AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Tamburun ustasıyla

Türk müziğinin temel sazı tamburun son önemli temsilcisi Nejdet Yaşar, yeni albümünde eski yeni parçaları bir araya getirdi. Bunu yaparken de hocası Mesut Cemil'in sözüne sadık kalmayı ihmal etmedi.

  • ÖMER ÇAKKAL
    Tamburi Cemil ve oğlu Mesut Cemil'in ardından tamburun en büyük ustası olarak kabul edilen Nejdet Yaşar'ın, ilki 1999'da çıkan albümünün ikincisi geçtiğimiz günlerde Kalan Müzik tarafından piyasaya sürüldü. Albümde 1950'li yıllardaki konser kayıtlarından, 1999'daki stüdyo kayıtlarına kadar 16 parçaya yer veren usta sanatçı, geride bıraktığı 73 yılla dönüp baktığında dolu dolu yaşadığı ve ardından gelecek çok sayıda genç tamburi sanatçısı yetiştirdiği görüşünde..

    'Tambur sesine vuruldum'

    Nejdet Yaşar Gaziantep'in Nizip ilçesinde dünyaya gelir. Çocukken en çok, evlerinin camından görülen Zeugma'ya bakmayı, bir de gramafondan Aşık Veysel, Münir Nurettin Selçuk ve Safiya Ayla gibi ustaları dinlemeyi sever. Ortaokul ve lise yıllarında bağlamaya heves eden Yaşar, ileride hayatına yön verecek olan tamburla ise üniversitede tanışır. Usta sanatçı bu tanışmayı olayı şöyle anlatıyor:

    "Süleymaniye Camii'nin önünde bir Bekirağa Bölüğü vardı. Onun binasında da bizim öğrenci yurdu. Yıktılar şimdi onu. İşte en büyük tamburilerimizden Mesut Cemil'in tamburunun sesiyle o yurtta tanıştım. Ne tanışması, vuruldum. Ardındansa bir tambur edinerek bir deli gibi, sabahlara kadar tambur çalmaya başladım..."

    Nejdet Yaşar daha üniversitedeyken rüştünü ispatlar. Fakültenin son sınıfında Üniversite Korosu'nun Müdürü Nevzat Atlığ onu korosuna davet eder. Onlarla birlikte çalmaya başlayan Yaşar için asıl milat Mesut Cemil ile tanışmasıdır. Olayı usta sanatçının ağzından aktaralım: "TRT İstanbul Radyosu'nda, amatör grupların konserlerinden birinde bir gün solo taksimi yapmaya başladım. O zaman Mesut Cemil, TRT İstanbul Radyosu'na müdür olarak atanmış. Neyse, ben o taksimi bilerek uzattım. Farklı bir şekilde, hatta çılgınca çalmaya başladım. Tamburun bir gövdeye yakın bölümünü bir sapına yakın bölümünü tutarak çaldım. Mesut Cemil, tamburun sesini duyup, kendisine tahsis edilen dairesinden aşağıya kadar inmiş. Hatta yanındakilere, "Kim bu tamburu çalan, yoksa ben miyim?" diye sormuş. Ve stüdyoya kadar geldi, taksimim bitince de yanıma gelip beni tuttu, sarıldık.."

    Unutulmayan kayıtlar geliyor

    Nejdet Yaşar'ın, ileride kendisine daha fazla hayranlık besleyeceği Mesut Cemil ile birlikteliği böylece başlar. Cemil, onu radyonun Klasik Türk Müziği Korosu'na alır. Koroda, neyzen Niyazi Sayın'la da tanışan Yaşar, Sayın'la yarım asırlık dostluğun temelinin o gün atıldığını söylüyor. Amerika'da birlikte eğitim gören Sayın ve Yaşar dönüşlerinde uzun yıllar birlikte ses getiren konserler verirler. Onlara ara sıra kemençesi ile İlhan Özgen de katılır.

    Yaşar, o konserlerin özlemini bugün bile çekenlerin hasretlerini yeni albümüyle bir nebze olsun dindirmeyi amaçlıyor. Usta sanatçı eski kayıtlarının unutulup gitmemesi için Niyazi Sayın'la birlikte çaldıkları parçaları derleyip bir arşiv serisi yayınlayacaklarının da müjdesini veriyor.

    Para için çalıyorsan eve gelme, seni almam

    ALBÜMDE tamburun sedası olarak başarılı bulduğu parçalara yer verdiğini, eski ustaları da hatırlatmak istediğini söyleyen Yaşar, annesinin sözünü düstur edindiğini ifade ediyor: "Nur içinde yatsın şöyle demişti: "Oğlum yaptığın şey sana ve millete hayırlı olacaksa devam et. Ama para için, şöret için çalıyorsan Antep'e geldiğinde seni evden içeri almam."

    Ses kalitesi düşse de saz kalitesi artacak

    TAMBURUN ileride de büyük ustalar yetiştireceğine inanıyorum. Çünkü günümüzün ses sanatçıları kendilerini fizikleriyle göstermeye çalışıyorlar. Oysa çalanlar için böyle değil. Onlar sürekli kendilerini geliştirme, sanatlarını ustalara ve halka ispat etme durumundalar. Bu nedenle solistlerimizin kalitesi düşse bile, çalgıcılarımızın kalitesi her daim artacak.

    Tambur narin sazdır her yerde çalınamaz

    SESLİ ve şamatalı sazların, müziklerin hakim olduğu çağımızda tambura yeterince önem verilmemesi doğal. Tambur narin bir sazdır. Orda burda, sokakta çalınması mümkün değil. Bir ikincisi tambur zor üretilen, üreticisi az olan bir müzik aleti. Bu iki neden tamburun yaygınlaşmasını engelledi.

  •  
    Ölümün maskeli eli CELLATLAR
    Yasaklı Umut adlı bir kitabı daha bulunan gazeteci Muhammed Pamuk'un yeni kitabı "Ölümün Soğuk Eli: Cellatlar" adıyla Yeditepe Yayınları arasından çıktı.
    Bursa'da sinema şenliği
    Osmangazi Belediyesi ve Bursa Sinema Derneği tarafından bu yıl 2'ncisi düzenlenecek olan Bursa Film Şenliği, bugün başlıyor. Prestige Sinemaları'nda 11-25 Temmuz tarihlerinde yapılacak şenlikte Benim Cici Silahım, Bilinmeyen Kod, Kanlı Pazar, Konuş Onunla, Nisan Devrimi, Saatler, Salome, Sıcak Çikolata, Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca ve 8 Kadın izlenebilecek.
    Birer defalık ücretsiz oyunlar
    Kadıköy Belediyesi'nin Şekerbank sponsorluğunda düzenlediği 1. Kadıköy Tiyatro Festivali Dostlar Tiyatrosu'nun Yaşasın Sava oyunu ile başladı. Çeşitli tiyatroların katılımıyla gerçekleşecek festival 19 Temmuz'a kadar sürecek. Selamiçeşme Özgürlük Parkı Amfi Tiyatrosu'nda gerçekleşecek temsiller 21:30'da ücretsiz olarak izlenebilecek. Bugün Enis Fosforoğlu ile 105 dakika'nın sahneleneceği festivalde yarın ise Siz hala delirtemediklerimizden misiniz? adlı oyun sahnelenecek.
    11 Temmuz 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED