T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D Ü N Y A

NABLUS SÜRPRİZİ

Filistin topraklarını temerküz kampına dönüştüren İsrail, dün işgal ettiği Nablus'ta ummadığı bir direnişle karşılaştı. Filistinliler Nablus'ta 5 İsrail tankını havaya uçurdu, bir helikopteri de düşürdü.

İsrail'in Batı Şeria'daki işgali genişleyerek sürerken Filistinliler imkanları ölçüsünde direnmeye çalışıyor. Filistin halkı özellikle Nablus'da büyük bir direniş gösteriyor. Yoğun tank, helitopter ve makinalı tüfek ateşlerinin duyulduğu Batı Şeria'nın Cenin ve Nablus şehirlerinde, dün İsrailli bir binbaşı öldürüldü ve 5 İsrail tankı da Filistinliler tarafından havaya uçuruldu.

İsrail saldırılarında 10 Filistinli'nin öldüğü ve onlarca Filistinli'nin de yaralandığı belirtildi. Ancak gerçek rakamların tespit edilmesi mümkün değil. İsrail ordu sözcüsü, binbaşının, Cenin mülteci kampında düzenlenen saldırıda vurulduğunu bildirdi. Filistinliler, Nablus'da, 5 İsrail tankının havaya uçurulduğunu açıkladılar. Arapça yayın yapan ANN televizyonu ise, İsrail'in Nablus'a saldırıları sırasında 11 tankın havaya uçurulduğunu ve 1 helikopterin düşürüldüğünü belirtti.

İsrail askerleri ağlayarak kaçtı

El-Cezire televizyonu da, Cenin ve Nablus'da Filistinliler'in şiddetli direnişe geçmelerinin ardından, İsrail askerlerinin bölgeden ağlayarak kaçtıklarını kaydetti. El-Cezire, Filistinliler'in RPG'lerle 5 İsrail tankını havaya uçurduğunu bildirdi.

Nablus'taki Filistin İstihbarat Şefi Talat Divikat de, şiddetli çatışmalar nedeniyle İsrail birliklerinin kent merkezine ilerleyiş hızının yavaşladığını söyledi. Nablus'taki hedeflerin İsrail helikopterleri tarafından vurulduğu haberleri gelirken, İsrail birlikleri ve tankları kent yakınlarındaki bir Filistin mülteci kampını kuşattı. Nablus'un da işgal edilmesiyle, İsrail şu anda Batı Şeria'nın iki büyük kenti El Halil ve Eriha dışındaki tüm yerleşim birimlerini işgal etmiş oldu. Nablus'un merkezinde meydana gelen patlamada Filistinli bir kadın öldü. Filistin kaynakları, Filistinli Sadıka Okacha (54) adlı kadının evinde bir patlama meydana geldiğini duyurdu.

Beytüllahim temerküz kampına dönüştü

İsrail askerleri 300 Filistinli'nin sığındığı Nativitas Kilisesi'ne de saldırı başlattı. İsrail kaynakları, bu Filistinliler'in silahlı olduğunu iddia ederken Filistinliler, kutsal yerlerden ateş açmalarının yasaklanmış olduğunu kaydettiler. Kilisenin rahiplerinden İbrahim Faltas, bir katliam yaşanmasından endişe duyduğunu belirterek, uluslararası yardım çağrısı yaptı. İsrail birlikleri, yaralıları almak ve ölüleri gömmek istediklerini söyleyen bir grup Hıristiyan din adamının kente girişine izin vermedi. Kilisesi'nin bir diğer sözcüsü de kentteki birkaç manastır ve heykelin zarar gördüğünü bildirdi.

İsrail birlikleri, Beytüllahim'i askeri bölge ilan etti ve giriş çıkışları yasakladı. Ramallah kentinde ise tutuklamalar ve çatışmalar devam ediyor.

Ev ev arama yapıyorlar

Beytüllahim'e giren İsrail askerleri, evleri tek tek arıyor. Belediye Başkanı Hana Nasser, durumun çok ciddi olduğunu, kentte şimdiye kadar 12 Filistinli'nin öldüğünü ve çok sayıda kişinin de yaralandığını kaydetti.

Nasser, evleri arayan İsrail askerlerinin bilgisayarları ve bürolardaki eşyaları tahrip ettiğini söyledi. Nasser, dün ilk kez ambulansların kente alındığını kaydetti. İsrail ordusu, kilisenin içinde silahlı savaşçıların olduğunu açıklamıştı. Buna rağmen, İsrail askerine kiliseye ateş açmama talimatı verildi.

Binlerce genç esir alındı

İşgal edilen Filistin kentlerinde ne kadar insanın öldüğü ve ne kadarının esirv alınıp toplama kamplarına götürüldüğü tespit edilemiyor. İsrail ordu sözcüsü General Ron Kitrey, toplam 1500 Filistinli'nin tutuklandığını açıkladı. Ancak Filistin kaynakları esir alınan Filistinli gençlerin sayısının binlerle ifade ediyor. Filistin kaynaklarına göre en az 3 bin kişi elleri ve gözleri bağlanıp toplama kamplarına götürüldü.

FİLİSTİN HALKI, VATANINIZI SAVUNUN!

Filistin yönetimi, Filistin halkına işgale karşı "uzun süreli direniş" yapılması çağrısında bulundu. Gazze'de yapılan açıklamada, "İsrail halkının, hükümetin baskıcı siyasetini desteklemesi halinde güvenlik içinde yaşayamayacağı" ifade edildi. Açıklamada, "Filistinliler'i, işgalciye karşı uzun süreli bir direniş için hazırlanmaya ve Filistin yönetimini yok etmeyi ve tüm Filistin topraklarını yeniden işgal etmeyi amaçlayan bu haksız savaşa karşı elinden geldiğince seferber olmaya çağırıyoruz" denildi. Filistin halkının vatanını savunmaya çağrıldığı belirtilen açıklamada, "bu çağrının Filistin çocuklarının istilacıların kölesi olmaması için yapıldığı" belirtildi. Açıklamada, "İsrail halkı, Filistin halkına yönelik baskıları, katliamı ve bu halkın köleleştirilmesini desteklediği sürece, özgürlük ve barış içinde yaşayamaz. İsrail halkına şunu söylemek istiyoruz: İsrail hükümetinin ve ordusunun eylemleri, aramıza barış köprüleri kurmak yerine bizi kan nehirleriyle ayırıyor" ifadeleri yer aldı. Filistin yönetiminin açıklamasında, ABD'ye de "işgalci güçlerin Filistin halkını katletmesine kılıf bulmaya son vermesi" çağrısında bulunuldu.

KATLİAM OLABİLİR

İsrail ordusu kuşatma altında tuttuğu kiliseye saldırdı. Beytüllahim'de Hz. İsa'nın doğduğuna inanılan yerdeki İsa'nın Doğumu Kilisesi'ne sığınan 300 Filistinli'yi ele geçirmeye çalışan İsrail ordusu, Hristiyan dünyasının tepkilerine rağmen dün kiliseye saldırdı ve kilisenin güney kapısını havaya uçurdu. Bölgede 2 büyük patlama ve silah sesleri duyulduğu kaydedildi. AFP muhabiri, İsrail askerlerinin ağır silahlarla ateş ederek binanın kapısını havaya uçurduklarını gördüğünü bildirdi. İsrail saldırıları sırasında kilisenin Filistinli zangocu 43 yaşındaki Samir İbrahim Salman öldürüldü. Kilisedeki Filistinli Mazen Hüseyin, telefonla verdiği bilgide, İsrail birliklerinin kilisenin arka kapısına makineli tüfeklerle ateş açtığını söyledi. Askerlerin kiliseye girmeleri durumunda binada katliam yaşanmasından endişe ediliyor. Kilisede mahsur kalan rahiplerden İbrahim Faltas, İsrail askerlerinin kapıyı uçurduktan sonra binada bulunan Filistinlilerle çatışmaya başladıklarını söyledi. Faltas, "durumun çok ciddi olduğunu" belirterek, "Çatışmalar devam ediyor ve biz de ortalarındayız. Tehlikedeyiz. Kendimizi korumaya çalışıyoruz" dedi.

İNTİHAR SALDIRISINDAN BAŞKA SEÇENEK YOK

Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, İsrail işgaline karşı Filistinliler'in intihar saldırılarına destek verdi. Mahathir, intihar saldırıları hakkında, "Terörist saldırılar olarak adlandırılabilir ama başka seçeneğiniz var mı? Başka seçeneğiniz yok, saldırıyorsunuz. İnsanlar size karşı terör uygularlarsa buna karşılık teröre başvurmak meşrudur" dedi. Malezya Başbakanı, Kuala Lumpur'da yapılan ve İslam Konferansı Teşkilatı'na üye 57 ülkeden dışişleri bakanlarının katıldığı zirvenin açılış konuşmasında, intihar saldırılarını terörist saldırılar olarak nitelemişti.

FİLİSTİN HALKININ SON RADYOSU DA SUSTURULDU

Ramallah'ta yayın yapan son Filistin radyosu da İsrail tarafından susturuldu. Son günlerde tek kişi tarafından sürdürülen "El-Manara" adlı Filistin radyosunun yayını dün durduruldu. Böylece Filistinlilerin haber alma olanağı tamamen kesildi. El-Manara radyosunda, sağlık ocaklarının telefon numaraları ile günlerdir kayıp olan kişilerin yakınlarının verdiği ilanlar yayınlanıyordu. Ramallah'ta yaşayan Ömer Sabri, "Elektrik gelir gelmez hemen El-Manara radyosunu açıyordum. İsrail askerlerinin haber alma olanaklarını kaldırdıktan sonra halka daha acımasızca davranacağından korkuyorum" dedi. İsrail geçen Cuma 12 radyo ve televizyonu kapatmıştı.


 
Avrupa'nın Filistin utancı
AB Ortadoğu'da tam bir hezimet yaşıyor. ABD ve İsrail'in cinayetlerine politika geliştiremeyen Birlik, alay konusu oldu. Peki AB neden korkuyor?
ARAFAT'IN ESARETİ DEVAM EDECEK
İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Filistin lideri Yaser Arafat'ın Ramallah'ta tecrit halinin sürdürülmesine karar verildiğini açıkladı. Şaron, kabinenin önceki gece aldığı kararla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "karar, Arafat'ın bulunduğu yerde kalmaya devam edeceğidir ve tecrit edilecektir" dedi. Şaron, Filistin'e yönelik işgalin devam edeceğini de söyledi. Şaron, Suriye ve İran'ın, Hizbullah gerillalarının yakın zamanda Lübnan'dan düzenlediği sınır saldırılarının sorumlusu olduğunu iddia etti.
ÜRDÜN: İLİŞKİLERİ ASKIYA ALABİLİRİZ
Mısır'ın, İsrail ile ilişkileri askıya aldığı açıklamasından sonra Ürdün de, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali sona ermediği takdirde benzer bir önlem alma yoluna gideceği uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanı Mervan Muaşer, "İsrail ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Eğer İsrail, Filistin topraklarından çekilmezse Mısır gibi, İsrail ile ilişkileri askıya alabiliriz. İnsanlar sokaklarda öfke içinde. Bu böyle devam edemez" dedi. Muaşer, Arafat'ın, "bilerek ya da kazayla" ölmesi halinde, Arap dünyasının çok büyük bir öfkeye kapılacağı uyarısında da bulundu.
İSRAİL: HİZBULLAH'A EN SERT CEVABI VERECEĞİZ
İsrail İçişleri Bakanı Eli Yişai, Lübnanlı Hizbullah üyelerine, "en sert ve en insafsız cevabı" vereceklerini kaydetti. Yişai, bu açıklamasını, İsrail güvenlik kabinesinin sınır boyunca artan çatışmalara verilecek cevabı ele almak üzere dün gece toplanmasından sonra İsrail radyosuna yaptı. İsraill ile Hizbullah arasında, İsrail işgali altındaki Şebaa Çiftlikleri bölgesinde yer yer çatışmalar yaşanıyor. Şebaa Çiftlikleri'ni işgal altında bulunduran İsrail ordusu dün de, sınırdaki Şebaa Köyü yakınlarına topçu ateşi açtı. Bölgedeki basın mensupları, meskun olmayan bölgeye 7 adet 155 mm çapında top mermisi düştüğünü, ardından ağrı makinalı tüfek ateşi açıldığını belirttiler. Bu arada Suriye askerleriise, Lübnan'ın doğusundaki yeni mevzilerine yerleşti. Görgü tanıkları, çok sayıda askeri araçla terkeden askerlerin doğudaki Bekaa Vadisi'nde yeni mevzilerine yerleştiğini, bir kısım askerin Suriye yönünde ilerlediğini söylediler.
5 Nisan 2002
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED