T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Bir başyapıt: Türk Edebiyatı

Türk Edebiyatı sevdalısı Ahmet Kabaklı'nın, dünyanın dört bir yanında başvuru niteliği taşıyan eseri "Türk Edebiyatı", 10. baskısı ile yeniden karşımızda.

Edebiyat alimi, şeyhül-muharririn Ahmet Kabaklı, yurtiçi ve yurtdışında birçok üniversitede kaynak olarak gösterilen Türk Edebiyatı isimli eserinin 10. baskısını görmeyi çok istiyordu, ömrü buna yetmedi. Fakat onun bu dileği, kendisine vefa borcu olan bir neslin gayretleriyle, yokluğunda gerçekleştirildi. Beş cilttilk başyapıt, gözden geçirilerek yeniden basıldı.

Sanata susayanlar için...

Kabaklı Hoca, eserinin ilk basımı için yazdığı Önsöz'de, Türk Edebiyatı'nı, "elleri altında her zaman bir 'edebiyat kütüphanesi' bulundurmayan, öğrencilerine karşı lise kitaplarıyla yetinmek istemeyen ve sınıflara çantalar dolusu kitap taşıma zahmetine katlanan öğretmenlere" adadığını belirtiyor.

Eserinin 5. cildini, "yeni nesil edebiyatçılara" ayırmış olmaktan büyük mutluluk duyduğunu her fırsatta dile getiren Kabaklı, edebiyatın; insanı daha iyi "Türk" yapan, gelecek zamanlara yön veren bir görevi olduğunu belirtiyor. Kabaklı'ya göre, "cazibesiyle merak uyandıran, okuyanı yükselterek daha iyilere götüren milli bir kültürdür" edebiyat.

Nesillerin, düşünme, beğenme ve değerlendirme gücünü edebiyattan aldıklarını vurgulayan Kabaklı'nın en büyük arzusu ise "üniversite monografileri ile lise kitapları arasında, sanata susamış meraklılara hitap etmek"...

"Güneş gibi doğacak"

4336 sayfalık Türk Edebiyatı'nın 10. baskısına emeği geçenler, eserin Türk ve dünya toplumlarındaki önem ve değerini anlattılar.

Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Servet Kabaklı, eserin büyük zorluklarla basıldığını anlatarak, esere emeğinin geçmiş olmasını, "Bugünlere yetiştiremeseydik kendimizi suçlu hissedecektik. Türk Edebiyatı, ufkumuza güneş gibi doğacak" sözleriyle dile getiriyor.

Türk Edebiyatı'nın, "Kabaklı'nın ömrünün en büyük eseri" olarak tanımlayan Prof. Dr. Necat Birinci, "İnanıyorum bu eser, bugüne kadar Türk Edebiyatı'nın öğretiminde, yeni nesillere sevdirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında gördüğü önemli rolü, geleceğe de taşıyacaktır" dedi.

"Kabaklı'nın en büyük eseri"

Edebiyatın milletler üzerindeki önemine değinen Birinci, sömürgeleştirilmek istenen milletlerin edebiyatlarından koparılmak istendiğine dikkat çekerek, "Türkiye'de Türk Edebiyatı'nı yok etme çabası, devlet eliyle yapılıyor. MEB 'iman' kelimesini kaldırıyor" şeklinde konuştu. Birinci, Kabaklı'nın eserlerinde "Temellerin Duruşması" anlayışına verdiği önemi vurguladığına da dikkat çekti.

ZENGİN EDEBİYATA ZENGİN KÜLLİYAT

Ahmet Kabaklı'nın Türk Edebiyatı isimli 5 ciltlik külliyatının yeni basımını ve tanıtımını Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Servet Kabaklı yaptı. Külliyat, sadece temel edebiyat bilgileri ve geçmiş dönem edebiyatçıları hakkındaki bilgileri içermiyor. Son cildi, yeni nesil edebiyatçılara ayırılan eserde, yazar ve şairlerin biyografilerinin yanısıra, karakterleri, fikirleri ve üslupları, kaleme aldıkları metinlerden seçmeler ve Ahmet Kabaklı'nın görüşleri de yer alıyor.


 
Komisyon eser yazabilir mi?
Hürriyet'in, edebiyat ve tenkit sâhasındaki yetkili kalemi Doğan Hızlan, M.E.B'ce, yeni bir edebiyat tarihinin yazdırılması gerektiğini söylüyor
Yalanın içindeki 'cinayet'
Bu hafta gösterime giren Yakın Tehdit, adından da hemen anlaşılacağı gibi gerilim türü sevenler için haftanın favori filmi.
UĞUR İBRAHİMHAKKIOĞLU DEDESİNİ YAZDI
Yargıtay Genel Sekreteri Uğur İbrahimhakkıoğlu, "Kütüphanemden Nükteler" adlı kitabından sonra şimdi de dedesi Erzurumlu İbrahim Hakkı ile dedesinin iki torunu olan Feyyaz Efendi ile Zakir Bey'in biyografilerini konu alan bir kitap kaleme aldı.
İbrahimhakkıoğlu, kitabında, üç ayrı biyofrafinin yanısıra Erzurum'un tarihi, yazılı belgelerle Ermeni mezalizmi, Bolşevizme geçerken Rusya ve eski İstanbul medeniyetinden kesitlere yer verdi.
Kitabında 18. yüzyılın ünlü astronomi bilgini ve düşünürü olan Erzurumlu İbrahim Hakkı'yı ve eserlerini anlatan yazar İbrahimhakkıoğlu, "Adından soyadımızı almak onurunu taşıdığımız Erzurumlu İbrahim Hakkı, çağının ileri görüşlü, çok çalışkan ve çok verimli bir araştırmacı yazarı ve düşünürü idi. Çağımızın aydın ve bilim adamı ve inançlı bir düşünürü olan İbrahim Hakkı, ne yazık ki, bazı çevrelerde yanlış tanınmakta, yanlış anlatılmakta, onun üstün şahsiyeti bazı mutaassıp kişilerce saptırılmaktadır" dedi.
İbrahim Hakkı'nın en büyük eserinin "Marifetname" olduğunu hatırlatan İbrahimhakkıoğlu, dedesinin eserleri ve hayatına ilişkin de özetle bilgiler aktardı.
19 Mart 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED