T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ
En büyük engel maliyetler

Praisegold Colection'ın sahibi Mehmet Polat, yüksek vergi ve maliyetler nedeniyle Uzakdoğu'yla rekabetin imkansız olduğunu söyledi.

Türkiye'deki yüksek vergi ve üretim maliyetleri özellikle küçük ve orta boy işletmeleri (KOBİ) derinden etkiliyor. Çin ve Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet edemeyen bu firmalar, daralan pazar nedeniyle de kapasitelerinin büyük bir bölümünü kullanamıyor. Praisegold (Altınödül) firmasının sahibi Mehmet Polat ile orta ölçekli firmaların içerisinde bulunduğu sorunları ve beklentilerini konuştuk.

Kaç yıldır bu sektörün içerisindesiniz?

Bu işe 1983 yılında çıraklık düzeyinde başladık. 1989 yılında kendi firmamızı kurduk. Sadece gömlek ve kravat üretiyoruz. Merkezimiz Gaziosmanpaşa'da. İmalat yerimiz Küçükköy'de yaklaşık 100 kişi çalışıyor. Osmanbey'de aynı isimle bir firmamız var. Oradan da yurtdışına satış yapıyoruz. Müşterilerimiz arasında Ruslar, Araplar, Balkan ülkelerinden gelenler yer alıyor.

Bavul ticareti deyince akla komşu ülkeler geliyor. Bu ülkelerle ticarî ilişkiniz var mı?

Suriye, Mısır, Arap ülkeleri, Ermenistan gibi ülkelere gümrük ve ambargo prablemleri nedeniyle mal satamıyoruz ama onlar başka ülkeler aracılığıyla mal alıyorlar. Fakat bu onlara çok pahalıya mal oluyor. Bu yüzden sınır ticaretinin geliştirilmesi gerekiyor. Yeni hükümetten komşu ülkelerle ticaretin geliştirilmesini istiyoruz. Türkiye'nin potansiyeli var. 3 yılda bu krizi atlatırız, tüm borçları da öderiz. Yeter ki özel sektörün önü açılsın.

'Yüzde 50 kapasite ile çalışıyoruz'

Sanayide kapasite oranı giderek artıyor. Ya sizde?

Kapasitemizin yüzde 50'siyle ancak çalışabiliyoruz. Daha fazla kişi istihdam edemiyoruz çünkü maliyet giderleri yüksek. SSK primleri yüksek, enerji maliyeti yüksek. Petrol fiyatları yüksek olduğu için hammadde fiyatları yüksek. Kumaş çok pahalı. Girdiler yükselince mal pahalı oluyor. Diğer ülkelerle rekabet edemiyoruz. Çin ve Uzakdoğu ülkeleriyle rekabet edebilmemiz mümkün değil.

Ürünlerinizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?

Firmamızın ürünlerinin yüzde 70'i dış piyasaya gidiyor. Kriz öncesinde tam tersiydi. Yüzde 70 iç piyasaya çalışıyorduk. Krizde perakendeciler, çeklerini senetlerini ödeyemez duruma geldiler ve biz de çok büyük bataklar verdik. Batak verince ben iç piyasaya mal veremiyorum. Vadeli mal almak isteyenlere yok diyorum, bu beni üzüyor. Bildiğimiz, pırıl pırıl insanlar vardı, senelerdir çalıştığımız ama sattığımız malların karşılığı dönmeyince artık mal veremez hale geldik. Çek dönüyor, sahibine ulaşamıyorsunuz. İşçi çalıştırıyoruz, ağır vergi yükü var. Bizim giderlerimiz çok yüksek.

Seçim sonrasında siyasette oluşan tablo size ümit veriyor mu?

- Ben yatırım yapmak istiyorum, önümü göremiyorum. Şu an büyük bir moral geldi ülkeye. Şimdi icraatlarını bekliyoruz. Henüz icraatlarını görmedik ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak en azından. Koalisyon bir kısır döngü idi. Şimdi en azından hükümet kurma-yıkma tartışmaları olmayacak. Bu bile piyasaları nasıl etkiledi hep beraber gördük.

Bir gömlekte, kravatta kaliteyi nasıl anlarız?

Öncelikle ürünün üzerindeki etikete bakmak lazım. Ciddi firmalar bunu belirtiyorlar aslında. Yüzde 70 pamuk, yüzde 30 polyester, hem giyimde hem de yıkama ve ütülemede çok rahattır. Yüzde 100 pamuk olan bir gömlek çok sıhhatli bir gömlektir ama yıkamada dikkat etmezseniz çok aşırı bir kırışıklık yapıyor ve ütüde de açılmıyor.

  • RÖPORTAJ: YILMAZ YILDIZ



  • 11 Aralık 2002
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED