Irak'ta güvenliği sağlayamayan ABD şimdi BM'nin devreye girmesine sıcak bakıyor. Acaba neden? Irak'ın yeniden yapılanması masraflarına ortak bulması gerekiyor da ondan.

Ortaya çıkan bütçenin boyutları "Kongre" üyelerini ürkütmüş durumda.

İHA'nın geçtiği haberden öğrendik...

ABD hükümetinin Irak'la ilgili bütçe talepleri konusunda karar yetkisi olan Kongre Komisyonu'nun Başkanı John Kolbe, çıkan faturaya çok şaşırdığını belirterek, "Şaşırmamın tek sebebi, bugüne kadar kimsenin bize açık açık, bu olayın kaça patlayacağını söylememiş olması. Bence hükümet, bu tutumuyla Kongre'den gelecek muhtemel desteği tehlikeye sokuyor" dedi.

Senato Dışişleri Komisyonu üyesi John Bidden de, Bush yönetiminin, savaş öncesi, "masrafların petrol gelirlerinden karşılanacağı" hesabının hayalden öteye gitmediğinin anlaşıldığı görüşünde.

Bu planın gerçekleşeceğine dair küçük bir belirti bile olmadan Amerikan halkına anlatılmasının, onları yanıltma anlamına geldiğini savunan Bidden, "Başkan Bush gerçek masrafların tutarını en kısa zamanda açıklamazsa halk buna kızacaktır" diye konuştu.

Irak'taki enerji ihtiyacının savaş öncesi düzey ölçüsünde karşılanabilmesi için 2 milyar dolar, enerji sisteminin uzun vadede modernizasyonu için ise en az 13 milyar dolar gerekiyor.

Önümüzdeki 4 yılda ülkenin temiz içme suyuna kavuşması yolunda yapılacak çalışmaların faturası ise 16 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

Rakamlar büyük...

Birkaç kuruş katkıda bulunmak isterdim ama, henüz borçları temizleyemedim.

Amerika kendi başının çaresine baksın!

İşgal ederken düşünseydi!

SANA YEMEK, BANA KAPSÜLLER

100-150 yıl sonra insanların kapsüllerle besleneceği düşüncesi, öteden beri hep söylenir. Geleneksel sofra kültüründen, yemek haplarına giden yolun işaretçisi olarak da kutu içindeki konserve yemekler ve ayaküstü atıştırma alışkanlığının zamanla yaygınlaşması gösteriliyor.

Asıl gerekçeyse zamanın daralması. Galiba her elli yılda bir, günler birer saat kısalmakta.

Annelerimizin margarini Sana'nın ellinci yılındaki yeni reklamında, gelecekte kapsülle beslenme ve yaşlıların eski alışkanlıklarını devam ettirme istekleri işleniyor.

Slogan da güzel...

"Yaşasın yemek yemek."

Yalnız, geleceği yansıttığı varsayılan kıyafet ve yaşayış tarzı ne kadar başarılı, bugünden bilemiyoruz. Belki ileride o görüntülere bakıp bakıp gülecek torun torba...

BAŞ AÇIK NAMAZ

Vatandaş gazeteye soru gönderiyor. "Ben namazımı başı açık kılıyorum. Namazıma bir zararı var mı?" diye soruyor İstanbul'dan Salih Okumuş.

Gazetenin hocasının verdiği cevabı da görüyoruz hemen Komikaze'den: "Başı açık namaz kılmakta bir sakınca yoktur."

Aynı ismi taşıyan bir başkası da çıkıp "Denize üstsüz girmemde sakınca var mı?" diye sorabilir.

MASADA OTURMA ŞARTI

Danıld Amca var ya, hani şu ABD Savunma Bakanı Ramsfeld... Ortadoğu'yu şöyle bir dolaşmak için ülkesinden ayrılırken uçakta açıklama yapmış. Irak'la ilgili şartlarını açıklamış. Dediği şu:

"Hiç kuşku yok ki, ülkeler asker, para ve destekte bulundukları ölçüde masada oturabilecekler, bizimle ve Irak Geçici Konseyi'yle çalışma fırsatına sahip olabilecekler."

Bunu tercüme etmeye, açıklamaya vesaireye gerek var mı?

Yok ama, kısaca şöyle özetleyebiliriz:

Ne ka ekmek, o ka köfte!..

BİRE ON

- Uzanlar bir bonoyu on kişiye satmışlar!

- Satarlar!

- Nasıl olur böyle bir şey? Niçin on kişiye satıyorlar?

- Yirmi kişiye satamadıkları için!

- Dolandırıcılık bu!

- Ama, nitelikli! Öyle sıradan bir iş değil. Daha dün, bir arkadaşın bindiği otobüste bir koltuk iki kişiye satılmış, o da ayakta yolculuk etmek zorunda kalmıştı!

- Sık rastlanan bir durum...

- Koskoca Uzanlar, bir otobüs firması ölçeğinde iş yapacak değil ya!

İBİBİK

- Hükümet normal hayata dönen tatilciler için de bir uyum yasası çıkarsın tez elden!..

- Medya zehirlenmesinin henüz panzehiri bulunmadı maalesef!..

- Kulübeye mahkûm futbolcular için kim af çıkaracak mirim?!.
(İbrahim Ormancı)

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu