T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
ABD'ye dost öğüdü

"Öfke baldan tatlıdır", buna kuşku yok; ancak en az bu cümle kadar doğru bir başka gerçeği de unutmayalım: Öç alma ilkel bir duygudur. Gerçekten olgun sayılması gerekenler, öfkelenmesini gerektiren ortamlarda bile kendine hâkim olabilenlerdir...

Bütün dünyanın gözü başlayacak operasyona çevriliyken, en güçlü deniz ve hava filosuyla birlikte 50 binden fazla yeni asker bölgeye gelmişken, öfkeye hâkim olmaktan söz etmek elbette saflık... Ancak, bazen 'safça' düşünceler, mâsum yüzün arkasındaki gerçek niyeti keşfetmeye yarayabiliyor...

TIME'ın ABD'ye yönelik uğursuz saldırıyla ilgili 'özel sayısı'nda, derginin başyazarı Lance Morrow'un "Öfke ve ceza üzerine" başlıklı bir yazısı yer alıyor. Murrow, "Öfkeyle beslenmeyen günü yaşanmış saymamak gerekir; o halde haydi öfkelenelim" çağrısında bulunuyor. Onunki yine de kibar bir değerlendirme; o öfkeyle neler yapılması gerektiğine değinmiyor hiç değilse... Amerikan medyası, şu günlerde, "Suriye'yi de bombalayalım" veya "Müslümanlar yılandır, başlarını ezelim" tarzı bir çok 'parlak' teklifi sayfalarına ve ekranlarına konuk edip duruyor.

Dünya tarihi terörü terörle yok etmenin mümkün olmadığının örnekleriyle dolu oysa. Buna karşılık, geçirdiği evrim sonrasında, dünyamız, epey bir süreden beri, savaş baltalarını gömüp barış çubuklarını yakmayı bir standart haline getirme çabasında. Bunun yolunun da, aradaki dikenli sorunları çözüp 'eski düşmanları dost haline getirmek'ten geçtiğinin bilincinde. ABD'nin, uygarlığın kulağına fısıldadığı bu gerçeğe sırt çevirip öfkesine yenilmesi dünyanın geleceğini karartabilecek tehlikeyi içinde barındırıyor.

Otuz milyona yakın Avrupalı'nın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı'nı ve sonrasını hatırlayalım. 60 yıl önce birbirlerini yok etmeye çalışan Avrupa devletleri, aynı ittifak içerisinde yer almıyorlar mı bugün? Soğuk Savaş'ın 'düşman cephesi' lideri Rusya, diğer üyeler geçit verseler, Hür Dünya'nın lideri ABD tarafından NATO'ya üye kaydedilecek bir 'dost' haline dönüşmedi mi? Gerilimi ortadan kaldırıp barışa ulaşmanın en iyi yolu 'düşmanı dost yapmak' değil ise, Araplarla İsrailliler arasındaki yakınlaşmayı sağlamak için bunca zamandır neden itibarını riske atmayı göze alıyor ABD?

Öfkelerini burunlarından soluyan Amerikalılar ile onları kayıtsız-şartsız destekleyenlerin, şu sıralarda en tahammül edemedikleri fikrin, 11 Eylül'deki uğursuz terör eylemi ile ABD arasında ilişki kurulması olduğu biliniyor. Ancak yine de, ateş toplarını İslâm Dünyası'na çevirmeden önce, ikiz kulelerle Pentagon'u bombalattırdığını iddia ettikleri Üsame bin Laden ve çetesinin kimin eseri olduğu üzerinde düşünmeliler. Onları kim, hangi amaçla biraraya getirdi, ellerine silâhı kim verdi, şimdilerde dondurulan banka hesaplarına parayı kim koydu? Hatta, 'İslâm' ile 'terör' arasında uğursuz bir irtibat kurulmasına kadar varan 'ideolojik' kaydırmada kendilerinin hiç mi kabahati yok? Sovyetler'in arkasına bakmadan terk etmek zorunda kaldığı Afganistan işgaline kadar devam eden Soğuk Savaş'ı yaşanmadı mı sayacağız?

Onlar unutmuş olabilir, ama bizler biliyoruz: İslâm Dünyası'nı terörün üreyebileceği bir zemin haline dönüştürme ameliyesi, buna uygun ideolojik donanım ve örgütlenme bu toprakların insanlarının kendi elleriyle yoğurdukları bir 'halt' değildir; Soğuk Savaş'ın bütün pisliklerinin harcını karan el, şimdilerde kendisini vuran terör yüzünden öfkesi burnunda ABD'dir... Neredeyse bir yüzyıl, İslâm Dünyası'nı kendi değerler sisteminden uzaklaştırmayla sonuçlanan bir harekâta mâruz bırakan ABD, şimdi de, öfke ve gazabını aynı dünyanın üzerine kusmaya hazırlanıyor...

ABD, önümüzdeki uzun yüzyılı, eğer gerçekten herkes tarafından izlenebilecek ortak değerler eşliğinde etkilemek niyetindeyse, bugünün muhasebesini yaparken, olumsuzluklardaki kendi payını hesap dışı bırakmamalıdır. En doğrusu ise, ilkellik kokan 'öç alma' duygusunu geride bırakıp sağduyulu davranması ve 'düşman' ilân etmeye hazırlandığı koca bir coğrafya ile 'dost' olmanın yollarını aramasıdır.

Yoksa ne demişler: "Öfkeyle kalkan zararla oturur..."


5 Ekim 2001
Cuma
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED