T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ak Parti Hıristiyan hurufatı kullanıyor!

Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu, vatanımıza milletimize hayırlı olmasına olsun da, keyfiyet, bir kısım siyasetçiyi, "mason dayanışması"na benzer yapılanmalarıyla belediyelerden kartel gazetelerine iftira servisi yapan "cedelci" kardeşlerimizi, onların Moldovya uyruklu uzantılarını, büyük burjuvanın komprador kesimini ve ANAP güdümlü bir kısım medyayı derin kederlere garketti.

Ak Parti'nin, halihazırda, Türkiye'yi içine yuvarlandığı siyasetsizlik ortamından kurtaracak bir "çıkış", bir "şans", bir "imkan" olmasıdır belki de bu arkadaşları ürküten.

Kimbilir...

Ak Parti, onların deyimiyle "Tayyip'in partisi" ya da bugüne kadar kurulmuş 39. parti olmanın ötesinde, üzerine 28 Şubat karanlığı çökmüş siyasete yeni bir kulvar acacak, sadace siyasete değil, ANAP'ıyla DSP'siyle MHP'siyle tüm partilere itibarını iade edecek bir girişimdir...

Çünkü, (ekonomik krizin de etkisiyle) siyasete yönelik halk tepkisi, son aylarda mihver değiştirip parlamentoya ve siyaset kurumuna karşı her düzeyden kabul gören bir "çürütme kampanyası"na dönüştü.

O halde çıkış Ak Parti ya da muarızı, muadili tüm partilerdir.

Yani, siyaset...

Gelgelelim, gayrımemnun kitlesi bunu böyle anlamıyor.

Erdoğan'a yönelik "yoketme kampanyası"nda başı çeken gazete, "psikolojik savaş" unsurlarını mündemiç haberinde, Adalet ve Kalkınma Partisi'yle birlikte "yanıtsız kalan sorular"ı dercetmiş.

Diyor ki:

"Parti tüzel kişilik kazandıktan sonra açıklama yapan Erdoğan yine kaçtı, yine soruları yanıtsız bıraktı."

Sorular şunlar:

Niçin değiştiniz?

Eskisi çok mu kötüydü de değiştiniz?

50 yaşından sonra fikirlerin değişmesi kabil midir de değiştiniz?

Bir gazeteci arkadaşımız da, Ak Partililer'in, tanıtım toplantısında Hıristiyan besteci Vangelis'in "Cennet'in Fethi" parçasını çaldıklarını keşfetmiş.

Cennetin Fethi.

Yani, Conquest of Paradise...

Dikkatlerinden kaçmış olmalı, parti amblem olarak da bir "Hıristiyan keşfi" olan "ampul"ü kullanıyor... Hele Ak Parti lejandındaki yazılar tastamam Hıristiyan hurufatı.

Bir başka arkadaşımız da, üşenmemiş, oturup Tayyip Erdoğan'ın hangi şirkete ortak olduğunu, bugüne kadar kaç para kazandığını hesaplamış: "Tayyip'in ortak olduğu şirketin adı Emniyet Gıda. Tayyip'in hissesi yüzde 12. Bu yıl 7 ayda 6.5 trilyon ciro yaptı. Demek ki Tayyip'e ayda 40 milyar kaldı..."

Ben de küçük bir araştırma yaptım, Tayyip Erdoğan'a "Tayyip" diyen bu arkadaşımızın "eşi" vasıtasıyla ortak olduğu şirketin kısa bir envanterini çıkardım.

Biliyorsunuz, "müthiş servetini" açıkladığı makalesinde refikimiz, eşinin "Dena Gıda" adlı 2.000.000.000 lira sermayeli bir şirketin hissedarı olduğunu yazmıştı.

Hemen bir düzeltme yapalım: Şirketin adı dena değil, "de-na."

Tarama yaparken bir küçük tirenin ne kadar büyük önem taşıdığını internet izleyicileri iyi bilirler. Bu bilgiyi bize ulaştıran okurumuz, "Bu ufacık tire yüzünden saatlerce uğraştım" diyor.

Şirket adres olarak Hilton Oteli girişini kullanıyor.

Hilton Oteli'deki dükkanların kirası, hava parası ne kadardır?

(Şirketin ticaret sicil numarası ve hissedarların kimliği, tâbiyeti bende saklı.)

Ayrıca, çoğunlukla gayrımüslim vatandaşlarımızın çocuklarına eğitim hizmeti veren HEV İlköğretim Okulu'yla bu arkadaşımızın ne gibi bir irtibatı vardır?

İrtibatları yoksa, niçin internet üzerinden linkleşiyorlar?

Ne bu samimiyet?


16 Ağustos 2001
Perşembe
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED