AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M

Empresyonistler 'miyop' muydu?

1863'te Paris'te ortaya çıkan 'Empresyonizm'in sosyal siyasal nedenlerden değil de, akımın öncü ressamlarının göz bozukluklarından kaynaklandığı iddia ediliyor

BBC'nin internet sitesinde yayımlanan bir haberde Empresyonizm akımının kurucularından Manet, Renoir, Matisse, Pissarro, Cezanne ve Degas gibi sanatçıların miyop olduğu veya çeşitli görüş bozuklukları yaşadıkları belirtildi. Haberde, "Bu göz bozukluğunun sanatçıların çalışmaları üzerinde benzer etkiler bıraktığı sanılıyor" denildi. Avustralyalı nörocerrahi uzmanı Profesör Noel Dan'ın yürüttüğü bir araştırmanın sonuçlarına dayanan haberde, bu kadar miyop sanatçının aynı zaman diliminde, aynı meslekte bir araya gelmesi ve dünyayı benzer bir biçimde görmeleri "inanılmaz bir rastlantı" olarak yorumlanıyor.

Bilerek gözlük kullanmadılar

Daily Mail gazetesine bir demeç veren Profesör Dan, "Bu sanatçılar nesnelere daha sathi, karışık ve biçimsel bakıyorlardı. Yani Empresyonizm, eşyanın net ve kesin olarak değil de hayal meyal görülmesinden kaynaklandı" diye konuştu. Profesör Dan, empreyonist sanatçıların daha çok kırmızı rengi tercih edip çalışmalarında parlak renkleri fazla kullanmalarını onların miyop olmalarına bağlıyor. "Bu durum resimlerdeki yumuşak çizgilerin çokluğunu, ayrıntı fakirliği ve keskin izlenimlerin azlığının nedenini açıklıyor" diyen Presör Dan, ayrıca Cezanne ve Renoir'in gözlük kullanmayı reddettiklerine dair bazı tarihi belge ve bilgilere ulaştıklarını da hatırlatıyor. Profesör Dan, araştırmasının sonuçlarını Journal of Clinical Neuroscience dergisinde yayımladı.

NETLİK YOKTUR

Miyop, halk arasında "uzağı iyi görememe" olarak bilinir.

Uzaktaki cisimler net görülemezken yakındaki cisimlerin görüntüsü nettir. Miyop'un nedeni konusunda pek çok faktör ileri sürülmüştür. Bugün yaygın olarak kabul edilen kalıtsal olduğudur. Miyopların en önemli şikayeti uzağı iyi görememektir. Bazıları net görebilmek için gözlerini kısarak bakarlar.

Ancak bir kısmı iyi göremediğinin farkında değildir. Yakını net gördükleri için cisimlerin uzaklaştıkça netliklerini kaybetmelerini mantıki ve doğal olarak kabullenirler.

Profesör Dan'ın yaptığı araştırmalardan elde edilen diğer bir sonuç da, miyop olan ressamların kırmızı renk üzerindeki ısrarları. Uzağı iyi göremeyen ressamların, görsel spektrum tonları içinde kırmızıyı mavi renkten daha iyi ve net gördükleri, bunun da resimlerinde kırmızı ve kırmızının parlak tonlarına çok prim tanımalarına neden olduğu söyleniyor.

AKADEMİYİ BIRAKIP, KIRLARA AÇILDILAR

19. yüzyılın ortasına gelindiğinde Fransa'da önemli bir sanat değişimine tanık olunur. Klasik heykel kopyalarını yıllar yılı resimlemekten bıkan kimi sanatçılar, öğrenimi bırakıp kırlara açılırlar. Bu dönemde göz alıcı giysili hanımların, peruklu, fraklı çapkın erkeklerin gönül ilişkileri günlük yaşamın olduğu gibi sanat yapıtlarının da başlıca konusu haline gelir. Açık havaya, Paris'in sokaklarına, parklarına, nehir kıyılarına yayılan sanatçılar, gün ışığıyla pırıldayan rengarenk tablolar yaparlar ve bunları topluca sergilerler. Bu sergilerden birinde ressam Monet'in yapıtlarından birine ad koymayı unuttuğu farkedilir ve bir ad önermesi istenir. Monet de kısaca "Empresyon- İzlenim olsun" der. Böylece yeni akımın adı da konmuş olur.



7 Mayıs 2003
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED