T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D Ü N Y A

Suudi planı tuttu

Veliaht Prens Abdullah'ın, 1967'den önceki sınırlara çekilmesi karşılığında Arap dünyasının İsrail'i tanıması teklifi büyük ilgi gördü. Filistin, İsrail, ABD ve AB plana destek verdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah'ın, Ortadoğu'da barışı sağlamak için önerdiği plan, Filistin ve İsrail'in yanısıra, ABD'den de olumlu tepki aldı. İsrail, işgal ettiği topraklardan çekilmesi karşılığında, tüm Arap dünyası tarafından tanınmasını öngören Suudi planını olumlu karşıladı. İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav, Suudi Veliaht Prensi Abdullah'ı Kudüs'e davet etti.

ABD Başkanı George Bush, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah'ın Ortadoğu barışı konusundaki önerisini takdirle karşıladı. Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer, "Başkan, Veliaht Prens Abdullah ile görüştü ve Prens'in kapsamlı barış anlaşmasına varıldıktan sonra Arap-İsrail ilişkilerinin normalleşmesiyle ilgili fikirlerini takdirle karşıladığını söyledi" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell da, Prens Abdullah'la telefonda görüşerek, önerisini geliştirmesi konusunda teşvik etti. Filistin lideri Yaser Arafat ise, Suudi planını 'tamamıyla desteklediklerini' bildirdi. İsrail Cumhurbaşkanı Katsav, işgal ettiği topraklardan çekilerek 1967'den öncemi sınırlara dönmesi karşılığında bütün Arap dünyasının İsrail'i tanıması yönünde öneri getiren Abdullah'ı Kudüs'e davet etti. Katsav davet önerisini İsrail hükümetininin onayına sundu. Katsav, kendisine davet geldiği takdirde Riyad'a gitmekten memnunluk duyacağını söyledi. Bu arada, Lübnan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah'ın barış önerisine temkinli destek verdi.

Şaron ABD'den yardım istedi

Bu isteğe ABD Dışişleri Bakanı Powell'dan destek geldi. Prens Abdullah ile telefonla görüşen Powell, Abdullah'ın önerisinin önemli bir adım olduğunu ve gelecek haftalarda somutlaşmasını umduğunu söyledi. Suudi Veliaht Prensi'nin ortaya attığı barış önerisi, İsrail'in 1967'den önceki sınırlarına çekilmesi karşılığında, bütün Arap dünyasının İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkiler kurmasını ve Arap dünyasının İsrail'e güvenlik sözü vermesini öngörüyor. İsrail Başbakanı Ariel Şaron da Suudi Arabistan'ın önerisinin yaşama geçirilmesi için Amerikan yönetiminden yardım istediğini açıkladı.

Şaron, Amerikan yönetiminden İsrail ile Suudi yetkililer arasında görüşmeler düzenlenmesi için talepte bulundu.Öte yandan, Suudi Arabistan ile İsrail arasında, Ortadoğu'da barış sağlanana kadar barış önerisini görüşmek amacıyla resmi ziyaret olmayacağı bildirildi. Resmi el Vatan gazetesi, İsrail'in ziyaret teklifine ilk tepkisini verdiği dünkü başyazısında, "iki ülke arasındaki karşılıklı ziyaretlerin, İsraillilerin henüz açık ve kesin bir tavır alacakları bir girişimin başlangıcında değil, yalnızca imzalanmış anlaşmaların sağlamlaştırılması amacıyla olabileceğini" yazdı.

Barış gücü önerisi

Barış planı takdir toplayan Abdullah, İsrail-Filistin anlaşmazlığına ilişkin olarak da, şiddeti durdurmak için uluslararası barış gücüne ihtiyaç olduğunu, böylece barış görüşmelerinin yeniden başlayabileceğini belirterek, "İki tarafı ayırabilir ve barış gücünü yerleştirebiliriz. Ve daha sonra taraflara barış masasına dönmesi için baskı yapmanın zamanı gelir" dedi. İsrail ve Filistinlilere, görüşmeleri için kimin baskı yapması gerektiği yolundaki soruya Suudi Prensi, en iyi seçimin ABD yönetiminin olacağını, ancak ABD'nin görüşmelere katkıda bulunmak istemezse, bu işe gönüllü tarafların önünü kesmemesi gerektiği yanıtını verdi. Öte yandan Filistin lideri Yaser Arafat, İsrail ve Filistinli arasında güvenlik görüşmelerinin yeniden başlamasına yeşil ışık yaktı.

"Şer ekseni"ne karşı çıktı

Veliaht Prens Abdullah ayrıca, Irak ve İran'ın ABD'nin terörizme karşı savaşında hedef olmaması gerektiğini söyledi. Abdullah, Time dergisine verdiği demeçte, "Terörizme karşı savaşın İran ve Irak'a uygulanması gerektiğine inanmıyorum. (İran ve Irak'ta terörizmle) ilgili bir durum söz konusuysa, bu küçük bir grubun işidir, hükümetin değil" dedi. Abdullah, "İran Körfez bölgesinde istikrara katkıda bulunuyor. Geçmişte burada gerginlik vardı, ancak bu gerginlik giderildi" dedi.

YASER ARAFAT İKTİDARDA KALMALI

Veliaht Prens Abdullah, Filistin lideri Yaser Arafat'ın iktidardan indirilmesinin Arap dünyasını sarsacağı uyarısında bulundu. Time dergisinde demeç veren Prens Abdullah, ''Allah korusun. Arafat'ın yönetimden indirilmesi tüm Müslüman ve Arap dünyasını sarsar ve bu hareketi yapan kişilerin güvenirliğini sonsuza kadar yok eder'' dedi. Abdullah, ''Bir tarafta tamamen aşağılanan, öldürülen, ağaçları köklerinden sökülen, toprakları işgal edilen bir halk var. Diğer tarafta ise sürekli şiddete maruz kalan ve bu nedenle umudunu yitiren bir diğer halk bulunuyor. İlk adım olarak bu iki taraf ayrılmalı ve barış muhafızları gönderilmeli'' dedi. Abdullah, ''Arafat bütün Filistinlileri kontrol edemez. Özellikle İsrail tarafından aşağılandıkları ve öldürüldükleri bu dönemde bütün Filistinlileri kontrol etmesi beklenemez. İsrail Başbakanı'nın savaş uçaklarına Filistin kasabalarını bombalama ve tanklarına Filistin topraklarını işgal etme talimatları verdiği sürece şiddet çemberi kırılamaz'' dedi. Abdullah'ın barış insiyatifini görüşmek için Kahire'ye gitmesi bekleniyor.


 
Roma'da bomba paniği
İtalyan ve ABD istihbaratının el Kaide üyesi oldukları iddiasıyla 8 Faslı'nın gözaltına alınmasından sonra dün İçişleri Bakanlığı binasının yakınında bomba patladı. Patlamada can kaybı olmadı.
BM-Irak diyaloğu Mart'ta başlıyor
ABD'nin askeri operasyona hazırlandığı Irak yönetimi, ABD tehdidini Birleşmiş Milletler ile dengelemeye çalışıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan ve Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri 7 Mart'ta New Yorkíta bir araya gelecek. Birleşmiş Milletler'den yapılan açıklamada Annan'ın, BM'nin silah denetçilerinin Irak'a dönmesi konusunda Irak Dışişleri Bakanı'na ısrar edeceği belirtildi. Annan-Sabri görüşmesinde sonuç alınamazsa, Nisan ayındaki Arap Birliği zirvesinin ardından yeni görüşmeler yapılacağı bildirildi.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Annan'ın, görüşmede Güvenlik Konseyi'nin Irak ile ilgili karar tasarılarında yer alan hükümlerinin uygulanması konusunda ısrar edeceğini belirtti. Söz konusu karar tasarıları, BM silah denetçilerinin Irak'a dönmesini öngörüyor. Silah denetçilerinin üç yıl aradan sonra Irak'a dönmesi, Irak'ı kitle imha silahı geliştirmekle ve terörizmi desteklemekle suçlayan ABD'nin temel taleplerinden biri.
Irak, 1990 yılındaki Kuveyt işgalinden beri BM yaptırımları altında. Yaptırımların kalkması için, BM denetçilerinin Bağdat'ın kitle imha silahı geliştirmediğine dair rapor vermesi gerekiyor. BM denetçileri, 1998 yılında Bağdat'ı terk etmişlerdi. BM denetçilerinin Amerika adına casusluk yaptığını belirten Irak, denetçilerin dönüşüne izin vermiyor. n NEW YORK

ABD'DE 41 TÜRK HÂLÂ GÖZALTINDA
ABD'deki 11 Eylül saldırılarının ardından gözaltına alınan 41 Türk vatandaşının, 4 aydan beri gözaltında tutulduğu bildirildi. Bir Türk diplomat, ABD'nin şu anda en fazla uğraştığı konulardan birinin gözaltına alınan 41 Türk olduğunu belirtti. 11 Eylül saldırılarından sonra Müslüman yabancılara yönelik operasyonlarda çok sayıda Türk vatandaşı vize işlemlerinin eksik olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Türk diplomat, ABD'nin bu kişilerin 11 Eylül saldırılarına katıldığı ve El Kaide üyesi olduğuna dair şu ana kadar en küçük bir kanıt sunamadığını da ifade etti.
27 Şubat 2002
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED