Burada önemli olan ilk muayeneden itibaren özel bir rejim olmamakla birlikte annenin günlük almış olduğu vitamin ve mineral miktarının artırılmasıdır.

Bu dönemde yağ ve karbonhidrat bakımından dengeli ve aşırıya kaçmayan, protein ve vitamin bakımından zengin bir beslenme önerilir.

Hamilelikte protein önemlidir. Proteinleri et, süt, süt ürünleri ve balıktan alabilirsiniz. Protein bedeninizin onarılması ve bebeğinizin gelişimi için vazgeçilmez bir besindir. Kırmızı et yemiyorsanız balık ve tavuğu alabilirsiniz.

Süt içme konusunda annenin biraz fedakârlık etmesi gerekir. Çünkü süt hem sizin hem de bebeğinizin vazgeçilmez temel beslenme unsurlarından biridir. Hamileliğinizin 8. haftasındasından itibaren bebeğinizin diş ve kemik gelişmesine yardımcı olur. Bu süreçte iki kat kalsiyum ihtiyacınız olduğu düşünülürse, süt ve süt ürünlerinin önemi anlaşılacaktır.

Karbonhidratlar iyi bir enerji kaynağıdır. Ekmek, pirinç, makarna, patates gibi gıdalarla alacağınız enerji sizi güçlü kılacaktır. Yalnız karbonhidratları alırken küçük porsiyonlar şeklinde olması tercih edilmelidir.

Sebze ve meyveler vitamin depolarıdır. Lif açısından zengin olmaları nedeniyle bu yiyecekler hamilelikte sıkça görülen kabızlık probleminin en rahat çözümüdür. C vitamini çokça içerenler vücut direncini artırmaktadır. Her gün belirli miktarlarda alınması gerekmektedir.

Hamilelikte demirin depolanması için demir içeren gıdaların (Kırmızı et, karaciğer, ıspanak, kayısı) bolca alınması uygundur.

Sigara ve alkol gibi uyuşturucu ilaçlar da bebeğinizin gelişiminde belki de dönüşü olmayan tahribatlara yer açabilir. Sigara içenler, içmeyenlere göre daha küçük bebekler doğurmaktadır.

İlaç, uyuşturucu gibi alışkanlığı olan annelerin bebeklerinin yaklaşık yarısı ilaç bağımlısı doğmaya mahkumdur. Yaşamın ilk gününde eroine alışkın bebek aşırı hassasdır, havale, kusma, ishal, ateş izlenebilir. Ayrıca bebek doğana kadar annesi ile bir bütün olduğu için onu etkileyen stres, üzüntülü tüm olaylar bebeğin mutlu bir başlangıç yapmasının ilk adımı olacaktır.

Anne adayı nasıl yolculuk yapmalı?

Yaz tatilinin ve seyahatlerin yoğunlaştığı bu günlerde anne adaylarının yolculukları doğum açısından önem taşımaktadır. Anne adayları yolculuk esnasında şunlara dikkat etmelidir.

Yolculuk boyunca bol su içmeye ve sık tuvalete gitmeye dikkat edin.

Uzun süre hareketsiz kalmamaya varis sorununuz varsa varis çorabı kullanmaya çalışın.

Araba yorgunluğu, rahat edeceğiniz koltukta, sırt ve boyunuz yastıkla desteklenecek bir şekilde veya molalarla geçiştirilebilir. Emniyet kemeri gevşek bağlanmalıdır.

Uçak seyahatlerine 36. haftaya kadar 4 saatten fazla sürmemek şartı ile izin verilebilir. Uçağın kanat hizası uçuş için en rahat bölümdür. Yolculuğa çıkarken mutlaka doktorunuza başvurunuz.

GEBELİKTE CİLT BAKIMI

Hamilelik hormonları cildinizde belirli değişikliklere neden olabilir. En sık görülen ve şikayet konusu olan ciltteki renk değişiklikleri yeni cildin koyulaşması, yüzdeki lekelenmeler ve kıllanmadaki artışlardır. Bunlar doğumdan sonra hızla kaybolsa da bayanları rahatsız edici olduğu da bir gerçektir. Güneş ışığı cildi daha da koyulaştırdığından direkt güneş ışığından sakınmak ve korunmak, faktörlü güneş kremleri kullanmak faydalıdır. Özellikle gebeliğin 4. ayından sonra karındaki gerilemeye bağlı kaşıntı ve sertlikler ön plana çıkmaktadır. Nemlendirici kremlerle bu sorunlar hemen önlenebilse de cildin kendine özgü yapısal özellikleri de etkilidir.

AĞRISIZ DOĞUM

Doğum, her üç evresinde de belli ağrı periyotları ile başlayan ve sonuçlanan bir olaydır. Kadınların korkulu rüyası olan bu ağrı periyodları cpidural anestezi tekniği dediğimiz bir yöntemle ortadan kaldırılmaktadır. Doğum süresince belden takılan kaleler yardımıyla ağrı kesiciler uygulanarak kadının ağrısız ve rahat bir doğum yapması sağlanmaktadır. Doğumdan korkan ancak normal doğurmak isteyen anneler için sezaryen bir alternatiftir.