Milli Güvenlik Kurulu, Türkiye gündemini meşgul eden idam cezasının kaldırılmasına ilişkin tartışmalara son noktayı koyacak. Bugün saat 09:30'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilecek toplantıda kurul üyeleri idam cezası ile ilgili düşüncelerini açıklayacaklar. Hükümet ortaklarından DSP ve ANAP'ın muhalefetin de desteğini alarak kaldırmak istediği idam cezası tartışmalarına MHP karşı çıkıyor.

MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, bölücü terörün hâlâ sürdüğüne dikkat çekerek, idam cezasının Türk Ceza Kanunu ve Askeri Ceza Kanunu'nun bazı maddelerinden kaldırılmasına karşı çıkıyor. Askerin de idam cezasının tamamıyle kaldırılmasından yana olmadığı belirtiliyor.

Askeri çevrelerin, bölücü terörün hala tehdit sıralamasında ikinci sırada yer aldığına dikkat çekerek, "Milli Güvenlik ve Siyaset Belgesi'nde (MGSB) 'tehdit' olarak algılanan hususla ile ilgili bir değişiklik için devletin karar alması gerekir" değerlendirmesinde bulundukları belirtiliyor.

1997'de değişen MGSB

MGSB'de 31 Ekim 1997 yılında yapılan değişiklikle terör, ikinci tehdit unsuru olarak belirlenmişti. 31 Ekim 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu'nda kabul edilen MGSB ile "birinci öncelikli tehdit" olarak "irtica ve bölücülük" belirlenmiş, "dış tehdit" olarak da birinci öncelik "Yunanistan ve Suriye"ye verilmişti.

"Kamusal alana kaymamak üzere mahalli ve kültürel özelliklerin geliştirilmesi" gerektiğine işaret edilen MGSB'de, devletin yeniden yapılanması gerektiği vurgulanmıştı. MGSB'de ilk kez "ülkücü mafya" da tehdit unsurları arasında sayılmıştı.

İki kitapçık ve 10 ekten oluşan ve 5 yıldır devletin politikasını belirleyen MGSB'ye aykırı hiçbir yasa, genelge, yönetmelik yayınlanamıyor.

Tartışmaya neden oldu

MGSB ve bu çerçevede şekillenen Milli Askeri Strateji Konsepti (MASK) ile ilgili tartışmalar 28 Şubat sürecinde tartışılmış, Kültür eski Bakanı Fikri Sağlar, dönemin Başbakanı DYP lideri Tansu Çiller'e, "Kırmızı kitapçıklardaki milli siyaset, halktan ve parlamentodan neden gizlenmiştir?" diye sormuştu. Çiller ise MGSB ve MASK'ı savunmuştu.

MGSB'ye yönelik bir tartışma da "Devletin gizli Anayasası olur mu?" şeklindeydi. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ise bu eleştirileri 12 Kasım 1997 tarihinde şu sözlerle cevapladı: "Yaratılmak istenen olumsuz hava yanlış. Bu belge 1960 yılından beri hazırlanıyor. Hiç kimsenin itiraz edemeyeceği konular" demişti