T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R
Virtüözlerimiz
Batı'da pişiyor

Ülkemizde eğitim imkânlarının yetersizliği ve bazı usta sanatçıların konserler dışında ülkeye pek uğramaması, yetenekli çocukların yurtdışında eğitilmesine neden oluyor.

İdil Biret, Suna Kan, Tunç Ünver, Fazıl Say, Tuluyhan Uğurlu, İsmail Açan, Hasan Cihat Orter ve Güher-Süher Pekiner kardeşler.. Herbiri yurtdışında neredeyse ülkemizdekinden daha çok tanınan ve alanlarının zirvesinde gezinen yıldız sanatçılardan yalnızca birkaçı. Devlet desteğiyle ya da kişisel çabalarıyla çocuk yaşta eğitim için yurtdışına çıkan virtüöz sanatçılar, bugün alanlarında zirve mücadelesi veriyor. Aralarından bazıları bu ülke insanına olan borçlarına binaen yeni sanatçıların yetişmesine vesile olurken, kimileri ise ülkemize yalnızca konserler için uğruyorlar. Konservatuarlarda nitelikli hocaların giderek azalması öğrencileri yurtdışına yönlendirirken, hoca-talebe ilişkisi içinde gelişen sanat halkamızı bir türlü kuramıyoruz.

Yurtdışında eğitim, devlet geleneğimiz

Usta sanatçılarımızın yurtdışında yetişmesi, aslında eski bir devlet geleneğimiz. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden itibaren okul yapmak ve nitelikli hoca getirmek yerine, yetenekli çocukların Fransa başta olmak üzere yurtdışına gönderilmesi bir politika olarak benimsendi. Çeşitli dönemlerde, alanlarında söz sahibi hocalar okullarımıza misafir olarak getirilseler de, genel olarak özellikle sanat okullarımız hoca sıkıntısı yaşadı.

Bugün ülkemizde önemli konservatuarlar mevcut. Ancak dünyaca ünlü birçok sanatçımızın buralarda eğitim vermemesi, öğrencileri zorunlu olarak yurtdışına yönlendiriyor. Maddi imkanları buna elverişli olan kişiler ileride usta bir sanatçı olabilmek için yurtdışı yolunu seçerken, imkanları olamayanlar ise orkestralarda çalıp, 'sıradan bir müzisyen' olmaya terkediliyor.

Bazı sanatçılarımız yalnızca konserler ve tatil için ülkemize uğrarken, bazıları ise bireysel anlamda öğrenci yetiştiriyor. Kimileri ise geliri ve itibarı bol konserlere pek kulak asmayıp, tebeşir tozu yutmayı göze alarak konservatuarlarda ders vermeye devam ediyorlar. Tunç Ünver, İsmail Açan, Saim Akçın ve Hülya Tuncer bu isimlerden.

YETENEKLERİMİZİ KİM YETİŞTİRECEK?

Hoca sorununa değinen ve konservatuarlarda ders vermek için belli bir yaşa ulaşmak gerektiğini savunan Tuluyhan Uğurlu, "Şu an yoğun bir konser trafiğim var. Ancak ilerde mutlaka öğrenci yetiştirmeye yöneleceğim" diyor. Genç kuşağın diğer pırıltılı ismi Fazıl Say ise, Batı müziğine ülkemizde hâlâ hor bakıldığını ve 'Müslüman mahallesinde salyongoz satılmaz' anlayışının kısmen de olsa hüküm sürdüğünü belirterek, bu durumun sanatçıları Batı'da çalışmaya zorladığını ifade ediyor.

Tuluyhan Uğurlu Piyanist

Ülkemizde yetişen bazı usta sanatçıların kültürel olarak da Batılılaşması doğru bir tespit. Ancak sorun, bu sanatçılarla sınırlı bir durum değil. Bir kere biz, ülke olarak daha kültür politikamızı bile belirleyebilmiş değiliz. Doğumuzda İran ve Arap dünyası gibi kültür medeniyetleri varken, biz yalnızca yüzümüzü Batı'ya dönmüşüz. Bazı sanatçılarımız sanata yalnızca yöresel bakıyor, bazıları ise tamamen evrensel olup kendi ülkesini ve kültürünü unutuyor. Hem kendi değerlerini unutmamak, hem de sanata evrensel bakabilmek tek kurtuluş yolu. Burada önemli bir çizgi var ve ülke olarak onu yakalamamız gerekiyor.

Fazıl Say Piyanist

Ülkemizde imkânların yeterli olmadığı konusu doğru. Yani sanatçı Batı'da yakaladığı imkânlara burada sahip olamadığı için ülkemizde bu tür hoca-talebe ilişkisine giremiyor. Böyleyken birilerinin de bir şeylere başlaması lazım tabiî. Ama şu an benim hocalık gibi bir şeye girmem zor. Yılda 150 konser verirken, öğrencilerle haftada 5-10 saat nasıl ilgilenebilirim ki? Ancak yılda bir kez geniş bir etkinlik düzenlenirse, o zaman öğrencilerle bir araya gelebiliriz.

 
Devrimcinin ayak sesleri
Efsanevi devrimci Che'nin Güney Amerika'ya motosikletle yaptığı yolculukta tuttuğu günlük Everest Yayınları'ndan çıktı.
'Burada' Konya'da oynanıyor
Yazar Michael Frayn, kadın-erkek arasındaki ilişkiler, varolan birlikteliklerin devamlılığı, duygu dönüşümleri, ortak paylaşımlar, kişilik çatışmaları, birey olarak varolabilme, kişisel alanlara yapılan saldırıları güldürü çerçevesinde ele aldığı oyunu Burada'da "ben", "sen" ve "biz" kavramlarını sorguluyor.
Türkiyeli seyircinin "Oyunun Oyunu" adlı güldürüsü ile tanıdığı ünlü İngiliz oyun yazarı Michael Frayn'ın üç kişilik yeni oyunu "Burada", Konya Devlet Tiyatrosu'nda sahneleniyor.
Türkiye prömiyeri ilk kez 12 Aralık'ta Konya'da yapılan oyunun rejisörlüğünü, Ankara Devlet Tiyatrosu'nun usta sanatçılarından Nurşen Girginkoç yapıyor. Can Girginkoç'un Türkçe'ye çevirdiği ve müziklerini yaptığı Burada'nın dekorları Murat Gülmez'e, giysileri Gülümser Erigür'e, ışık tasarımı Kâzım Öztürk'e ait. Piyesin oyuncuları ise Bengisu Benli ve Volkan Benli ile Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan deneyimli sanatçı Ayşe Akınsal.
Samuel Beckett'in "Godot'yu Beklerken" adlı oyununa benzetilen Burada, sıradan, güncel, yalın yaşam biçimlerinin dışında, yaşamı değiştirmeye ilişkin, üretime yönelik hiçbir edimi olmayan Phil ve Cath adlı evli bir çift ile benzer davranışlarda bulunmuş bir yaşlı kadının öyküsünü anlatıyor.
Yapıtta; kadın-erkek ilişkisi, evlilik kurumu, aile kavramı, karı, koca kimlikleri, bireysel özgürlük, sevgi kavramı, ikili ilişkilerde yaşanan kaos, mutsuzluk, bağımlılık, bağlılık gibi temalar konu ediliyor.

Bir şiir dergisi: 'Yasakmeyve'
İki aylık şiir dergisi Yasakmeyve, yayın hayatına başladı. Komşu Yayınevi'nce yayına hazırlanan dergi, Türkiye'de ve dünyada yazılmış ve yazılmakta olan şiirin izini sürmeyi; şairlerin dünyasını söyleşi, inceleme ve denemelerle farklı boyutlarıyla algılamayı; şiirin iç ve dış sorunsalları ve diğer alanlarla olan ilişkileri bağlamında konuşmayı, tartışmayı, tartışmalar başlatmayı ve dünyanın farkında olmayı amaçlıyor. Dergi ilk sayısında "Dil, şiir, şair ve iktidar" konusunu soruşturuyor. Bilgi tel: 0 216 449 04 08
19 Şubat 2003
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED