Avrupa Birliği'ne uyum yasaları çerçevesinde hazırlanan "mini demokrasi paketi", pardon "mini Mussolini paketi" Türkiye'yi "açık cezaevi"ne çevirmek için artık gün sayıyor. Açıkçası, "Dimyat'a pirince giderken" evdeki bulgurdan da olduk.

Düşüncenin üzerindeki "312 kılıcı" en derin anlamıyla zihinleri zaten biçiyordu, yeni şekliyle daha da keskin olacak. Hele bir de 159. madde geliyor ki, bundan önceki şeklini mumla arayacağız. Bu madde, kelimenin tam anlamıyla bütün bir ülkeyi "açık cezaevi" haline dönüştürecek.

AB'ye "tam üyelik" yolunda "MHP kriterleri"ni esas alan bu hükümet, yeni "diktatörlük paketi" ile birlikte acilen yeni bir yasa çıkarmalı ve ülke genelindeki devlet arazilerinin büyük bölümünü yeni cezaevlerinin yapımı için tahsis etmelidir.

Bu çorbada bizim de bir tuzumuz bulunsun diye ama özellikle de "vatan millet"için hükümete meccanen küçük bir öneride bulunmak istiyorum. Biliyorsunuz, ülkemizde IMF ile ilgili bilumum "vatansever(!)" çalışmaların "taşeronluğu"nu biricik dostumuz Amerika'nın değerli enişteleri Kemal Derviş'e vermiş bulunuyoruz.

Aynen şekil "a"da olduğu gibi, yeni cezaevlerinin yapım işlerinin taşeronluğunu da, ülkemizi "dış düşmanlar"ın şerrinden korumak için büyük gayretler sarfeden Devlet Bahçeli'ye vermeliyiz. O ki, "Bir Türk dünyaya bedeldir" ilkesini ta Altaylar'dan "o mübarek hayvan"ın izini sürerek Anadolu'ya taşımış kıymetli bir Türk büyüğüdür!..

Yeni cezaevi yapımlarının hükümetin MHP kanadına verilmesinde sayısız faydalar var. Herşeyden önce Türk'e yakışan "erkekçe" işlerin MHP tarafından kotarılması gelenek ve göreneklerimiz açısından çok önemli... Bir kere, kafasını "zararlı fikirler"le bozmuş olanları, "memleketin selameti" açısından cezaevine koymak Türklüğün şanındandır. Dolayısıyla, böylesine "vatan millet" işlerini, MHP dururken bir başkasına vermek "Türklük gurur ve şuuru"na yakışmaz. Üstelik, "Türk'ün Türk'ten başka dostu" da yoktur...

Ayrıca, bu krizde MHP ile yeni cezaevlerinin maliyetini düşünmek de mümkün. Mesela, büyük paralar harcayarak beton binalar dikmek yerine, ülkenin geniş arazileri üzerinde Orta Asya'dan getirdikleri "Otağlar"ı kurarak daha ekonomik cezaevleri yapabilirler.

Gördüğünüz gibi "erkek" partilerin memlekete ne büyük faydaları var... Artık bundan sonra, AB'ye "tam üyelik" sürecinde "ürkek" değil, MHP gibi "erkek" partilere ihtiyacımız var...

Bu yüzden, MHP'deki bütün "Türk büyükleri" koruma altına alınmalıdır. Ayrıca Başbakan Ecevit, 11 Eylül sonrasındaki bu yeni dönemde özellikle Bahçeli'nin kıymetini bilmelidir. Çünkü kendisinin de bizzat belirttiği gibi, "ABD Saddam'ı gözden çıkarmış bulunuyor." Belli ki önümüzdeki dönemde artık "kadim dostu" Saddam olmayacak.

Yani Ecevit, bundan sonra durumu Bahçeli'yle idare etmek zorunda. Daha doğrusu, eli mahkum... Üstelik Ecevit, MHP gibisini de bulamaz. Hele "özgürlük", "demokrasi" gibi zararlı fikirlerin ortalıkta kol gezdiği, memleketin "ürkekler"den geçilmez hale geldiği bir devirde MHP gibi "erkek" bir parti bulmak hiç de mümkün değil...

Haydi MHP, göster Türk'ün gücünü!.. Memleketimizi bölmeye çalışan iç ve dış düşmanlara karşı göğsünü siper et... 312 ve 159 yetmez, "Türklük gurur ve şuuru"na yakışan daha "sert" ve "erkekçe" yasaların çıkması için öncülük et Meclis'e... Bütün dünya görsün, Bozkurtlar'ın "şanlı" tarihini...

Haydi MHP biraz daha gayret, memleketi Edirne'den Kars'a kadar "açık cezaevi"ne çevirelim...

MEHMET OCAKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu