T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L

İstanbul'un 'doğu'su

Yıllardır Güneydoğu'nun tadlarını Kadınlar Pazarı'na yine Güneydoğulu esnaf taşıyor. Memleket hasretini gidermek isteyenler ise bu pazara akın ediyor.

Güneydoğu'dan İstanbul'a göç eden insanların buluştuğu bir mekan adeta Fatih'deki Kadınlar Pazarı..Yıllardan beri Güneydoğu mutfağı ve lezzeti Kadınlar Pazarı'na aslen Güneydoğulu olan esnaf tarafından taşınmış-durmuş. Öyle ki bu pazardaki bütün yiyecekler Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden getiriliyor.

Siirtliler çoğunlukta

Mesela İstanbul'un göbeğinde Bitlis Buryan Kebabı'nı yemek isteyenlerin en lezzetli kebabı en ucuza yiyecekleri adres bu pazar. Ayrıca alışveriş yapmak isteyenler de bu pazarda Siirt'in bıtımını, ceviz içini, tuzlu fıstığını, antep fıstığını yarı fiatına bulabiliyorlar. Memleketten getirdiği kuruyemişleri satan semtin kuruyemişçi Mehmet Taşçı, sattıkları kuruyemişlerin hem çok daha lezzetli hem de piyasadakilerden çok daha ucuz olduğunu belirtiyor.

Pazardaki esnafın hemen hepsi Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden gelmiş. Dükkandaki ürünlerini ise memleketlerinden getirip İstanbul'da yaşayan hemşehrilerine satıyorlar. Yüzlerce esnafın içinde Güneydoğulu olmayan sadece bir kaç esnaf yer alıyor. Bu esnaflardan biri 40 yıldır pazarda ciğercilik yapan İstanbullu Erol Yeşil. Bu güne kadar Güneydoğulu esnaf komşularıyla aralarında herhangi bir sorun yaşamadıklarını dile getiren Yeşil, "Birbirimize o kadar çok alıştık ki, eve otlu peynir götürmesem torun küsüyor" diyor. Yeşil, pazarda Güneydoğulu olmayan esnafın sayısının 5'i geçmediğini söylüyor.

Buluşma noktası

Güneydoğulu esnaf, müşterileri arasında ilk sırayı hemşehrilerinin aldığını söylüyor. Hemşehrileri dışında değişik tadları ucuza almak isteyen ve İstanbul'un dört bir yanından gelen kişiler de müşterileri arasında. 25 yıldır o pazarda çay ocağı işleten Ramazan Özarı, Kadınlar Pazarı'nın İstanbul'un dört bir yanında yaşayan Güneydoğuluların buluşma yeri olduğunu söylüyor.

 
Memleket hasretini gideriyorlar
Çay ocağının en eski sakinlerinden işçi emeklisi Suat Turhan Bakırköy'de oturduğunu ancak hemşehrilerini görmek için haftada 4-5 gününü burada geçirdiğini söylüyor. Turhan, pazarla arasındaki bağı ise "Gelip burada bir bardak çay içip hemşehrilerimle sohbet etmek beni rahatlatıyor" cümlesiyle özetliyor. Bu arada pazarda Türkçe'den çok Kürtçe ve Arapça konuşuluyor. Dükkanların tabelalarındaki adlarda ise Güneydoğu illerinin isimleri dikkat çekiyor. Kaldırımlara serpiştirilmiş ve adına "kürsü" dedikleri hasır taburelerde ise insanlar hem çaylarını yudumluyorlar hem de memleket hasretlerini dillendiriyorlar.

30 Haziran 2001
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED