T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Okurlardan güzel mektuplar...

Dört günlük bir bayram tatilinden sonra dün işbaşı yaptık. Ekranın karşısına geçtim ve bayram süresince gazetedeki köşeme gelen mektupları okumaya başladım. Yeni Şafak'taki okurlarımın beni hemen her zaman basbayağı mutlu kılan mektuplarını... Çok ciddiyim, bu mektuplar beni gerçekten mutlu kılıyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Telefonla haberleşmenin yaygınlaşmasından sonra hepten unutulan "mektup yazma" becerisinin günümüzde hâlâ en iyi örneklerini verebilenler arasında Yeni Şafak okurlarının mutlaka özel bir yeri var. Bu özelliklere sahip okurlar karşısında bulunmak insanı mutlu kılmaz mı? Her biri üzerinde çok düşünülmüş, emek verilmiş, başı-ortası-sonu mükemmel mektuplar... Ellerine sağlık, elleri dert görmesin...

Bayramın ikinci günü bu köşede yayımlanan "Eski bir bayram yazısı" başlıklı yazım hakkında pekçok mektup aldım. Okuyanlar hatırlayacaktır; bu yazıda -aklımın erdiği kadar- "kurban"ın bugün bizim için sembolik olarak ne anlama geldiğini sorgulamaya çalışıyor ve bu alanın âlimlerine, bizi aydınlatmaları için insanoğlu ile yaşıt bu "büyük hikaye"nin Eski Ahit ve Kur'an'da yer alan farklı anlatımlarının "niçin"lerine yönelik bazı sorular yöneltiyordum. Bu yazıda -yine aklımın erdiği kadarıyla- benim en önemsediğim sorum şuydu: "İbrahim Peygamber'i sınamanın (canda, malda ve nihayet evlatta) son halkası olarak açıklansa da, bir babadan oğlunu boğazlamasını istemek bugün bizim için nasıl temellendirilebilir? Yani bugün oğluyla birlikte kurbanlarını kesen bir baba bu emri oğluna nasıl açıklayacak?"

Önümde duran mektuplar o kadar güzel ki, anlatamam... Mesela Rıfat Yılmaz'ın tamamı sekiz sayfayı bulan olağanüstü makalesi. 3-4 yıl öncesinin bir denemesini ciddiye alarak önce soruları sınıflandıran, sonra bunları teker teker cevaplayan Yılmaz, mektubunu şöyle bitiriyor: "Benden şimdilik bu kadar. Ben böyle görüyorum. Doğrusunu Allah bilir. Cevap olarak yetersiz olsa da inşaallah açılım sağlamak bakımından faydalı olmuştur." Hiç olmaz olur mu?

Mesela İbrahim Kaya'nın "Tevrat'la Kur'an'ın anlattıklarının farklı olması"nın niçinlerini açıklayan ve benim yazımda yer alan "boğazlamak", "öfkeli" gibi sözcüklerin "kaba düştüğünü" yine niçinleriyle sıralayan güzel mektubu... Mesela Necdet Emek'in bu hikayenin niçin mantık ve ilimle anlaşılamayacağını bana uzun uzun anlatmaya çalışan mektubu...

Mesela Abdülhamit Bilici'nin "Geçen yıl nasip oldu hacca gittim. Gitmeden de Ali Şeriati'nin hac ve dolayısıyla kurban olaylarını ele aldığı Hac adlı kitabını okudum. Gerçekten benim için tam bir kalp ve zihin aydınlanmasına vesile oldu" diyerek Şeriati'nin bu kitabını ("Çok kalın bir kitap değil" diyor Bilici!) okumamı önermesi...

Mesela arada bir ekranıma düşen mesajlarıyla tanıdığım Havva Güney'in "İbrahim Peygamber'in oğlu İsmail'i kurban etme olayının içerdiği deruni mana ve mesajların irdelendiği bir kaynak olarak" yine Şeriati'nin kitabını önermesi ve önermekle kalmayıp kitabın "Kurban" adlı bölümünü bir dosya olarak göndermesi...

Mesela Nuh Yılmaz'ın konumuzla ilgili iki önemli metne dikkatimi çekmesi. "Bu konuda iki ilginç metin var. Belki biliyorsunuzdur ama ben yine de hatırlatmak istedim. İlki Kierkegaard'ın 'Fear and Trembling' kitabı, ikincisi ise Derrida'nın bu metni yeniden okuması. Derrida'nın değerlendirmesi tamamiyle İbrahim'in oğlunu kesmeyi nasıl düşündüğü, emrin evrenselliği ile hadisenin tekilliği çerçevesinde yoğunlaşıyor. Yani kurucu gerilim; 'öldürmeyeceksin' emrinin olduğu bir dinin peygamberi nasıl olur da oğlunu kurban etmek isteyebilir' çerçevesinde örülüyor."

Ne güzel değil mi? Bir köşeyazısından hareketle birbirimizden ne kadar çok şey öğrendik, birbirimizi daha çok nasıl tanıdık...

Yazıyı başladığım gibi bitireyim: Bir gazete için en büyük nimet, herhalde kalemine ve kıraatına bu derece kuvvetli okurlara sahip olmaktır. Değerini bilelim...


27 Şubat 2002
Çarşamba
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED