AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Bölük pörçük...

Bir televizyon kanalının futbol programında eski Beşiktaşlı futbolcu Pascal Nouma ve Ahmet Çakar şu meşhur olayı tartışıyormuş. Çakar ısrarla "o hareket"in Türkiye'yi "şok ettiğini" tekrarlıyormuş. Söz sırası Nouma'ya gelince, o da şöyle demiş: "Her gün alınan gazetelere bakın... Kadınların göğsü açıkta... Çıplak kadın dolu gazeteler eve nasıl giriyor?" Çakar bu değerlendirmeyi şöyle cevaplamış: "Bizim insanlarımız içinde çıplak kadın fotoğrafı olan gazeteleri eve getirmez.... Getirse bile çocuklara göstermez." Türkiye'de epeyce zaman geçiren ve durumu epeyce kavrayan Nouma lafın altında kalır mı: "Gazeteleri görmüyorsunuz siz herhalde... O gazeteler evlere giriyor!"

Çok hoş bir hikaye doğrusu; aferin Nouma'ya, gider ayak bize bir güzel "medya dersi" de vermiş bulunuyor... Futbolcu haklı, Ahmet Çakar'ın sahiden dünyadan haberi yok herhalde...

* * *

Dünkü Milliyet'in "Ekonomi" sayfasının manşeti: "Yeni moda MURABAHA"(!) Meğerse, Atatürk Havalimanı Uluslararası Terminali'ni inşa eden ve işleten TAV da (Tepe Akfen Vie), genellikle faize karşı olan ve faizli kredi kullanmak istemeyen şirketlerin tercih ettiği 'murahaba" ile finansman sağlamış. Şirket 60 milyon dolarlık bu krediyle, TAV Dış Hatlar Terminali'ni genişletecekmiş.

Güzel, şirkete kolay gelsin... Ancak Milliyet'in bu "murahaba" başlığı sizi de gülümsetmedi mi? Karşımıza çoğu zaman "yeşil sermaye"nin bir üyesi olarak çıkarılan faizsiz bankacılık uygulaması işin içine TAV girince o saat hemen nasıl da "Yeni moda" oluveriyor!

* * *

Tercüman'da (Ilıcaklar) yer alan hoş bir haberdi.... Gazete başsayfasından girdiği bir haberle bizi doğrusu çok merak ettiğimiz bir konu hakkında bilgilendiriyordu: "ATATÜRK HAVAALANI'nın isim babası Erol Sabancı"(!)

İsterseniz, haberin niçin "hoş bir haber" olduğuna geçmeden önce, mesele neymiş ona bakalım:

Başlıkta da belirtildiği gibi Erol Sabancı'nın Atatürk Havaalanı'nın "isim babası" olduğu ortaya çıkmış. Sabancı bu fikrini önce Kemal Ilıcak'a açmış. Ilıcak da Tercüman gazetesinin düzenlediği kampanya ile ismin değişmesini sağlamış. Yani "Yeşilköy Havaalanı" ismi yerine artık "Atatürk Havaalanı" ismi.

Olayın geçtiği yıllar da önemli: "1980'li yıllar", yani Kenan Evren'in "Devlet Başkanı" olduğu yıllar...

İşte bu önemli yıllarda Erol Sabancı'nın aklına, İtalya'da Leonardo da Vinci, Fransa'da Charles de Gaulle, Amerika'da J.F. Kennedy havaalanlarının bulunduğu ama Türkiye'de hiçbir havaalanının Atatürk ismini taşımadığı geliyor... Havaalanın o günkü adı nedir ki? Sadece basit bir semt ismi...

Fikir süratle hayata geçiriliyor: Kemal Ilıcak'ın düzenlediği kampanya ve "Devlet Başkanı Kenan Evren"in "olur"uyla kırk yıllık "Yeşilköy Havaalanı" oluveriyor "Atatürk Havaalanı".

Başta Erol Sabancı olmak üzere siz şu ekibin hayalgücünün zenginliğine bakın!

Bu ülkede "Atatürk" isminin bir havaalanına verilmesi gerektiği kimin aklına gelir!

Bu derece zorlu bir "isim babalığı"nın altından kalkabilmek kimin haddine!

Yıllar önce yayımladığım bir "şehir yazısı"nda, İzmir'den yola çıkıp "şehir" üzerine konuşacağımız toplantıya varana kadar geçip gördüklerimi (unuttuklarım saklı!) şöyle sıralamıştım:

"Atakent, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Atatürk Bulvarı, Atatürk Ormanı, Gazi Bulvarı, Gazi İlkokulu, Atatürk Lisesi, Atatürk Meslek Lisesi, Mustafa Kemal Bulvarı, ATATÜRK HAVAALANI, Atatürk Caddesi, Atatürk Anıtı, Atatürk Kültür Merkezi.... "

Diyeceğim o ki, Tercüman madem ki bu verimli alana, şehirlerimizdeki bu "isim babalığı" meselesine el attı, gerisini de getirsin bari! Nefesi yeterse tabii....


7 Mayıs 2003
Çarşamba
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED