Kentlere göçün hızlanması, kalorisi yüksek besinlerin tüketimi ve stresli yaşam biçimi obezite (şişman lama) sıklığını artırdı.

Son 20 yılda büyük kentlere göçün hızlanması ile birlikte posadan fakir, kalorisi yüksek hızlı beslenme kültürünün yaygınlaşması ve stresli yaşam biçiminin benimsenmesinin obezite (aşırı şişmanlık) sıklığının artmasına neden olduğu bildirildi.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Diyabet Bilim Dalı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Endokrinoloji Bilim Dalı'nın yapmış olduğu araştırmada, ülkemizde tarihsel süreç içinde gerek obezite sorununa bakış, gerekse obezitenin gelişimine neden olan etkenler açısından önemli bir anlayış farkı ve buna paralel değişimler yaşandığı belirlendi.

Ev kadınları şişmanlıyor

Cumhuriyet öncesi dönemde şişmanlık olgusu sağlık anlamında kullanılırken, son yıllarda obezitenin tedavi edilmesi gerekli bir hastalık olduğu bilincinin gelişmeye başlandığına işaret edilen çalışmada, Türkiye'de obezite konusunda yapılmış iki büyük araştırmanın sonuçları karşılaştırmalı olarak incelendi.

1976-1986 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Diyabet ve Beslenme Bilim Dalı, Obezite Polikliniğinde yapılmış 2 bin 440 obez hastayı kapsayan ilk araştırmanın sonuçları ile 1997-1998 yıllarında yapılmış "Türkiye Diyabet, Obezite, Hipertansiyon Prevalans" (TÜDEP) araştırmanın sonuçlarına göre, ilk çalışmadan ikinci çalışmaya kadar geçen süre içinde kentsel kökenlilerde obezitenin arttığı, kırsal grupta ise azaldığı tespit edilirken, meslek gruplarına göre incelendiğinde ise her iki çalışmada da ev kadınlarında obezite sıklığı yüksek bulundu. Diğer taraftan tarımsal üretimin önemini kaybetmesi, üretimin azalması ve ayrıca tanı yöntemlerinin değişmesi nedeniyle obezite profilinin değişmeye başladığını vurgulayan uzmanlar, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sürecinin hızlanmasının, önümüzdeki 20 yıl içinde obezite sıklığını daha da artıracağını kaydetti.