T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hayatın istisnai yüzü

Biz alelâde insanlar, kendine kabul ettirilmiş kurallara göre yaşamayı itirazsız benimsemiş, itiraz etmeyi aklına bile getirmeden önceden belirlenmiş bir düzene göre hayatını asude bir ritim içinde geçirip giden insanlar: yani esnafsa esnaflığını, memursa memurluğunu, iş adamıysa işini öylece, tekdüze bir seyir içinde sürdürüp giden insanlar; yani sokaktaki simitçi, fabrikadaki patron, tarladaki ırgat, sokaktaki serseri.. sen, ben, biz hepimiz, hayatın, yaşadığımız hayatın bir de arka yüzü olduğunu, istisnai, görünmeyen, fakat var olan bir başka yüzünün daha bulunduğunu fark etmeyiz. Hayatın, akıl hastanelerinde, hapishanelerde, mahkemelerde, idam sehpalarında devam eden bir yüzünün daha bulunduğunu ancak romanlara, sinema filmlerine, tiyatro sahnelerine özgü bir gerçeklik olarak var sanırız.

Alelâde insan için bazı duygular, sadece adı var olan fakat kendisi bilinmeyen, hatta yok sayılan duygulardır. Alelâde insan, sadece keyiflenmeyi bilir. Mutluluk demiyorum, çünkü mutluluk bile bir bedel ödenerek yaşanabilen bir duygudur. Canı çektiği zaman canının istediği bir yemeği yiyebilen alelâde bir insanın duyabileceği duygunun adı mutluluk mu olmalıdır, yoksa gelişigüzel bir haz veya bir zevk veya keyif mi?

Alelâde insanın şayet haset duygusu yoksa, o, kendisini başkalarıyla mukayese etmeyi de aklından geçirmeyeceğinden, böyle bir mukayeseden doğabilecek nahoş duyguları da yaşamayacaktır. Eğer o insanda, olması gerekenden fazla öfke ve asabiyet yoksa, o insan nefret duygusunu da bilemeyecektir. Onun, zaman zaman başkalarına karşı duyduğu itici duygular, hoşlanmazlık duyguları, nefret biçimine dönüşmez. O belki duygusunu bu kelimeyle anlatabilir, fakat yaşadığı ile dile getirdiği arasında, bence, bir fark olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Çünkü nefret, hayatın istisnai yüzüne ilişkin bir duygudur. Hayatın olağan hali sevgi, âhenk, hemhal olma, paylaşma, sıcaklık, şefkat, merhamet.. gibi duygular üzerine kuruludur. Alelâde insan gündelik hayatını bu tür duygularla sürdürür.

Ama biliyoruz ki, hayatın bir öteki yüzü daha vardır, bize görünmeyen, ama var olan, bizim yaşamadığımız veya en azından ancak istisnai hallerde yaşadığımız, fakat bazı istisnai insanların hayatının mihveri olan ve -bu bir anlamsa şayet- hayatın anlamını içinde buldukları böyle istisnai duygular vardır. Nefret duygusu, biz alelâde insanların gündelik yaşantısında yer almayan, hayatın bu istisnai yüzüne ait duygulardan biridir. Ne var ki, bu istisnai duygular, o insanın hayatının, hayatın anlamının gıdasını sağlar.

Biz sıradan, alelâde insanlar için böyle bir duygu, bizim duygu hayatımızı ömrümüz boyunca ancak bir veya iki defa ziyaret edebilir, eğer hiç değilse.. Fakat bizim yaşadığımız bu hayatı, bu dünyanın aynı havasını teneffüs eden öyle 'kardeşlerimiz' bulunmaktadır ki, onlar, bizim paylaşmaya, hemhal olmaya, şefkat ve merhamete dayalı duygusal yaşantımızdan habersiz durmaktadır. Bu duygular, onlara yabancıdır. Hatta bu duygular yüzünden bizler onların gözünde öldürülmeye, soyulmaya, malları talan, ırzları paymal edilmeye müstahak sayılmakta ve öyle sayıldığı için böyle muamelelere maruz bırakılmaya reva görülmekteyiz.

Nefret, biz sıradan, biz hayatı kuralına göre yaşayan insanlar için ömür boyunca bir veya iki defa, o da, ancak belli amillerin bir araya gelmesi sonucu ve ancak geçici olarak yaşayabileceği bir duygudur. Bu duygu, sıradan insana sürgit yerleşmez, müzminleşmez; gelir ve geçer. Çünkü sıradan insan için şefkat ve merhamet duygusuna yoldaş olan bir başka duygu daha vardır: unutma ve bağışlama. Oysa hayatın öteki yüzünde, istisnai yüzünde yaşayan insan unutma ve bağışlama duygusundan mahrum bulunur, onu yöneten kin ve nefret duygusudur.

Kin ve nefret duygusuna da vicdansızlık (yani adem-i vicdan hali) ortam sağlar. Hayır, ilk bakışta sanılabileceği gibi, vicdansızlık başka duygulara eşlik etmez, yani var olmayan bir şeyin, bir başka şeye eşlik etmesi maddeten mümkün olmaz. Vicdansızlık, o olumsuz duyguların ortaya çıkmasına ortam sağlar.


27 Şubat 2003
Perşembe
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED