 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
||
|
|
|
|
||
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
||
|
|
|
|
|
||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Mutlu olduk derken...
Bir tarafta 18 maçta yenilmeyen, 14 galibiyet 4 beraberlik alıp 859 gündür mağlubiyeti semtine uğratmayan Galatasaray... Diğer tarafta 1988'den bu yana evinde yenilmeyen ve geçen sezonun UEFA Kupası Şampiyonu Liverpool. Bir yanda Ümit, Emre, Capone gibi asları cezalı, Sergen, Murat, Bülent Akın'ı sakatlığı nedeniyle olmayan bir Galatasaray... Diğer yanda Dudek ve Gerrard gibi asları olmayan Liverpool... Yukarıdaki satırlara baktığımızda Galatasaray "yokluk", Liverpool ise "varlık" içindeydi. İşte bu hava içinde Galatasaray-Liverpool maçını izlemeye koyuldum. İlk yarıda Galatasaray da Liverpool da gol pozisyonu yakaladı. Ancak bu pozisyonları iki takımın forvetleri acemice kaçırdı. Topa hakimiyet olayında ise Galatasaray'ın %61'lik bir üstünlüğü vardı. İri kıyım Liverpoollu futbolcular topu ısrarla havaya kaldırırken, küçük cüsseli Galatasaraylılar yerden oynamayı denediler. İkinci yarıda Galatasaray daha iyi görüntü verdi ve Niculescu'nun golü geldi. Tam rahatladık derken Liverpool'un golü geldi. Bu golde Galatasaray'ın savunmasının büyük hatası vardı. Sonuç olarak dalı ve budağı kesilen Galatasaray, aldığı bu beraberlikle Türk insanını bir kez daha mutlu etme başarısını gösterdi. Ne diyelim... Bu Galatasaray'a çok alıştık.
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |
