T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

'Bankalara değil bize verin'

Krizin nedeninin bankalar olduğunu söyleyen Halit Narin, hükümetin aldığı tüm kredileri yine bu sektöre aktarmasının yanlış olduğunu söyledi.

Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası (TTSİS) tarafından Marmaris Martı Otel'de düzenlenen "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" semineri dün başladı. Seminerin açılış törenine Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, TİSK Başkanı Refik Baydur, TİM Başkanı Oğuz Satıcı, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ve çok sayıda tekstil işvereni katıldı.

TTSİS Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, açılış konuşmasında hükümeti ve bankacılık sektörünü eleştirdi. Devletin açıklarının tek sebebinin faiz olduğunu vurgulayan Narin, "Devletin maliyesini bozan bankacılık sistemidir. Neye el atmışsa batırmışlar. Türkiye'ye verilen dış yardımların tamamını, milletin ekonomisini bozan, işsiz bırakan bankacılık sektörüne aktarılmasını anlamak mümkün değil. Alınan yardımların hiç olmazsa yarısını özel teşebbüslere verseydiniz, bu sıkıntılar yaşanmazdı. Parayı kullanacak olana vermeliydin. Parayı kullanacak insana daha yüksek maliyetle verecek bankalar yerine, reel sektöre aktarılması daha akılcı olurdu" dedi.

DİE verileri gerçekçi değil

Konuşmasında, DİE'yi de eleştiren Narin, Türkiye'nin milli gelirinin gerçekçi olarak belirlenmesini istedi. Milli gelir belirlenirken kayıtdışı ekonominin de dikkate alınması gerektiğini savunan Narin, kendimizi fakir göstererek başkalarının karşısında bezgin bir şekilde durulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Tekstilcilerin sorunlarını da dile getiren Narin, ihracat vaadiyle ithalat (dahilde işleme) rejimini eleştirerek, "Bugün 4 milyon Türk tekstilci sanayicisi, dahilde işleme rejimi, dahilde yok etme olarak kullanıldığı için rahatsızdır" diye konuştu.

Banka değil, iş istiyoruz

DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ise işçi kesiminin banka değil, iş istediğini söyledi. Krizin boyutlarına dikkat çeken Çelebi, sosyal patlama tehlikesine dikkat çekti. TİM Başkanı Oğuz Satıcı da, konuşmasında bu programla güçlü ekonomi geçilemeyeceğini söyledi. Programın adının güçlü değil, öngörülebilir ekonomi olmasının daha doğru olacağını anlatan Satıcı, "Bu ülkede yıllardır üretilemiyorsa, güçlü ekonomiye geçişten bahsedilemez" dedi.

Keçeciler: Bankacılık hükümeti çok uğraştırdı

Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler de hükümeti en çok uğraştıran sektörlerin başında bankacılık sektörünün geldiğini belirtti. Ancak, dış yardımların doğrudan reel sektöre kaynak olarak aktarılması yerine bankalar aracılığıyla aktarılması sistemi dünya ekonomisinde uygulandığı için, bu sistemin devamından yana olduğunu söyledi. Hükümetin yapısal reformları yeterince anlatamadığını ifade eden Keçeciler, 1 Mayıs'tan itibaren reel sektöre Halk Bankası aracılığıyla 1.5 katrilyon lira kaynak aktaracaklarını bildirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Yahnici, dış yardımların reel sektöre aktarılmasının yalnızca bankacılık sektörü ile mümkün olacağını belirterek, paranın bir elden alınıp diğer elden reel sektöre aktarılmasının düşünülemeyeceğini savundu. Halit Narin'in dahilde işleme ile ilgili eleştirilerine de değinen Yahnici, "Dahilde işleme, ihracat kaydıyla geçici ithal teşviği verilmesidir. Türkiye'de kaç tane bu izinden verilmiştir, bu cevabı bilinmeyen bir sorudur. Çünkü bu belgeler kapatılmamıştır" dedi.

 
2001 de rant yılı oldu Geçen yıl en fazla parayı elinde avucundakini faize yatıranlar ile gayrımenkul sahipleri kazandı.
Yabancı sermaye Türkiye'ye ilgisiz
1990'lı yıllardan itibaren Türkiye'nin yabancı sermaye çekemediğini belirten Bakan Derviş, yabancı sermaye girişi bakımından 137 ülke arasında 122'nci sırada yer alındığını açıkladı.
'MAKUL' DEĞİL 'BORÇLU' ÇOĞUNLUK
Siyasetçilerin yeni hedefi haline gelen, işçi, memur ve esnaflardan oluşan makul çoğunluk borç içinde yüzüyor.
ÇELİK ÜRETİMİNİ İHRACAT KURTARDI
Türkiye geçen yıl ham çelik üretimini yüzde 4.6 oranında artırarak, dünya sıralamasındaki yerini 17'ncilikten 15'inciliğe taşıdı. Demir Çelik Üreticileri Derneği verilerine göre, geçen yıl iç piyasadaki durgunluk nedeniyle çelik tüketimindeki yüzde 33.5 oranındaki düşüşe rağmen, ihracatta yüzde 36.5 oranında artış sağlandı. Geçen yıl Türkiye'nin çelik üretimi son 5 yıldır ilk defa yüzde 4.6 artış kaydederek 15 milyon ton seviyesine ulaştı. Dünya çelik üretiminde yüzde 0.2 oranında gerilemeye gözlenirken, Türk demir-çelik sektörü 17'inci sırada olan yerini 15'inci sıraya taşımayı başardı. Dünya ham çelik üretiminde, Çin yaklaşık 149 milyon ton ile ilk sırada yer alıyor. Geçen yıl dünya ham çelik üretimi ise 845.5 milyon ton olarak hesaplandı. Geçen yılki bu başarıya karşılık, Türkiye'nin ham çelik üretimi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 oranında azaldı. 2001 yılının aynı döneminde 3 milyon 643 bin ton olan üretim bu yıl 3 milyon 572 bin tona geriledi.
29 Nisan 2002
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED