösterdi. Demek ki maçın "ertelenip ertelenmemesi" de o kadar büyütülecek bir şey değilmiş. Galatasaray'ın kurulu mekanizması, yedekleri de bünyesinde uyumla kullanabiliyor.

Galatasaray'ı bekleyen tehlike "içerden" gelecektir. Bu da şudur: Okan ve Emre'nin transferinden sonra kadroda kalan öteki oyuncuların içerde tutulabilmesi. Unutmayalım ki bu takımın başarı grafiği sürekli yükselerek "doyum noktası"na ulaşmıştır. Bundan sonra bu grafik eğrisinin inişe geçmesi tabiîdir.

Galatasaray kadrosunu artık galip gelinen maçlar, alınan kupalar tatmin edemez. Bu kadronun hedefi sadece transferdir.

Ülke kriz içinde.

Pek çok güçlü denilen firma iflas ediyor, kepenk kapatıyor, bankalar batıyor, müesseseler çalışanlarına maaş ödeyemiyor. Türkiye gözünü dışarıya dikmiş, dışardan gelecek yardımı (parayı) bekliyor.

Elbetteki böylesi bir atmosferde de futbolcular Avrupa takımlarına gitmek isteyeceklerdir. İçerde transfer için verilen sözler, atılan imzaların gerçekleşme yüzdesi oldukça zayıftır. Galatasaray da bilindiği gibi bu malî krizi derinlemesine yaşayan bir kulüp.

Hakan gitti. Ardından Emre ve Okan. Hagi futbolcu bırakıyor. Taffarel'in durumu karışık. Popescu öylesine. Takım kan kaybediyor. İşte tam bu zaaf ânında Real Madrid maçı geldi. Sarı kırmızılı takımın bu maçı burada mutlaka kazanması lazım.

Bence kazanır da...

Buna mukabil Fenerbahçe yeni bir oluşum.

Malî meseleleri göründüğü kadarıyla fazla derin değil. Galatasaray'a nazaran bir parmak yukarıda duruyor.

Lakin Fenerbahçe oynadığı futbol ile güven vermiyor. Yimpaş maçını meleklerin yardımı ile aldı. Antalya öyle. Rize'de çuvalladı. Şimdi de Adana maçı. Siz bakmayın farklı galip geldiğine. Karşısında "düşme hattında çırpınan" bir takım vardı. Ve defansı inanılmaz hatalar yaptı.

Fenerbahçe'nin şansı Galatasaray'a kıyasen "başarıya susamış" olmasında yatıyor. Yönetim, taraftar, medya arkasında. Bu şartlar içinde şampiyonluğa motive olmak için daha müsait.

Bana sorarsanız, "dışarıdan gazel okuyan" birini "erken öten horoz" saymazsanız. Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansını "bugün için" yüzde ellibir görüyorum.

Yarın ne olabilir?

Şu olabilir: Galatasaray önce Real Madrit'i, ardından Yimpaş'ı devirir ve şanslar eşitlenir. Yimpaş maçı en az Real Madrit kadar önemlidir.

Bu arada Fener'in de Denizli'den sağlam dönmesi lazım.

Galatasaray'ın kritik ânı bu maçlara; Fenerbahçe'nin ise Antep karşılaşmasına bağlı.

O güne kadar yine başabaş kalırlarsa.

Eh, kozlarını Kadıköy'de paylaşırlar.


2 Nisan 2001
Pazartesi
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED