T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M
Kıyafet sihirbazları

Örücülük: Yani, yırtılmış ve yıpranmış kıyafetlerin sihirbaz eller tarafından yeni alınmış gibi yapılması. Sayıları giderek azalan örücülere, en çok zengin kesim rağbet ediyor.

Fabrikasyon mallar hayatımızın her alanına girmiş durumda. Giydiğimiz eşyadan, yemek yediğimiz tabağa kadar her şeyimiz, aynı maldan saatte onlarca üretebilen makinalar tarafından yapılıyor. Özellikle de konfeksiyon, dünyada oldukça gelişmiş bir sektör. İstediğimiz her kıyafeti rahatça bulabiliyoruz. Durum böyle olunca kıyafetler eski zamanlarda olduğu gibi değerli olmuyor. Çok değil, daha anneannelerimizin zamanında yırtılan, yıpranan kıyafetlere yama yapılırmış, olmadı örücülerin usta ellerine teslim edilirmiş ceketler, etekler. Artık herkes yırtılanın, eskiyenin yerine hemen yenisini alıyor, eskisini ise çöpe atıyor...

Fakir buraya gelmez

20 yıl öncesine kadar sayıları Beyoğlu'nda 13'ü, Kapalıçarşı'da 50'yi bulan örücüler de sadece özel müşterileri için çalışıyor artık. Yani zenginler için. Nasıl mı? Çok pahalıya aldığı ceketini veya pantolonunu yanlışlıkla, bir çiviye taktırıp yırtan bir zengin geliyor örücüye. Onca örücü ustasından İstanbul'da birkaç tane kalmış. Onlardan biri de 65 yaşındaki Ali Usta. Oğlu Bilal'le birlikte icra ediyor zanaatini. "Kıyafetlerle manevi bağ kuranların yeridir burası" diyen Ali Usta, üstündekini göstererek, "Ben bunu sevmesem giyer miyim hiç? Kıyafetini seven kimse gelir örücüye" diyor. Örme işini 3 milyon ila 15 milyon arasında yaptıklarını söyleyen ustalar, "Fakir buraya gelmez. Bize vereceği paraya gider yeni bir kıyafet alır" diyorlar.

NASIL ÖRÜLÜR?

Ustaların dediğine göre, kumaşın kendisinden aldıkları parçalarla önce atkı atıyorlarmış yırtılan yere. Sonra doku atıyorlarmış. Anlatması kolay ama yapması zor bir iş. Hatta sürekli eğilerek çalıştıklarından, omurlarından ve gözlerinden çok çekiyorlarmış.

YURTDIŞINDAN BİLE KIYAFET GELİYOR

Müşterilerinin, marka giyinen zenginler olduğunu söyleyen Ali Usta, "Yurt dışından bile tamir için kıyafet gönderirler" diyor. Atina, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan valizlerle kıyafet geldiğini belirten 50 yıllık örgücü Ali Usta, "Orada yaşayan Türklerin veya burada konsolosluktan tanıdıkların yardımıyla bu işi uluslararası yapabiliyoruz" diye de ekliyor. Ali Usta'nın oğlu Bilal Şahin ise Vakko, Beymen ve Hatemoğlu gibi ünlü markalardan da müşterilerinin olduğunu söylüyor. Oldukça pahalıya aldığı bir kıyafetinin başına kötü şeyler gelen bir müşteri kıyafeti mağazaya götürür, belki yapılabilecek bir şeyler olur diye. Mağaza sahipleri de hemen 'Ali Usta Örücülük' e getirir kıyafeti ve yepyeni oluverir. Eller harikalar yaratır yani.

  • ÜRÜN DİRİER / İSTANBUL



  • 1 Kasım 2002
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED