T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D Ü N Y A

Ortadoğu kuşatıldı

ABD, Soğuk Savaş'tan bu yana Ortadoğu'da en büyük askeri yığınağını yapıyor. Doğu Akdeniz, Kızıldeniz ve Basra Körfezi'nde ABD, İngiliz ve İsrail'e ait 150 civarında savaş gemisi toplandı. Arap yarımadası tamamen kuşatılmış durumda.

ABD Başkanı George Bush'un son ulusal birlik konuşmasında İran, Irak ve Kuzey Kore'yi "şer üçgeni" olarak tanımlaması, Hamas ve İslami Cihad'ı hedef göstermesi, hemen ardından ABD basınının El Kaide örgütünün Lübnan ve Filistin'e yerleştiğini, Hizbullah ve Filistinli gruplarla anlaştığını açıklaması bütün dünyanın gözünü Ortadoğu'ya çevirdi.

Irak'a yönelik askeri müdahale tartışmaları devam ederken İran'ın da açıkça hedef gösterilmesi, Suriye'nin bu ülkelerle aynı safta gösterilmesi ve Şam'a yönelik suçlamaların tırmandırılması, İran, Irak, Suriye, Filistin ve Lübnan'ı da içine alacak geniş çaplı bir krizin habercisi olarak yorumlanıyor. ABD kaynakları, Bush yönetiminin Soğuk Savaş'tan sonra Ortadoğu'ya en büyük askeri yığınağı yapmayı planladığını belirtirken, Arap Yarımadası tam anlamıyla kuşatma altına alınmış durumda.

ABD, İngiltere, İsrail, Kanada ve Avustralya'ya bağlı donanma ve askeri birlikler, Kızıldeniz'den Afrika Boynuzu'na, Basra Körfezi'nden Hint Okyanusu'na kadar bütün bölgeyi kordon altına aldı. Alman donanması da Somali ve Cibuti bölgesinde devriye geziyor. Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerindeki yabancı askerlerin sayısı hızla artırılıyor. ABD, Şubat ayı içinde bölgeye ilk etapta 75 bin asker daha gönderecek. Bölgeyi çevreleyen sularda 150'den fazla yabancı savaş gemisi birikti. Doğu Akdeniz'de görülmemiş bir askeri hareketlilik var. S. Arabistan yönetiminin Irak'a müdahaleye karşı olması Türkiye'nin bölgesel operasyonda öne çıkmasına yol açtı. Bush yönetimi ve ABD basını, Irak harikatında Türkiye'nin ABD'nin yanında yer alacağına dair bilgiler veriyor.

Irak muhalefeti: 40 bin askerimiz var

Irak muhalefeti ise, 40 bin kişilik askeri güçleri olduğunu belirterek, ABD'den Saddam Hüseyin'i devirmek için kendilerine askeri askeri eğitim sağlamasını ve hava gücü desteği vermesini istedi. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı ile Savunma Bakanlığı arasında Irak muhalefetine askeri eğitim verilmesi konusundaki anlaşmazlığın devam ettiği bildirildi. "Bugüne kadar Pentagon'dan sadece Kürt güçlerin askeri destek aldığını ifade eden Irak Ulusal Kongresi Başkanı Ahmet Çelebi, 40 bin kişilik askeri gücün Bağdat'a yürümeye hazır olduğunu iddia etti. Çelebi, muhalif güçlerin Afganistan'daki anti-Taliban güçleriyle aynı misyonu üslenebileceklerini dile getirdi.

"ABD saldırıyı tartışıyor"

Dünya Ekonomik Forumu çerçevesinde gazeteciler için verilen yemekte konuşan ABD'li yazar ve Dış Politika Danışmanı Walter Russell Mead, Amerika'nın Irak'a saldırmayı ciddi şekilde tartıştığını söyledi. Irak için Suudi Arabistan ve Türkiye'nin koalisyon ortaklığına başvurulabileceğini ifade eden Mead, "Suudi Arabistan Irak operasyonuna karşı olduğunu önceden belirterek şimdiden listeden çıktı. Türkler ise Kuzey Irak'taki Kürtler'den endişe ediyor" şeklinde konuştu. "Elçiye zeval olmaz" diyen Mead, "Ben sadece mesaj iletiyorum" dedi. Mead, ABD'nin halen "savaşta hayır vardır" mantığını taşıdığını ve bu haliyle 19. yüzyıl Avrupası'na benzetilebileceğini belirtti.

BEŞİNCİ BÜYÜK ORDU ÖFKELİ

Kuzey Kore lideri Kim Jong İl, Bush'un Pyongyang'ı "şer üçgeni" ekseninde göstermesine karşılık, "ordumuz, emperyalistlerin fırtınasına karşı direnerek kahramanlık gösteriyor" dedi. Kim, dünyanın beşinci büyük ordusunda bir birliği denetlerken yaptığı açıklamada, Kuzey Kore rejiminin, askeri kapasitesini artırabileceğini ve bunun önemli olduğunu kaydetti. Kim, "dünyada hiçbir güç, saldırganların ülkemizi işgal etmesine izin vermemekte kararlı ve hayatlarını riske atarak bu ülkeleri ya da kişileri yok edecek bu büyük birlikleri yenemez" dedi. İran Parlamento Başkanı Mehti Kerrubi de, parlamentoda dün yapılan açık oturumunda Bush'un sözlerini terbiyesizce olarak niteledi. Bush'un "Bizimle olmayan, teröristlerle birliktedır" sözlerini Stalin'in sözlerine benzeten Kerrubi, "Öyle görünüyor, Amerika Cumhurbaşkanı 60 yıl önceye dönmüş, sanki dünyanın şimdiki durumundan haberi yok" ifadesini kullandı.

ABD VİETNAM'DAN ÜS İSTİYOR

ABD, savaş yıllarında Vietnam'da inşa ettiği büyük deniz üssünü yeniden kullanmak istiyor. Amerikalı Amiral Dennis Blair, Hanoy ziyaretinde açıklama yaparak, Vietnam'ın güneyindeki Cam Ranh körfezindeki üssü, Ruslar çekildikten sonra Güneydoğu Asya'daki lojistik operasyonlar için kullanmak istediklerini ve bu amaçla eski düşman Hanoy yönetimiyle görüşmeler yaptıklarını bildirdi. Pasifik'teki Amerikan kuvvetlerinin komutanı Amiral, "Vietnam ya da bölgede başka bir ülkede daimi üs kurma peşinde değiliz" dedi. Cam Ranh üssü, 70'li yıllarda Amerikalılar tarafından inşa edilmişti. ABD savaşta yenilince üssü SSCB kullanmaya başlamıştı. Moskova, mali nedenlerden ötürü Cam Ranh üssünden 2004 yılında çekileceğini açıklamıştı.

 
Münih'in gündemi de Irak
43 ülkeden 400 bakan, savunma uzmanı ve gözlemci ,Münih'teki Güvenlik Konferansı'nda bir araya geldi. Resmi gündem terör ancak Irak'a yönelik ABD askeri müdahalesi ön planda.
Gizli toplantılarda ne konuştunuz?
ABD Adalet Bakanlığı Beyaz Saray'dan, Enron şirketiyle ilgili belgeleri yok etmemesini istedi. Mahkeme de Başkan Yardımcısı Cheney'den, Enron yöneticileriyle yaptığı gizli toplantıları sordu.
AMERİKA TÜRKİYE'NİN LİDERLİĞİNİ İSTİYOR
ABD ile İngiltere'nin, Afgan barış gücünün asker sayısının 5.000'den 25.000'e çıkarılması ve harekat alanının Kabil'in dışındaki kentleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi konusunda görüş birliği içinde olduğu bildirildi. New York Times gazetesinin haberinde, "Afganistan'a 1.500 asker göndermiş bulunan İngiltere'nin, barış gücü komutanlığını nisan sonunda Türkiye'ye devretmeyi planladığı" kaydedildi. Gazete, "Barış gücünde kullanacağı kuvvetlerin masraflarının ABD tarafından karşılanmasını isteyen Türkiye aynı zamanda, barış gücünün Kabil dışındaki alanlara yayılmasının mali ve stratejik açıdan yaratacağı sorunlar konusunda da endişe duyuyor" diye yazdı.
WSJ MUHABİRİ 'BELKİ YAŞIYOR...'
Amerikalı gazeteci Daniel Pearl'ü kaçıran kişiler, gazetecinin "belki hayatta olduğunu" bildirdiler. Gazeteciyi kaçıranların gönderdiği ve AFP'nin bir suretini ele geçirdiği elektronik posta mesajında, gazetecinin "belki yaşadığı" belirtiliyor ve "Onu kurtarmak için gerçekten bir şeyler yapın" deniyor. Pek de düzgün olmayan bir İngilizceyle yazılan mesajın, gazeteciyi öldürme tehdidini ileri süren eylemcilerin daha önceki mesajlarının geldiği adresten geldiği kaydedildi. Mesajı gönderen kimliği belirsiz kişi, gazetecinin öldürüleceği tehdidi için özür de diliyor ve "Ültimatom verilen mesaj için kusura bakmayın. O yanlış mesajdı, özür dilerim" ifadesini kullanıyor. Önceki akşam gelen mesajda ise Pearl`ün öldürüldüğü söylenmişti.
3 Şubat 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED