T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Üçüncü nesil İslamcılar

Pazartesi günü, Renkler'de Ali Bulaç ve Yalçın Akdoğan'la yaptığımız söyleşi, gerçekten büyük bir ilgi gördü. Bu ilgi, "28 Şubat'tan yenik çıktığını zanneden kitleler"in kendine gelişi, yenilmedikleri bilakis haklı çıktıklarını farketmeleri olarak özetlenebilir. "İslamcılık Türkiye'nin önündeki en iyi ufuk" projeksiyonu ve İslami kesimdeki düşünsel derinliğin kalitesini ifade eden "İslamcılar haklı çıktılar" tesbitinin dile getirilmesi heyecan yarattı. Gerçek şu ki, son zamanlarda "Siyasal İslam"ın bitip bitmediği noktasında tıkanan İslamcılık'la ilgili tartışmalar; hak edilen gerçek yer olan İslamcı düşüncenin bu ülkenin değişim potansiyeline yapacağı katkının tartışılması noktasına yükselmelidir. Böylelikle; 28 Şubat karanlığında "demokrasi ve hukukun üstünlüğü ortak paydası"nda ittifak kurulan bazı çevrelerin, bu ittifakı abartarak İslami kesim adına "ahkam" üretmeye kalkmaları ve işi istikamet tayinine kadar vardırmaları süreci de sorgulanmış olacaktır.

Ali Bulaç konuşmamızda benim ve dikkatli birçok okurun önemsediği "üçüncü nesil İslamcılar" deyiminin altını çizdi. Gerçekten de bugün, 28 Şubat zayiatına rağmen; Türkiye'nin ve dünyanın yöneldiği istikameti hiçbir komplekse kapılmadan kavrayan ve sorgulayan diri bir "İslamcı" düşünce yaşıyor. İslamcılar, demokrasinin bahşettiklerinden en az yararlanan kesim olmasına rağmen, hem demokrasinin gelişmesinin hem de Türkiye'nin küresel değerlere açılımının öncülüğünü yapmaya devam ediyor.

Farklılıklar bir arada...

Bulaç'ın tanımladığı "ücüncü nesil İslamcılar" da işte bu misyonu üstleniyor. "1856-1924 arasında imparatorluğu kurtulması fikri etrafından toplanan ulema-aydın ittifakıyla oluşan grup birinci nesil İslamcılar'dı. 1924'den 1947'ye kadar süre fetret devrinin ardından 1990'lara kadar ulus-devlet modelinden hareketle devleti dönüştürmek isteyen ikinci nesil İslamcılar geldi. Bugün ise 2000'li yıllarla birlikte, ulus devlet fikrinin çökmesi ve karşılıklı bağımlılığın artmasıyla birlikte ortaya yeni bir dünya çıktı. Çoğulculuk, kültürel zenginliğin tanınması ve farklılığa dayalı kent yapısının güçlenmesi bu yeni dönemin en önemli özellikleridir. İşte üçüncü nesil İslamcılar bu noktada, farklılıkların bir arada bulunması, kamusal alanda görünürlülük ve ortaklaşa bir kamusallık meydana getirme fikrini benimsiyor. Küreselleşme ile çatışma halinde değil ama onun zaaflarını gidermeyi de öncelik olarak kabul ediyor."

Bu anlayışın Türkiye'nin önündeki bütün ana sorunların çözümü için ne kadar önemli olduğu ortadadır. Tıkanma noktalarını aşabilmenin yolu farklılıkların, farklı görüşlerin aynı yüzeyde bir arada temsil edilebilmelerinden geçiyor. Elbette bu sadece siyasal temsil ile sağlanamaz. Bulaç, "Sadece siyasal çoğulculuk yetmez, kültürel ve toplumsal çoğulculuk da gerekiyor. Devlet küçülüp asli fonksiyonlarına dönerken, bugün üstlendiği toplumsal fonksiyonları da topluma devretmelidir. Üçüncü nesil İslamcılar için birey, sivil toplum ve yerel yönetimlerin güçlenmesi ile birlikte dünya ile interaktif ilişki kurulabilmesi çok önemli" diyor.

İslamcılığın gücü

Türkiye'de halihazırda, değişim ve demokratikleşme ve çoğulculuk taleplerini dile getiren birçok farklı görüş bulunuyor. Bu sevindirici bir durumdur ancak, talep edilen değişimin etki doğurabilmesi, o görüşün hem tarihsel hem de aktüel güce sahip olmasına doğrudan bağlıdır. İslamcı düşünce bu anlamda diğer bütün iddia merkezlerinden daha öndedir. Çünkü, siyasal, kültürel ekonomik ünitelerinin önemli bir kısmı tamamlanmış, kısa süreli de olsa bugün bile haklılığı teslim edilen bir siyasal iktidar tecrübesini kariyerine eklemiştir. Dahası, ülkenin gündeminde bulunan bütün yeni oluşun ve yeniden yapılanma projesinin aktörleri bu kesimin yetiştirdiği politikacılarda oluşmaktadır.

Bu nitelikli mirası, üçüncü nesil İslamcılar'ın temsil ettiği yeni dünya sisteminin değerleriyle birleştirip, siyasal ve toplumsal bir projeye dönüştürebilecek güç ülkenin geleceğinde tayin edici olacaktır.


6 Haziran 2001
Çarşamba
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED