AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Filistin'den esen insanî değer rüzgarı

Şile'deki İnsan Hakları'nda Yeni Strateji ve Taktikler Kuzey Afrika-Ortadoğu Atölyesi'nin iki gündür sözünü ettiğimiz çalışmaları başladı.

Dün bu toplantıya katılan taktiklerden birisini, Doç. Dr. Vahit Bıçak'ın Polis Akademisi'nde uyguladığı "viedoyla empati eğitimi" çalışmasını ele almıştık.

Bugünkü konuğumuz Ortadoğu'dan.

Filistinli Macide al Sakka, Culture and Free Thought Association (Serbest Düşünce ve Fikir Hürriyeti Derneği)'un temsilcisi olarak Şile'de bulunuyor.

Dernek 1991 yılında, henüz Filistin devleti oluşmadan önce, beş kadın tarafından kurulmuş.

Amaçlarını, Filistin'deki sert ortamın yarattığı tahribatı giderebilmek için çaba göstermek, girişimlerde bulunmak olarak tanımlamışlar.

İlk zamanlar 6-12 yaş çocuklar üzerinde yoğunlaşmışlar.

Çabaları gündelik hayatı kuşatan şiddet hadiseleri sonucu dehşet deneyimleri yaşayan çocukların piskolojik ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmak olmuş.

Şile'ye getirdikleri yöntem de bu çabanın içinde şekillenmiş.

Birkaç yıldır, yukarıda tanımlanan çerçevede 13-16 yaş arası çocuklara yönelmişler.

Hedefleri, çocukların insan haklarını öğrenmeleri ve içselleştirmeleri... Diğer bir deyişle, gençlerin günlük hayata ve siyasete demokratik değerler açısından katılmaları, gençlerin kendi hayatlarında demokratik değerlerle uyumlu yaşamaları…

Aslında bu hedefle, zamana, Filistin toplumunun ileride demokratik toplum olması için zamana yatırım yapıyorlar.

Bu amacı gerçekleştirmek için bir yıl boyunca belli bir genç grubuna atölyeler, kurslar düzenliyorlar. Daha önemlisi ortak yaşama deneyimlerini içeren birlikte yaşama modellerini hayata geçiriyorlar.

Yaptıkları sıradan ya da pasif, sadece etkileşim üzerine oturan bir "sosyalleşme kampanyası" değil.

Taktiğin önemli bir yönü, gençlerin ortak yaşam ve tartışmalar içinde demokratik bir süreçte ürettikleri, dile getirdikleri istek ve taleplerinin bir rapor haline getirilip, kamu otoritesine, siyasetçilere sunulması…

Taktik bu özelliğinden ötürü "Gençlik Parlamentosu" adını taşıyor.

Macide ve arkadaşlarının oluşturduğu çalışma grubu, gençlerin taleplerinden oluşan raporun dikkate alınıp alınmadığını takip ediyor. Dahası, bunun için geniş bir şebeke oluşturmuşlar, ebeveynleri ve diğer sivil toplum örgütlerini devreye sokmuşlar.

Birbirini tamamlayan iki farklı yön taşıyan bu taktik, özellikle ikinci boyutu açısından olumlu sonuçlar vermiş, gençlerin talepleri dikkate alınmaya başlamış.

Birinci boyut, gençlerin demokratik değerleri içselleştirmeleri konusunda ise sonuçlar muhtemelen ilerideki yıllarda ortaya çıkacak.

Filistin gibi, kan gövdeyi götüren bir toplumda, insan hayatının değerinden kaybettiği, siyasi sorunların her şeyi emdiği, sorunları hiyerarşiye tâbi kıldığı, çatışmaların kol gezdiği bir diyarda böyle bir çalışmanın düşünülmüş ve hayata geçirilmiş olması son derece önemli.

Beş kişiyle başlayan, hızla gelişen Serbest Düşünce ve Fikir Hürriyeti Derneği'nin şiarı da dikkat çekici:

"Politikamız, insanlar kendileri için ne yapmak istiyorlarsa, bunu yapmalarını kolaylaştırmak, bunun için aracılık yapmak.."

Bu şiar hem bir sivil toplum örgütünün kendisini ve toplumu tanımlaması açısından; hem şiddetin en kara olduğu yerlerde bile umudun hep korunduğunu, yapılacak bir şeyler olduğunu ve atılan her adımın bir tür sonuç verdiğini göstermesi açısından ibret vericidir…


5 Eylül 2003
Cuma
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED