AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Özelleştirmenin patronu nasıl değişti

Ak Parti'nin önemli isimlerinden birisi, tecrübeli bir politikacı, hükümetin medyayla ilişkilerindeki ilk ayları şöyle yorumluyor: "Başta herşey güzeldir, medya yakın ilgi gösterir. Ama, pastırma yazı kısa sürer... Bu dönem bitti ve medya asıl tavrını göstermeye şimdi başlıyor. Hepimiz buna hazır olmalıyız."

Hükümet şimdi bu yeni dönemin şartlarına uyum sağlamaya çalışıyor. 58. hükümet dönemi alışma süresi olarak kabul edilirse, 59. hükümet pastırma yazının ardından işbaşı yapmış bulunuyor. Zaten, hükümet üzerindeki merak ve soru işaretleri de daha çok yeni dönemde gündeme geliyor.

Mesela, Özelleştirme İdaresi'nin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'den alınarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a bağlanması olayı... Şener, üzerinde çok spekülasyon yapılan bu konuda sadece, "Başbakan'ın takdiri böyle oldu" diyor. Şener'in özelleştirmeye baktığı süre zarfında, bu konuda altyapı ve genel çerçeve konusunda önemli mesafeler alınmıştı. Özellikle, en büyük özelleştirme kalemi olan Petkim'e 5 teklif geldi ki, kriz ortamında bu çapta bir talep önemli sayılıyor.

Geçen süre zarfında Şener'den, alınan karardan dolayı özel bir ifade gelmedi. Ancak, özelleştirme ile ilgili karar kamuoyuna hem hükümet içinde bir rahatsızlık hem de Şener'in etki alanının kısıtlanması gibi yorumlarla yansıdı.

"Kemal abi'de tüccar kafası vardır"

Oysa olayın gelişimi kamuoyuna yansıyandan oldukça farklı ve kararın ilginç bir öyküsü var.

Geçtiğimiz hafta, Salı günü akşamı... Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile birkaç bakan Başbakan'ın makam odasında son gelişmeleri konuşuyorlar. Konuşma ilerledikçe kaynak ve özelleştirme konusu açılıyor. Erdoğan, Şener'e dönerek şunları söylüyor:

"Abdüllatif Bey, özelleştirme konusu bizim için çok önemli. Yıllardır da ihmal edilen bir konu. Bu işleri hızlandırmalıyız. Sen de özelleştirmeyi sadece bürokratlara bırakma, yoksa işler yavaş gider. Devletin gelirini artırmak için kurumlara talip olan şirketlerle pazarlık yap, süreci hızlandır..."

Şener, Başbakan'ın bu isteğine gayet sakin bir şekilde şu cevabı veriyor:

"Sayın Başbakanım, bu yöntem sıkı pazarlık ister. Böyle davranmak benim için uygun olmayabilir..."

Erdoğan, özelleştirmenin hızlanması için tüccar yaklaşımının gerekli olduğunu tekrarladı ve "Mesela, Kemal abi'de tüccar kafası vardır" dedi. Şener'in yanında Maliye Bakanı Unakıtan oturuyordu. Şener, bunun üzerine, "isterseniz özelleştirmeyi Kemal Bey'e verin" dedi. Erdoğan da, "neden olmasın, Kemal Bey iyi pazarlıkçıdır" cevabını verdi. Ve, özelleştirmenin Şener'den alınıp Unakıtan'a bağlanması kararı o anda verildi. Ertesi gün de karar Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girdi. Ne Şener'de bir rahatsızlık, ne de konuşmanın yapıldığı o ortamda bir gerilim oldu.

Vekalet konusu

Özelleştirme'deki patronaj değişikliği hükümet içinde bir gerilim konusu olarak yansıdığı için Başbakanlığa vekalet de dikkat çekti. Erdoğan'ın Balkan Zirvesi için Belgrad'a giderken vekaleti Şener'e değil, Mehmet Ali Şahin'e bırakması bu yüzden soru işareti yarattı. Oysa, bu uygulama için özel bir kural bulunmuyor. Başbakan, yurt dışına gittiği zaman vekaleti istediği yardımcısına bırakabiliyor. Başbakan olduğu dönemde Abdullah Gül de bu konuda esnek davrandı. Her yurt dışına çıkışta farklı isimlere görevi devretti. Bazen Şahin'e bazen Şener'e bazen de Ertuğrul Yalçınbayır'a vekalet verdi.

Erdoğan'ın ilk vekalet için Şener'i tercih etmemesi bu açıdan özel bir anlam taşımıyor. Ancak, bütün bu olayların yansıması, hükümet ile medya arasındaki pastırma yazının bittiğine işaret ediyor.


10 Nisan 2003
Perşembe
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED