T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Dilekçe mi dediniz, alın size dilekçe!

Leyleğin ömrü laklakla geçerken, biz de fatura ödemekle tüketiyoruz günleri. Elektrik, su, telefon, doğalgaz, cep telefonu, mobilya, beyaz eşya, kart ödemesi, kasko vs.

Bir dostumuz geçenlerde fatura ödemeye bütün bir günü ayırmış, yine de bitirememiş; ertesi gün devam etmek zorunda kalmış.

Bir bankaya otomatik ödeme talimatı verseydin dedik, herhalde bundan sonra öyle yapacak. Fakat o gün, cep telefonu faturasını yanlışlıkla iki defa yatırmış.

Farkedince geri istemiş. "Olmaz" demişler.
Ne dediyse bir cevap buluyormuş karşısındakiler.
Ödemesine ödeyeceklermiş de, işi yokuşa sürüyorlarmış.
Sonunda "Bir dilekçe yazmalısınız" demiş biri.
Almış eline kalemi, yazmış aklına geleni.
"........ İletişim Hizmetleri A.Ş.

Boş beyaz bir sayfa elime tutuşturuluyor ve şikayetimi yazmam söyleniyor. Ve ben de yazıyorum. Ne hazindir ki ülkemizde eskiden yanlızca PTT gibi bir tekel vardı. Ama şimdi elimizde beş adet tekel oluştu. Bunlardan bir tanesi sizin kurumunuz New York Borsası'nda yer almış olmanıza rağmen tekelci anlayışınız değişmedi. Ve asla liberal ekonomi ve serbest piyasadan yana olamayacaksınız. Çünkü sizde rekabet kültürü ve mantığı yok. Devlet eliyle yapılandırılan burjuvanın liberalizmi anlama ve uygulama yeteneği yok.

Bu ülkede, tüketiciyi devlet, KİT'leşmiş özel sektörün elinden kurtarmalıdır. Aynı hata birden fazla tüketicide yapılıyorsa o işletmenin ruhsatı iptal edilmelidir.

İki gündür mükerrer lisansı ödenmiş faturanın ücretini tahsil etmekle meşgulüm.

İşletici amirlerin veya işletme yönetmeliği çalışanları yalan söylemeye mecbur etmektedirler. Tüketicinin korunduğu liberal anlayışların geliştiği bir dünya umudumuzdur.

Özel sektör olma mantalitesini kavramanız dileğiyle. Başarılar diliyorum yine de.

İsim, tarih, imza."

Sonra ne olmuş dersiniz? Dilekçeyi görenler "Aman bu bizim başımıza iş açar. Ya geri alın, ya değiştirin, ya da hiç değilse altına bir not düşün, bu işte bizim bir hatamız olmadığını, kendi yanlışlığınız sonucu fazladan ödeme yaptığınızı belirtin" ricasında bulunmuşlar.

ÇAĞDAŞ İLETİŞİM

Baba, oğluna "e-mail" gönderiyor:
"Sevgili Andy,
Nasılsın? Annenle biz iyiyiz. Seni çok özledik oğlum. Lütfen bilgisayarını kapatıp aşağı yemek yemek için gelir misin?"
(Glasbergen)

BAYRAMIN "MÜB." OLANI

Bayram geçti ama ilginç bayram mesajları bitmedi. Dünkü "küçük melekli" mesajın ardından Süleyman Gündüz'ün cep telefonuna ulaşan bir başka bayram tebriği şu şekildeydi:

"Adamlığın bedeli ağır olur be delikanlım. Hele bi de yola çıkmışsan... Ve azığın sadece aşk ve çileyse, o zaman bak sen, ufff...! Müb. bayramlar."

GÜNÜN SÖZÜ

Hayatımızda işlediğimiz hataların çoğu, düşünmemiz gereken yerde hissetmekten, hissetmemiz gereken yerde düşünmekten ileri gelir.
J. Colbins

Tolstoy demişki:
Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir.


27 Şubat 2002
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED