AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Muhteşem düşüş

Arabesk ifade ortamında sık tekrarlanan bir söz vardır, şöyle: "Gidiyorum ama, dönüşüm muhteşem olacak". Fakir ama onurlu genç, aleyhine işleyen olgular karşısında bu tehdidi savurur ve gider. Yarı fanatik bir Fenerli olarak her sezon bu "muhteşem dönüş"ü bekliyoruz; lakin payımıza düşen; "Hicran, yine hicran bu aşkın sonu" şarkısı oluyor.

Bırakın "muhteşem dönüşü" bu sezon Fenerbahçe "muhteşem bir düşüş" yaşıyor. Ardarda dokuz maçta galibiyet yüzü göremediği için bir rekora imza atıyor.

Ve ne gariptir ki; Fenerbahçe yükselirken de, düşerken de hakkında en çok konuşulan, yazılan takım oluyor; gündemin birinci sırasından inmiyor. Bakınız takımın başına getirilecek hoca konusunda düşünülen isimlerden birinin Ersun Yanal olması Gençlerbirliği'ni dahi bozdu. Takım Adana karşısında, son beş dakika içinde şaşırtıcı bir mağlubiyet aldı.

Nasıl almasın?

Başta hoca olmak üzere Gençlerbirliği'nin as futbolcularının şu veya bu takıma transfer olacağı (hatta olduğu, el sıkıştığı) haberleri ayyuka çıktı. Bu haber ve dedikodu sağanağı altında genç bir futbolcu nasıl olur da konsantrasyonunu, performansını muhafaza edebilir.

Tabii bu arada Yılmaz Vural'ı da ihmal etmemek lazım. Adana'yı kuyunun dibinden çıkardı, şampiyonluğa giden takımları devirdi.

Yılmaz Vural bunu hep yapıyor.

Maç esnasındaki sempatik, heyecanlı hareketleri; maçtan sonraki demeçleri dikkati çekiyor. Hemen herkes Yılmaz Vural'ın kalitesini, başarısını alkışlıyor.

O kadar. Gerisi gelmiyor.

Fenerbahçe'de yükselen muhalefet bayrağını inatla dalgalandıran Ali Şen; "Benim için yerli hoca konusunda tek isim var: Yılmaz Vural. Bir yabancı isteniyorsa, o konuda da tek isim Antiç'tir" diye kesip attı. İşte Ali Şen farkı. Herkes oyunu Ersun Yanal'dan yana kullanırken o Yılmaz Vural'a şans veriyor.

Gelin de Ali Şen'e hak vermeyin. Adana bu hafta Beşiktaş ile oynayacak. Yılmaz Vural Beşiktaş'ı da devirirse; Fenerbahçe'nin başına geçmesi anasının ak sütü gibi helal olacak. Olacak da, o muhteşem düşüşü ile tam bir "kaos" yaşayan Fenerbahçe'de bu kararı kim verecek? Hoca adaylarından Fernandez "Fener'e gelmem, benim hedefim İspanya" demiş. Lig neredeyse bitti bitecek, Fenerbahçe hâlâ bir isim belirleyemedi.

Beşiktaş yine şansı ile yürüdü. Altay beklenen golü kendi kalesine attı. Bir futbolcusu yüzünden kırmızı kart gördü. Beşiktaş'ı yine savunma ayakta tuttu. Öyle ki Zago ile Ronaldo hem savunma, hem oyun kurucusu, hem de neredeyse forvet oynadı. Beşiktaş bulunduğu noktaya pamuk ipliği ile bağlı. Adana ve Gençlerbirliği maçları neticeyi tayin edecek. Galatasaray Trabzon engelini aştı, nefesi genişe çıktı. Ama henüz hiçbirşey belli değil. Futbolun güzelliği de burada. Her hafta ayrı bir heyecan.


7 Mayıs 2003
Çarşamba
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED