AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Yaralı Coğrafya'nın boş meydanları

İster temsili, isterse katılımcı olsun, bütün demokratik yönetimler, toplumun çoğunluğuna dayanır. Seçmenler, genellikle evrensel etik ve hukuk ilkelerine saygılı davranır. Dünyanın neresine gidilirse gidilsin, çoğunluk yanlışta birleşmez. Çünkü bütün kültürlerde sağduyu için yol birdir. Bir toplumda, büyük bir çoğunluk genel ahlak kurallarına aykırı eylem ve davranışları onaylamaz.

Demokratik yönetimlerde çoğunluğa tanınan öncelik, azınlığın haklarının gözardı edilmesi anlamına gelmez. İster çoğunluk, isterse azınlık içinde yer alsın, herkesin doğrusu kendine doğrudur. Kimse kimsenin doğrusunu küçümseme ve değiştirmeye zorlama hakkına sahip değildir. Kişiler, şiddete başvurmadan ve evrensel hukuk kurallarına ters düşmeden, doğrularını açıklama ve onları anlatma yolunda örgütlenme özgürlüğüne sahiptir.

Türkiye'de yönetenlere karşı yönetilenlerin temel hak ve özgürlüklerini savunmada eğitimden sağlığa, politikadan kültüre değişik alanlarda faaliyet gösteren gönüllü kuruluşların vazgeçilmez bir yeri ve önemi vardır. Türkiye'nin en eski ekonomik ve sosyal araştırma kurumlarından biri olan ESAM geçen hafta sonunda "Savaş Sonrasında Orta Doğu'daki Gelişmeler" konusunda bir panel düzenledi.

Panel'in açış konuşmasını, İslam dünyasını, yirmibirinci yüzyılda dünyayı şekillendirecek bir güç olarak gören ve bu konuda "Yaralı Coğrafya" adı altında kısa ve öz bir çalışma yapan İstanbul Şube Başkanı Dr. İsmail Kıllıoğlu yaptı. Prof. Dr. Ruşen Gezici'nin yönettiği panele konuşmacı olarak, Prof. Dr. Bekir Karlıga, Doç. Dr. Şükrü Karatepe, Doç. Dr. Numan Kurtulmuş, Dr. Turhan Alçelik ve ben katıldım.

Yeni yüzyılın Roma'sı olan Amerika, başka bir Roma olan Rusya dağılınca, dünyanın en büyük askeri gücü haline geldi. "Tek dünya" diyen Amerika, bütün kıtalarla birlikte uçak gemileriyle de denizleri kontrol ediyor. Amerika sahip olduğu güçlü ordusuyla Afganistan'dan Irak'a kadar bütün sorunları silahla çözmeye çalışıyor. Irak'ın işgaliyle Amerika askeri gücünün sınırlarına ulaştı. Artık hiçbir sorunu askeri güçle çözmek mümkün değildir. Bu yüzden, Irak savaşı, son büyük savaştır.

Amerika ekonomik ve askeri açıdan dünyanın en büyük gücüdür. Ancak Irak savaşı, Amerika'nın karşısına Amerika'dan daha büyük bir güç çıkardı. O güç de dünya kamuoyunu oluşturan ve Fransa'nın "sınır tanımayan doktorları" gibi, "haksızlık karşısında susmayan", yeri ve zamanı gelince, dünya ölçeğinde eylem yapmasını bilen gönüllü toplum kuruluşlarıdır.

Amerika'nın ordu ve ekonomisi ne kadar güçlü olursa olsun, savaş öncesinde olduğu gibi, New York, Los Angeles, Londra, Paris, Roma, Madrit, Berlin, İstanbul, Jakarta ve Tokyo'da milyonlarca göstericiyi meydanlara toplayamaz. Artık sorunları savaşla çözmenin dönemi bitti. Savaş alanlarının yerine dünya şehirlerinin meydanları geçti. İster Amerika, ister Japonya, isterse Almanya olsun, hiçbir ülke dünya şehirlerinin meydanlarına meydan okuyamaz.

Meydanların dilinden gönüllü toplum kuruluşları anlar. Onlar zaten savaş alanlarında değil, şehir meydanlarında konuşur.


7 Mayıs 2003
Çarşamba
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED