T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bir başbakan, bir cumhurbaşkanı

20 Kasım 2002 tarihli Milliyet gazetesinin Dış Haberler başlıklı 18. sayfasında birinci haber:

"Osmanlı kadar hoşgörülü olun"

Belçika başbakanı Verhofstadt "Türkiye Avrupalı değil" diyenlere sert çıktı: "Hoşgörü alanında Hıristiyanları yüzyıllarca barındıran Osmanlılardan geri kalmamız kabul edilemez.

Güven Özalp'ın Brüksel'den verdiği haberin başlığı ve öne çıkarılan cümleleri böyle.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve onun gibi düşünenler için Belçika başbakanının bu cümleleri, herhangi bir anlam taşıyor olabilir mi?

AB kapısındaki Türkiye ile Osmanlı devleti arasında Avrupalı bir siyaset adamının gördüğü ilişkiyi, kurduğu bağlantıyı, birçok Türk bürokratının ve aydınının göremeyişi, kuramayışı, ne kadar hazin bir durum!

Sayın Cumhurbaşkanı, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, "Anayasa'da belirtildiği gibi laiklik ilkesi uyarınca, Devlet'in sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin din kurallarına dayandırılması olanaksızdır." buyurmuş ve hemen ardından da şunu eklemiş: "Toplumun gündeminden çıkmış bulunan başörtüsünün yeniden sorun durumuna getirilmesinin kimseye yararı yoktur."

Önce şunu belirteyim: Cumhurbaşkanı'nın kimilerinin yaptığı gibi, sözü "türban" türbülansına sokmaması, güzel bir şey. "Analarımızın, bacılarımızın başörtüsüne saygılıyız. Bizim karşı çıktığımız şey, siyasal İslâm'ın, şeriatin simgesi olan 'türban'dır!" diyenlerin donuk ve dondurucu mantığına iltifat etmemekle Sayın Cumhurbaşkanı, doğru bir tutum seçmiştir. Fakat, Sayın Cumhurbaşkanı'nın yargıları, aynı ölçüde doğru görünmüyor.

Başörtüsünün gerek özel alanda, gerekse kamusal alanda, isteyen hanımlarca örtülmesinin "Devlet'in sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin din kurallarına dayandırılması" anlamına geldiğini kim, hangi gerekçeyle, nasıl savlayabilir ve savunabilir? Böyle bir suçlamanın başörtülü hanımlara yönelmiş bir töhmet, bir iftira olduğu, olabileceği düşünülemez mi? Kaldı ki, ülkemizde başörtüsü, benim kişisel gözlemlerime göre, salt "dinsel buyruğu yerine getirme" boyutunda değildir. Birçok kadın ve kız, başka toplumsal gerekçelerle, kişisel sezgilerle, hattâ estetik kaygılarla başörtüsü örtmektedir. Cumhurbaşkanının da, bir zamanlar başkanı olduğu Anayasa Mahkemesi'nin de, başörtüsü ile laiklik arasında kurduğu bağ, tartışmaya açık bir bağdır ve tartışılmalı, bilimsel araştırmalarla aydınlatılmalıdır.

Cumhurbaşkanı'nın "Toplumun gündeminden çıkmış bulunan başörtüsünün yeniden sorun durumuna getirilmesinin kimseye yararı yoktur." cümlesini doğru saymak ve benimseyebilmek için ise, şu olguyu doğru ve benimsenebilir bulmak gerekir: Bu ülkede yüzlerce kamu çalışanı, binlerce üniversite öğrencisi hanım, evlerinden iş yerlerine ve okullarına varıncaya kadar örttükleri başlarını, oralara varınca açmakta ya da "peruk" ile "kamufle" etmekte, (bunu yaparken neler hissettiklerini düşünebiliyor musunuz?), o kamusal alanlardan çıkar çıkmaz, yeniden başlarını örtmekte ya da peruklarını çıkarmaktadırlar. On binlerce Türk kadınının her gün yaşadığı bu "çağdaşlık", "uygarlık", "hukuk" komedisi, doğru, olağan, benimsenebilir, hazmedilebilir bir "şey" ise, gerçekten sorun yok, demektir! Düşünme yetisi sağlam, herhangi bir çağdaş insanın adlandırmakta güçlük çekeceği bu garip davranışın kahramanlarına, annebabalarının, ağabeylerinin, karanlık çevrelerin "kuklaları" gözüyle bakmak da; olsa olsa, özgürlük, seçim, kişilik, vb. insancıl erdemlere yabancılaşmışlığın belirtisi olabilir.

Son olarak şunu belirteyim: Sayın Cumhurbaşkanı'nın, "Anayasa Mahkemesi'nin yerleşik kararları"ndan söz ederken, ülkemizdeki ve yeryüzündeki toplumsal gelişme ve değişmeleri yok sayan ya da göz ardı eden bir katılık sergilemesinden, yürürlükteki Anayasa'nın 1982 tarihli olmasına karşın birçok maddesinin değişmiş ve değişecek oluşunu unutmuş görünmesinden; hukukun devlet için, devletin ulus için varolduğunu bilmezmiş gibi akıl yürütmesinden derin bir üzüntü duydum.


26 Kasım 2002
Salı
 
İBRAHİM KARDEŞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED