T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Önce âhlak

Elimden gelse bu sloganı dağa taşa yazarım. Ben "önce ahlâk" diyorum ama, uğultulu kalabalığın bu sözü "günü geçmiş" bularak "önce para" dediğini duyar gibiyim.

Bilhassa 1980 yılından sonra ülkede estirilen hava insanımızı maneviyatten uzaklaştırdı. Bu dönemde sürdürülen politikalar ahlakın önüne parayı koydu.

Cenab-ı Hakk kimseyi düşürmesin. Elbette ki fakirlik ateşten gömlek. Ama bu sıkıntıdan kurtuluşun yolu da yine ahlâktan geçiyor.

Ahlâk yoksulu bir zenginlik zulmün dayanağıdır. Ve dünyanın zenginleri (insanlar-şirketler-devletler) dün olduğu gibi bugün de aynı durumdadır. Tek yaptıkları şey "tüketim ekonomisi"ni burnumuza dayamak olmuştur. Bu anlayışın yaşam biçimi iğrençtir. Açıkçası patlayıncaya kadar yiyip sonra birbirinin üstüne kusmak gibi bir şey. Değirmenin suyu zayıfı ezmekten, sömürmekten geliyor. Dünyayı şirketler yönetiyor, para parayı çekiyor; tek hedef güç, tek silah kuvvet.

Altta kalanın canı çıksın...

Kapitalizmin cilaladığı "özgün birey" bu çöplükte eşelenir. Kimsenin kimseyi önemsemediği bir dünyada yaşar. Kanlı paranın sağladığı imkânlar ise sadece şunlar: yalnızlık, güvensizlik, inançsızlık, mutsuzluk ve bir türlü geçmeyen iç sıkıntısı.

Bu karanlık tabloyu yırtacak olan ahlâkın ışığıdır. O bize ancak Kur'ân-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in hadisleri ile ulaşır. Hesap gününe inanmayan bir düşünceden ahlâk zuhur edemez.

Gücün, kuvvetin, haksız kazancın, şöhretin, paranın verdiği kibir, bu kibrin kiri ancak rahmet yağmurları altında yıkanabilir.

İsterseniz birkaçını sayalım:

• Hiçbir şey beklemeden ve kendisinden korkmadan, bir insan bir Müslüman kardeşinin atının üzengisinden tutarsa Allah onu bağışlar.

• İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde mevki cihetinden bana en yakın olanınız ahlâkça en güzel olanınızdır.

• İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a şükretmiş olmaz.

• Âmiroğulları'ndan oluşan bir topluluk Hz. Peygamber'in yanına vardı ve kendisine:

-Sen bizim ulumuzsun, dediler.

Hz. Peygamber:

-Ulu olan Allah'tır, buyurdu.

"Beni, Allah'ın bana verdiği mevkiden daha yukarı çıkarmanızı istemiyorum. Ben Abdullah'ın oğlu Muhammed'im; Allah'ın kulu ve Resulü'yüm"

Hıristiyanlar'ın Meryemoğlu İsa'yı uzun uzun övdükleri gibi beni uzun uzun övmeyin. Ben sadece O'nun kuluyum; bu sebepten bana "Allah'ın kulu ve Resulü" deyin (yeter) buyurdu.

• Allah refiktir. Rıfkı (yumuşak söz ve davranış) sever.

• Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.

* * *

Güzel işlerden biri de Tuzla Belediyesi'nin bu yıl 7.'sini düzenlediği Yetimler Haftası.

Ramazan'ın son günlerinde tahmin edebileceğiniz gibi yetim çocukları her bakımdan gözetmek onlarla ilgilenmek, bu konuda elden ne gelirse yapmak şeklinde gerçekleşiyor.

Duymamıştım, öğrenince nasıl sevindim bilemezsiniz.

İşte bize yakışan budur.

Sevgililer Günü'nden tutun da neredeyse yılın 365 gününe bir kulp takıp, insanları gaza getirerek alış-verişe koşturan alafranga âdetlerin karşısında çok asil bir duruş bu.

Umarım Yetimler Haftası bundan böyle yurt çapında bütün kurum-kuruluş ve fertlerin iştirak edeceği büyük bir coşku seline dönüşür.


11 Aralık 2002
Çarşamba
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED