T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

'Enseyi karartmayan' bir aile

Gazeteci Mehmet Gündem 'Gündemdeki Altanlar'da, Türk düşünce hayatına katkıları ve muhalif söylemleriyle dikkat çeken Çetin Altan, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'la birlikte bir dönemin haritasını çıkarıyor.

Zaman gazetesindeki söyleşileriyle tanınan gazeteci Mehmet Gündem'in "Gündemdeki Altanlar" isimli kitabı çıktı. Türk basınının duayenlerdinden, ünlü yazar Çetin Altan ile kendisi gibi ünlü birer yazar olan oğulları Ahmet Altan ve Mehmet Altan'la yapılan söyleşilerden oluşan kitap bir dönemin haritasını da ortaya çıkartıyor. Değişik tarihlerde kaleme alınmış makalelere de yer verilen kitap, bir ailenin Türk düşünce hayatına sağladığı katkıların seçkisi niteliğini de taşıyor.

Mehmet Gündem'in "Çağın üç muhalifi" olarak tanımladığı Altanlar'ın, Türk toplumu, devlet, rejim, gelenek, tarih ve nihayet gelecek üzerine bütün görüşleri bu kitapta bir araya getiriliyor.

Çetin Altan, söyleşi ve yazılarında artık herbiri fikir dünyamıza mal olan "enseyi karartmayalım" ve "Türk'e Türk propagandası" gibi "özdeyişleri"nin ekseninde heyecan verici bir ufuk turu yapıyor. Altan'ın Türkiye'nin her dönemi için açıklayıçı olan bir analizi şöyle: "Türkiye yönetilmiyor kontrol edilmeye çalışılıyor. Bu ülkenin insanı vatandaş olamamış. Onun için her dönemde bu ülkede yeni bir suç ortaya atılıyor. Jön Türkler döneminde milli olmak büyük suçtu. İttihatçılar gelince muhalif olmak suç oldu. Sonra mürteci, irtica suç oldu. Sonra da komünistlik suç oldu. Mutlaka bir suç lazımdı. Muhalefeti sıkıştırmak için mutlaka bir suç ihdas edeceksin ki bir daha muhalefet olmasın."

Gündemdeki Altanlar'ın ikinci bölümü, ünlü romancı Ahmet Altan'ı konu alıyor. Her dönemde çarpıcı yazılarıyla konuşulan Ahmet Altan'ın, "Ey kavmim" başlıklı Türk toplumunun ortak vicdadına hitap eden yazısına yer verilen kitapta, onun "Türkiye'nin tarihi bir medya tarihidir" sözü de ilgi çekici bir tartışmaya kaynaklık ediyor: "Türkiye'de çok alçakça işler yaptı medya. Bu cümleyi, medya ne zaman kendi başına söylerse o zaman temizlenmeye başlayacaktır. Bizde medya daima güçlüden yana oldu, gerçekleri anlatmadı, dürüstçe söylemedi..."

Kitapta, Ahmet Altan'ın son romanı, İsyan Günlerinde Aşk üzerine başlayan 31 Mart Vak'ası tartışmasını içeren söyleşi de yer alıyor.

Üç Altan, Türk düşünce hayatının üç önemli ismi. Gümdemdeki Altanlar, hem bu üç ismin birer insan olarak hayatlarının hayatlarının, hem de onların düşünsel birikimlerinin sınırlarına kadar herşey için kaynak niteliğinde bir kitap olarak kabul edilebilir.
İyi Adam Yayınları / Tel: 0 212 549 52 52

UMUDU DİRİ TUTAN AYDIN

Mehmet Gündem'in, sorulmamış soru, el atılmamış konu bırakmamacasına titiz bir işçilikle oluşturduğu Gündemdeki Altanlar, aynı zamanda Türkiye'de muhalif olmanın, yeni fikirler üretmenin ne kadar güç bir faaliyet olduğunu da ortaya koyuyor. 'Baba' ve 'abi' Altan'ın ardından muhalif ailenin diğer ünlü ve muhalif ismi, kardeş Altan yer alıyor kitapta: Mehmet Altan. İkinci Cumhuriyet fikrinin öncüsü Prof. Dr. Mehmet Altan'ın birçok yazısında yer alan "saydamlaşma" arzusu detaylandırılıyor. Ayrıca yeryüzü kültürü, evrensel değerler, doğa ve insan üzerindeki çözümlemeler ve tabii ki Türkiye'nin nereye doğru gitmekte olduğuna dair sorgulamalar. Mehmet Altan, içinde bulunduğumuz kaostan çıkma umudunu sürekli olarak canlı tutan bir aydın. Bunun için de eleştirilere aldırmadan yoluna devam ediyor. "İkinci Cumhuriyet nedir, ne değildir" başlıklı yazıdaki şu cümleler de bunu gösteriyor zaten: İkinci Cumhuriyet kavramı, 'rejimin üzerindeki ordu vesayetini' terketmek anlamına ikinci olarak nitelendirilmiştir. Bu noktanın altını sürekli ve çok kalın olarak çizmemize rağmen pas geçilmektedir"

 
Gösteri.. Yüzsüzlük.. Alçalma..
İşeme eylemini yapanlar eğer seyredenler tarafına dönme cesaretini bulabilirlerse artık insanlığın sonundan değil, kıyametinden söz açmak gerekmez mi?
OSCAR KONUŞMASI BİLE HAZIRDI
Internetteki "people" sitesinin haberine göre, Oscar töreninin üzerinden 10 gün geçmesine rağmen gece ile ilgili ayrıntılar hâlâ konuşuluyor. Törenle ilgili yeni bir haber de Avustralyalı ünlü aktör Russel Crowe cephesinden geldi.
Türkiye'de de vizyonda olan "Akıl Oyunları - ABeatiful Mind" filmindeki şizofren, dahi matematikçi John Forbes Nash J.R rolüyle "En İyi Erkek Oyuncu" dalında Oscar'a aday gösterilen Crowe, ödülü siyah oyuncu Denzel Washington'a kaptırınca şok geçirdi.
Ünlü aktöre yakın bir kaynak, sanatçının ödülü ikinci kez evine götüreceğine inandığını belirterek, "Russel, oldukça uzun bir konuşma hazırlamıştı. Konuşmasının son bölümünde Avustralya'da yaşadığı bir olayı, 'gençken beni çok zehirli bir yılan ısıracaktı. Isırmadı, çünkü bu büyük bir işaretti. Benim Oscar'ı kazanacağımın işaretiydi' sözleriyle anlatacaktı" dedi. Russel Crowe'un bu sözlerinin büyük alkış almasını beklediği de ifade edildi.

KÜLTÜREL İŞLER İPTAL EDİLDİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yazılı olarak yaptığı bir açıklamayla Nisan ayı kültür ve sanat etkinliklerinin iptal edildiğini duyurdu. İptal nedeniyle ilgili bir açıklama yapılmazken TZT'de yer alan Kutadgu Bilig dergisinin 8 ve 22 Nisan tarihlerindeki Felsefe Atölyesi; Analiz Türk grubunun 20 Nisan'daki Analiz Türk Toplantılarının gerçekleşeceği, 1-19 Nisan Cannes Junior Gençlik ve Sinema şenliği gösterimlerinin ise devam edeceği belirtildi.
5 Nisan 2002
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED