T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

S P O R
HEDEFTE TERİM

Kendisi öyle zannediyor. Kimse çıkıp da "Bizim hedefimiz Fatih Terim'dir" demedi. Ya da acaba, "Benim gözüm Fatih Terim'in tahtındadır" dedi de biz mi duymadık. Ne öyle ne de böyle... O zaman kişiliğe dair bir yanlışlık var ortada.

HAFTANIN YORUMU
SALİH SEZER

Konuyu biraz açmamız gerekiyor. Siz buna "yarayı kaşımak" da diyebilirsiniz. Sorunların üstüne gitmeden çözüleceğine inanmıyorum. Aklar karalar neyse ortaya koyalım. Kuşkusuz tek konumuz Galatasaray ve onun başarısını kanıtlamış hocası Fatih Terim değil. Ama zaman içinde "güvenilir insanların" değişerek farklı bir kişilik sergilemesini de insan yadırgıyor doğrusu.

Eskisi gibi iyi oynamayan, bu yüzden de Şampiyonlar ligine veda eden Galatasaray, önceki gün Gençlerbirliği'ne yenilerek ligdeki liderlik tahtından indi. Ve kıyamet koptu... Maç sonrası hocadan açıklama gecikmedi;

FARKLI OYNAMAK

Herkes Galatasaray'a karşı daha farklı oynuyor. Asıl hedef benim..

Peki, dostum Terim, şimdi ben de sana soruyorum, bundan daha doğal ne olabilir? Senin de benzer hedeflerin olmadı mı? Göztepe ve Ankaragücü'nü çalıştırırken, Beşiktaş, Fenerbahçe'ye karşı dediğin anlamda farklı oynatmadın mı takımını? Ya da Galatasaray'ın başındayken Arsenal ile oynadığın UEFA Kupa'sı finalinde futbolcularını nasıl motive ettiğini bir hatırla bakalım.

İşte şimdi Galatasaray'a karşı öyle oynuyorlar. Yenmek istedikleri Dikilitaş, Çengelköy veya Langaspor değil ki, Galatasaray ve Fatih Terim.

ULAŞILMAZ DEĞİLSİN

İnsanın inançlarından uzaklaşması, kendini inkar etmesi gibi birşey. Tavrın ve konuşmaların yanlış bana göre. Çünkü sen ulaşılmaz değilsin. Kendini aşman konusundaki çabalarını her zaman alkışladım. Yine alkışlarım. Ama çıkıp da "Hedef benim. Bana karşı farklı oynuyorlar" diye şikayet edersen, sana kendini hatırlatmak isterim. Terim'ler her zaman hedefte kalacaklar. Böyle biline...

LUCESCU'YA ALKIŞ

Galatasaray'ın teknik patronu iken hemen hemen her hafta eleştirilen Rumen Hoca, Beşiktaş'ta en mutlu günlerini yaşıyor. Doğrusu hakediyor da. Bileğinin hakkı ile Liderlik koltuğuna da oturdu. Elindeki malzemeyi en iyi kullanan bir o var, bir Ersun Yanal, bir de vatandaşı Gigi Multescu. Samet Aybaba'yı unutmuş değilim. Ancak futbolculuğundan sonra teknik adamlıkta da hayli yol aldığı için, ondan daha büyük başarılar beklediğimi ifade etmeliyim. Takımlarına kişilikli futbol oynatarak hem futbolseverlere keyif veriyorlar, hem de taraftarlarını ihya ediyorlar.

GÜVENİLİR YABANCI

Kalite böyle artar. Her zaman Yerli hocalardan yana olmuşumdur. Ancak Türk futboluna bir şey kazandıracaksa, yabancıya da itiraz etmem. Lucescu, bu anlamda güvenilir bir teknik adam olduğunu gösterdi. Beşiktaş yönetiminin ona destek vermesi, taraftarın kucak açması, Lucescu'nun özverili çalışması siyah-beyazlı camiayı da bir bütün haline getirdi. Oradaki tek tehlike, Beşiktaşlı olduklarını söyleyerek takımı her fırsatta acımasızca eleştiren medya mensuplarının bulunması. Ekmeğini bu yolla kazananları kınamak bize düşmez. Üstelik Yönetim Kurulu 100. yılda bütünlüğü sağlamak için onları bile kucaklaşmaya hazır olduğunu ilan etti. Başkan Serdar Bilgili'nin önceki akşam yaptığı açıklama çok anlamlıydı.. Beşiktaş'a da bu asalet yakışır...
Sağlıklı ve mutlu yarınlar dilerim...



26 Kasım 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED