T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
"Aç kalalım ama savaş olmasın"

Geçen Pazar günü yazı gönderemedim. Çünkü Kurban Bayramı münasebetiyle seçim bölgesine indim ve o ilçe senin bu kasaba benim dur durak bilmeden yoğun bir program icra ettim.

Yazı yazmaya fırsat bulamadım.

Şehirde, ilçede, kasabada ve köyde hemşehrilerimi hem ziyaret ettim hem de nabzını tuttum.

Vatandaş çaresiz ama ümitsiz değil. Bu iktidardan çok şey bekliyor. Hatta başka bir parti deneme lüksünün olmadığını, bu iktidarın sorunlara mutlaka çözüm getirmesini istiyor. Bu meyanda, pancar kotasını, tütün kotasını soruyor. Kredi faizlerinin akıbetini soruyor. Akaryakıta gelen zammı soruyor. Ama soruların yüzde 90'ı işsizlik üzerine teraküm ediyor.

Lakin söz gelip Irak krizine dayanınca vatandaşın bütün şikayetleri bitiyor. Aman savaşa girmeyelim sesleri yükseliyor.

Tatil boyunca 53 ziyarette bulundum. Bunun 40'ını kahve toplantısı, teşkilat toplantısı, köy halkı gibi vatandaşların toplu halde bulundukları halka açık mekanlarda gerçekleştirdim.

Bu toplantılarda birer konuşma yaptım ve hatırıma geldiğinde bazılarında Irak krizini de bizzat sordum. Kitlesel olarak hep birden hayır diye bağırıyorlardı. Ama Türkiye uzun yıllar ekonomik sıkıntı çekebilir, yalnızlığa itilebilir diyerek duygusallıktan uzaklaştırmaya çalıştım. Fakat vatandaş "aç da kalsak savaş istemiyoruz" diyerek kararlığını gösterdi. Sadece bir yerde, "size güveniyoruz, siz neyi uygun görürseniz o" cevabı verildi.

Vatandaş kendi borcunu, kendi evladının işsizliğini gündeme getirdiği toplantıda birden bire her şeyi unutup savaş olmasın talebinde ittifak ediyordu.

Ordumuzun Kuzey Irak'a geçmesine rıza gösteriyor ama ABD'li subayların kumandasına ateş püskürüyordu. AK Parti Genel Başkanı'nın, "Teklifini dahi zül ve hakaret sayarız" açıklaması ise büyük beğeni kazanmış ve takdir görmüştü.

Halk savaş istemiyor, yabancı asker geçişine de sıcak bakmıyor. Ama başta AK Parti hükümeti olduğu için fazla eylem de yapmıyor.

Dünyada milyonların sokaklara döküldüğü bir ortamda savaşın komşusu Türkiye'de bu denli büyük gösterilerin yapılmamasında AK Parti hükümetinin payı çok büyük. Millet, eliyle seçtiği hükümete güvendiği için gösteri yapmıyor. Bir bakıma bu hükümetin varlığı bile gösterileri frenliyor diyebiliriz.

Hükümete karşı en sert tepki siyasi çevrelerden geliyor. Kimi siyasi çevrelerin mensupları milletvekillerine gönderdikleri faks, telefon mesajı ve elektronik postalarla tahrik edici atışlar yapıyorlar.

Çok ağır hakaretlerin yer aldığı mesajların çoğunda isim ve adres yok. Bu şekilde vekilleri etkileyeceklerini zannediyorlar herhalde. Ağır hakaret ve küfür içerikli mesaj gönderenler, karşı taraftakileri tahrik ettiklerinin farkında değiller galiba.

Sözün özü, halkın yüzde 94'ü falan değil yüzde yüzü savaşa karşı tavır koyuyor. Bunu ilmelyakın biliyorduk tatilde aynelyakın müşahede ettik.


19 Şubat 2003
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED