ARGEDA Araştırma'nın anketi, çoğunluğun, TCK'daki özgürlüğü kısıtlayıcı maddeler, AB'ye giriş konusundaki umut ve Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili Anayasa Mahkemesi kararı hakkında "devletten farklı düşündüğünü" ortaya koydu.

ARGEDA'nın, çoğunluğu gençler olmak üzere çeşitli yaş gruplarından 9 ilde bin 354 kişi ile yaptığı araştırmadan ilginç sonuçlar çıktı.

Araştırmaya katılanların yüzde 66'sı, Türk Ceza Kanunu'nun 312. ve 159. maddelerinin "özgürlükleri genişletme anlamında" yetersiz olduğunu düşünüyor. Yüzde 17'lik gibi küçük bir dilim ise 312 ve 159'u yeterli ya da kısmen yeterli görürken yüzde 13'lük dilim ise bu konuda fikri olmadığını belirtiyor.

Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti lideri Tayyip Erdoğan için partiye "ihtar verilmesi" kararı da ankete katılanların yüzde 43'ü tarafından "yanlış" bulundu. Ankete katılanların yüzde 23'ü "bu konuda fikrim yok" derken, ancak yüzde 19'u "kararı destekliyorum" dedi.

Kürtçe eğitime hayır ama...

Ankete katılanlara "Kürtçe eğitim" talepleri ile ilgili düşünceleri de soruldu. Katılanların yüzde 60'ı Kürtçe eğitim yapılmasını istemediğini belirtirken, yüzde 25'i "evet" cevabını verdi. Yüzde 15'i ise kararsız kaldı. Ancak ankete katılanların çoğu, Kürtçe eğitim talebi ile dilekçe verenlere karşı devletin tutumunu benimsemiyor. Devletin bu konudaki tutumunu yanlış bulanların oranı yüzde 44.

ARGEDA'nın araştırmasına göre, Türkiye'nin büyük çoğunluğu Avrupa Birliği'ne girmek istiyor ancak AB'nin Türkiye'yi kabul edip etmeyeceği konusunda karamsar. Ankete katılanların yüzde 56'sı "Türkiye'nin AB'ye gireceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna "hayır" cevabını verirken, "evet" diyenlerin oranı yüzde 26'da kaldı.

Ancak "Türkiye'nin AB'ye girmesi gerektiğini" düşününlerin sayısı hiç de azımsanacak ölçüde değil. Ankata katılanların yüzde 65'i "Türkiye AB'ye girmeli" derken, "girmemeli" diyenlerin oranı yüzde 24'te kaldı. Ancak bu oranın eskiye oranla arması dikkat çekti.

Araştırma grubunun yüzde 56'sını erkekler, yüzde 44'ünü de kadınlar oluşturdu. Grubun yüzde 80'ini 45 yaş, yüzde 59'unu ise 35 yaşın altındakiler oluşturdu. Bu rakamlar; Türkiye'deki genç nüfusun, devletin demokrasiyi ilgilendiren tartışma konusu olaylar ve AB'ye giriş konularındaki tasarruflarını benimsemediğini gösteriyor.