AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Asker göndermek

Amerika'nın Irak'ta askere ihtiyacı var, özellikle de Türk askerine. Çünkü işgal askeri yorgun ve saldırılara maruz.

Irak'ta Amerikan askerini "işgalci güç" olarak tanımlayan ciddi bir toplumsal zemin var. Amerika, 25 kişilik Hükümet Konseyi'ne temsilciler buldu ama, bunların Irak'ı temsil gücü tartışmalı. Geçtiğimiz Cuma gönü, camilerde hem Sünniler hem Şiiler, Amerikan varlığına tepki gösterdiler. Hutbeler tepkiliydi, yani bu demek ki, Hükümet Konseyi'ne dahil edilen Sünni-Şii din adamları, Sünni-Şii toplulukların ABD ile uyumunu arzetmiyor. Cemaat tepkiliydi, bu demek ki, ABD'nin en azından Hükümet Konseyi'ne taşıdığı mezhep eksenli temsilciliğin toplumsal karşılığında problem var.

ABD işgal birliklerinin bir gerilla savaşına muhatap olduğu, ABD'li komutanlar tarafından da (Ebuzaid'in Türkiye'deki açıklamaları) kabul ediliyor.

Onun için ABD dış destek arıyor. Türk askeri de tanıdık bir asker, o olsun istiyor.

Buna karşılık Irak'ta bir biçimde var olmayı gerekli gören Türkiye de "asker talebi"ni soğuk karşılamıyor. Hatta Başbakan Erdoğan'ın Batman'daki üslubu, bir sevinç gibi bile yorumlanabilir. Şöyle diyor Başbakan:

"Gazetelerde de okuduğunuz gibi ABD Irak için bizden asker istiyor. Bu bir tek şeyi gösteriyor: Türkiye'de yönetim gayet iyi durumdadır. Türkiye, Amerika ile stratejik ortaklığını gayet ileri götürmektedir. Öfkeyle kalkıp zararla oturulmamıştır."

Bu ifadelerdeki sevinç dozu, herhalde sadece Türk halkı tarafından değil, ABD tarafından da farkedilmiştir.

Türkiye'nin Irak'ta bulunma arzusunun, "işgal kuvvetleri"nin asayiş görevine yardım şeklinde hayata geçirilmesi azrulanan bir şey miydi?

Belki değildi. Ancak Ankara'ya, tezkere geriliminden sonra ancak bunu bulabildiği psikolojisi hakimmiş gibi görünüyor. O da 11 askerimizin başına çuval geçirildikten sonra ABD'nin girdiği nisbeten savunma psikolojisi içinde... ABD şöyle demek istiyor olabilir: Tezkerenin rövanşını askerlerinizin başına çuval geçirerek aldık. Şimdi artık işgal kuvvetlerimize yardım etmeniz şartıyla Irak'taki olaylarla ilgilenmenize fırsat tanıyabiliriz.

Amerika ile ilişkilerin serinlemesinden rahatsız olan Ankara da bunu, belki Irak'ta bir şeylere müdahale imkanı kazanmaktan daha çok ABD ile ilişkileri düzeltmek açısından nimet olarak telakki edebilir.

Acaba bu bir nimet mi?

Irak'a, işgal kuvvetlerinin uzantısı olarak asker göndermek Türkiye için hayırlı olacak mı? Bu Türkiye'nin Irak'ta elde etmek istediği sonuçlar için bir basamak değeri taşıyor mu?

Irak'ta her şeyin çok girift olduğu bir gerçek.

Türkiye'nin Irak'ta elde etmek istediği sonucun belirsizliği de bir gerçek.

Irak'a gönderilecek olan Türk askerinin, çok da belirli olmayan amaçlar hatırına, o girift yapı içerisine düşeceği de bir gerçek. O yüzden, konunun ince elenip sık dokunmasında büyük yarar var.

Ankara'nın "Irak'a gönderilecek Türk askerinin konumu, kime bağlı olacağı" üzerinde hassasiyet gösterdiği biliniyor. Belki ikinci değerlendirme konusu "nerede" görev yapacağı hususudur. Üçüncü olarak "finansman" üzerinde durulduğu bildiriliyor.

Bunlar nasıl çözülür henüz bilinmiyor, bunlar çözülse bile, "Irak'ta Türk askeri"nin tüm risklerden arınmış bir statü kazanması şüphelidir. Hatta riskin çok hayati olduğu daha doğru bir kanaattir.

Amerika ne diyor?

-Gelin işgalciliği paylaşalım, diyor bir.

-Gelin ölümleri paylaşalım, diyor, iki.

Her iki çağrı da, Türk askerini batağın içine davet anlamı taşıyor. Sorular hayati:

-Irak'ta Amerikan birliklerine yardım eden bir Türk birliği imajı, şu an, Ameirika'yı işgalci olarak gören Arap toplumunda nasıl etki yapacak?

-Mevcut kaos içinde Türk birliklerine de saldırılar olur, hele askerlerimiz can kaybına uğrarsa, bunun Türkiye'deki yansımaları nasıl olacak? Daha önce şehid cenazeleri için yapılan törenlere benzer törenler AKP iktidarının imajını yerle bir edebilir. Tayyip Erdoğan, Türk askerini Amerikan işgalcilerine yardım için göndermek ve şehid kanlarına yol açmakla suçlanabilir. Bu iş, Kore'ye benzemez, bir İslam ülkesinin işgalinde görev almak gibi algılanır ve büyük bedel ödetir.

-Türkiye, asker göndermesine rağmen, Irak'ta ABD'nin şu anda icra etmeye yöneldiği ve Türkiye'yi rahatsız eden yapılanmaya mani olamayabilir. ABD, Barzani-Talabani ikilisine ne kadar angaje olmuş durumda, bu bilinmiyor. Irak'ta hem işgalcilere payanda olup hem de kaos içinde kaybolma ve istenmeyen gelişmelere boyun eğme tehlikesi de bulunuyor.

Diğer ihtimal, yani ABD'nin asker talebini reddetmenin sonuçları da var.

Öncelikle ABD ile ilişkilerin daha da gerilmesi demek bu, Irak'ın tamamen inisiyatif dışına çıkması demek vs...

Yani her tarafı batak. Aslında ABD için de Irak olayının her tarafı batak. Onun için dünya, ABD'nin başındaki şahin kadronun ve İngiltere Başbakanı'nın çılgınlıklarını konuşuyor ve "Bu ekip elinde dünya nereye gidiyor?" diye soruyor.

Bana göre ABD için bile doğru bir öncülüğe ihtiyaç var. Özellikle Ortadoğu ve İslam coğrafyası için... Keşke Türkiye, bu konularda kendinden emin değerlendirmeler üretip, yolunu şaşırıp oraya buraya öfke kusan bu koca devin önüne koyabilse...


22 Temmuz 2003
Salı
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED