AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

H A Y A T
Küresel soykırım

Ebola, AİDS ve SARS... Dünya nüfusunu azaltmaya yönelik, kitleleri denetim altına almaya çalışan mikrobiyolojik kıyametin senaristleri işbaşında

  • BERCAN TUTAR
    Çağımızın vebası olmaya aday SARS'ın bir biyoterör saldırı mı yoksa doğal bir hastalık mı olduğu konusundaki kuşkular ve tartışmalar giderek büyüyor. Yaygın medyadaki bilgi, belge ve resmi açıklamaların aksine, SARS'ı biyoterörist bir saldırı olarak değerlendirenlerin sayısı azımsanacak gibi değil. Bu kesimler SARS'ın daha çok sosyal-politik nedenleri ve sonuçları üzerinde yoğunlaşıyorlar. Bu öldürücü virüsün küresel politikalar, militarizm, uluslararası şirketler, ekonomi ve nüfus kontrolü hareketlerinden ayrı düşünülemeyeceğini belirten uzmanlar, insanların gerçekleri görmemesi için manipülatif medyanın ve ortodoks sağlık kurumlarının dikkatleri başka taraflara çektiği uyarısında bulunuyorlar. Amerikalı ünlü kamu sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Leonard Horowitz, SARS virüsünün arkasında küresel çapta faaliyet gösteren askeri ve medikal kurumlarla petrokimya ve ilaç endüstrisine ait kartellerin olduğunu belirtiyor. Kimi internet siteleri ile yayın organlarında ise, Çin'i ve hinterlandını hem ekonomik hem de sosyal düzeyde elimine etmek isteyen rakiplerinin böyle bir yola başvurmuş olabileceği yönünde çeşitli iddiaları var. SARS'ı biyolojik bir terör saldırısı olarak görenlere göre asıl suçlular, sanık sandalyesine virüsleri ve super mikropları oturtan hegemonik güçler.

    Rusya Tıp Bilimleri Akademisi öğretim görevlilerinden Profesör Sergei Kolesnikov, SARS virüsünün iki ayrı virüsün karışımından meydana geldiğini ve bunun ancak laboratuvar ortamında üretilebilceceğini iddia ederek, SARS'ın biyolojik silah olma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydediyor. Amerika'da şimdiye kadar 38 kişinin bu hastalığa yakalandığı halde hiç birinin ölmemesi bazı kuşkulara neden oluyor. Çünkü panzehir kullanılmadığı zaman SARS'ın perçesine düşenlerin yaklaşık yüzde 4 ile yüzde 15 kadarının kurtulma şansı yok. Oysa Amerika'da hiç bir ölüm vakasına rastlanmadı.

    PSİKOLOJİK PROPAGANDA

    Toronto'daki alternatif tıp kongresine katılan Doktor Michael Fumento, SARS'ı beklenen "Mikrobiyolojik Armageddon (Kıyamet)'in ikinci ayağı olarak görüyor. Birincisi AIDS ve EBOLA virüsleriydi. Dünyada şu an 42 milyon insan AIDS'le beraber yaşıyor. Kurumsal biyoterörizmin en büyük finansörleri olarak genellikle kitle imha silah üreticilerini gösteren Fumento, "Bu virüsler elli yıl önce yoktu" diyor.

    SUDAN'DA PANİK

    Sudan'ın güneyinde baş gösteren gizemli bir hastalık 11 can aldı. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Nairobi'deki bürosunun başkanı doktor Abdurrahman Sov, İmatong bölgesinde son 2 ya da 3 haftadır ortaya çıkan hastalığa 178 kişinin yakalandığını söyledi. Sov, nedeni henüz bilinmeyen, yüksek ateş, baş ağrısı, ishal ya da kanlı ishal, burun kanaması gibi belirtiler gösteren hastalığın, son olarak 9 Mayıs'ta bir kişinin ölümüne yol açtığını belirtti. İmatong'da hastalığa yakalananların ölüm oranının, yüzde 4,5 ila 5 olduğunu ifade eden Sov, hastalığın, ölüm oranı yüzde 40 ila 80'i bulan Ebola'ya benzediğine ilişkin endişelerin ortadan kalktığını bildirdi.

    Köleleşen kitleler

    Artık planlanmış çatışmalar, organize edilmiş kaos ve kargaşalar ile devlet sponsorluğunda yürütülen terör hareketleri çağında yaşıyoruz. Bu politikanın en bilineni ise, "bir şeylerle savaş". Komünizmle, AIDS'le, suçla, eroin, terörizm ve kanser'le "savaş" adı altında insanların kontrol altına alındığı ve toplum üzerindeki baskı mekanizmalarının meşrulaştırıldığı ileri sürülüyor. Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı Bölümü mezunu olan Dr. Leonard Horowitz'in asıl uzmanlık alanı medikal sosyoloji, davranış bilimleri, bulaşıcı hastalıklar ile yeni salgın virüsler. Pentagon'un biyolojik silah çalışmalarını insanlık için çok tehlikeli bulan yazar, AIDS ve EBOLA virüslerinin Amerikan 6. Piyade Birliğindeki bazı subayların denetiminde geliştirildiğini iddia ediyor. SARS vakasını kontrol edebilecek tek merkez olarak da Pentagon'a bağlı Revolutionary Military Affaris-ileri askeri faaliyetler birimi'ni şüpheliler listesine koyuyor.

    SARS çözülüyor

    Akut solunum yetmezliği sendromuna (SARS) karşı ilaç geliştirmeye çalışan bilim adamları, virüsün çoğalmasını engelleyebilecek yeni bir ilerleme sağladılar. Almanya'daki Lübeck Üniversitesi'nde görevli bilim adamı Rolf Hilgenfeld başkanlığındaki ekip, SARS virüsünün çoğalmasından sorumlu enzimin aynısını yapmayı başardı. Bu sayede enzim bloke edilerek, virüsün çoğalmasını engelleyecek bir maddenin bulunmasının kolaylaşacağı belirtiliyor.

    THY, Çin'e uçmayacak

  • SIRRI BIYIK
    Türk Hava Yolları (THY), Çin'in Pekin ve Şanghay şehirlerine yaptığı uçak seferlerini 15 Haziran'a kadar durdurdu. Rezervasyonların, Çin'de etkisini gösteren SARS nedeniyle giderek artan bir düşüş gösterdiği kaydediliyor.

    Valiliklere talimat

    Sağlık Bakanlığı, turizm sezonunun açılması nedeniyle, SARS ile ilgili önlemleri artırdı. Tüm valiliklere ve diğer ilgili birimlere gönderilen genelgeyle seyahat bağlantılı olarak hastalığın görülme ihtimali göz önüne alınarak önlemler alınması istendi.

  •  
    Balkan kadınları ödülleri dağıtıldı
    Balkan Kadınları Derneği, bu yıl ikincisi düzenlenen 2. Balkan Kadınları Birliği Zirvesi'nde yılın en başarılı kadınlarına ödüllerini dağıttı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda (CRR) düzenlenen ödül töreninde, kadın dayanışmasıyla ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın eşi Reyhan Gürtuna'ya 'Kadınlararası Dayanışma Ödülü' verilirken, Umut Vakfı ile yaptığı çalışmalardan dolayı Nazire Dedeman "Barış Ödülü" aldı. Sırbistanlı ses sanatçısı Neda Ukradena'ya da 'Balkanların Başarılı Sanatçısı'' ödülü verildi.
  • SEVDA ALKAN


    Rejim sonrası şişmanlamayın
    Rejim yaparak zayıflayanların, normal yemek düzenine geçtikten sonra daha çabuk kilo aldığı anlaşıldı. "Sağlık Yolu" dergisinin üçüncü sayısında; perhiz yapmanın ve az kalori almanın, sağlıklı ve devamlı bir zayıflama sağlamadığı belirtiliyor. Besin ve kalori miktarı azaltıldığı zaman vücuttaki metabolizma düzeninin değişme gösterdiği vurgulanan dergide, perhiz başlayınca, vücudun; enerji savurganlığını önleyerek sindirim ve diğer hayâtî fonksiyonlar için daha az enerji sarfetmeye çalıştığı belirtildi. "Sağlık Yolu" dergisi; beslenme ve hastalıklar hakkında da yeni bilgiler veriyor. (Sağlık Yolu: 0212 - 531 95 08 - Faks: 635 97 94)
    Ruslar 'Kremlin'e tatil için geliyor!
    Antalya'da bu yıl turizmin hizmetine sunulan Kremlin Sarayı'nın birebir örneği Kremlin Palace Oteli'ne yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor. Rus mimarisinin en görkemli eseri sayılan Kremlin Sarayı'nın birebir örneği World Of Wonders Oteller zincirine bağlı Kremlin Palace Oteli, 874 oda ve 2000 yatak kapasiteye sahip... Kremlin Palace Oteli Genel Müdürü Birol Kaymas, Kremlin Palace Oteli'nin Kremlin Sarayı ve onu oluşturan 3 ana bina olan Tarih Müzesi, Büyük Kremlin Sarayı ve St. Basil Kilisesi'nden meydana geldiğine dikkati çekerek, ''Kızıl Meydan'ın Diriliş Kapısı, otelin giriş kapısı oldu'' dedi. Yeni açılan otele en fazla ilginin Rusya ve İsrail'den olduğunu, bunu Hollanda'nın izlediği bildirildi.
    Avrupalılar yüksek tansiyonlu çıktı
    Avrupalılarda yüksek tansiyonun, Amerikalılardan daha fazla görüldüğü bildirildi. Uzmanlar, Avrupa'da yüksek tansiyonun fazla görülmesinin, sağlıksız beslenme, egzersiz yapmama, stres ve genetik nedenlerden kaynaklandığını düşünüyor.
  • 15 Mayıs 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED