ABD Başkanı George Bush, beklenen "zafer konuşması"nı yaptı ve Irak'ta Amerika'nın gücünü dünyaya gösterdiklerini söyledi. "Teröre karşı savaş"ın ise devam ettiğini söyleyen Bush, Afganistan'dan Filipinler'e ve Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada savaşın süreceğini söyledi. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ise Kabil'de Afganistan'da çatışmalar döneminin kapandığını açıkladı. Bir başka cephe olan Filistin'de Yol Haritası taraflara sunuldu. ABD ve İsrail'in önceliklerine göre oluşturulan Filistin'i Yeniden Yapılandırma Komisyonu'nun belirlediği Mahmud Abbas Filistin'in Başbakanı olarak "atandı".

İran ve Suriye'ye baskılarını artıran ABD, Dışişleri Bakanı Colin Powell'ı Şam'a gönderdi. Suriye'den Lübnan'daki askerlerini geri çekmesi, Hizbullah'ın dağıtılması, Güney Lübnan'daki füzelerin İsrail'e karşı oluşturduğu tehdidin bertaraf edilmesi isteniyor. Yani Suriye'ye ültimatom verilecek: "Ya bizdensin ya da düşman safında" denilecek. İran'dan da, kitle imha silahı çalışmalarına son vermesi, Irak'taki Şiiler üzerinde etki kurmaması, Hizbullah'a desteği kesmesi, Kuzey Irak'tan uzak durması istenecek. İsrail'e yönelik muhalefete son vermeleri için iki ülke uyarılacak. Türkiye'ye de, "ABD ve İsrail'in hedefi olan iki ülkeden uzak dur" mesajı verilmiş olacak.

ABD, Afganistan ve Irak'ta askeri açıdan zafer ilan etti. Ancak Afganistan'da Kabil'deki "kukla yönetim"e karşı direniş güçleniyor. Son birkaç gündür direniş güçlerinin ele geçirdiği bir bölge ABD'nin hava saldırılarına rağmen hala geri alınamadı. Irak'ta ise işgal yönetimi hiç de kolay olmayacak. Askeri açıdan zafer ilan eden ABD, Afganistan'da siyasi hezimet yaşadı. Kabil yönetimi bir derebeylikten öteye geçemedi. Ülkede merkezi kontrol yok ve bu gidişle de olamayacak. Zira çatışmalar merkezin gücünü her geçen gün daha da zayıflatıyor.

Irak'ta kurulacak "Afgan modeli" de aynı sonucu doğuracak. Çünkü Afganistan'da olduğu gibi Irak'ta da, Irak halkını temsil etmeyecek bir yönetim öngörülüyor. Saddam Hüseyin yönetimini deviren ABD bu ülkede yeni bir oligarşik düzen oluşturmaya çalışıyor. Afganistan, Irak ve Filistin'de kurulan, kurulmaya çalışılan yönetimler bu ülkelerin halklarını değil, Amerika, İngiltere ve İsrail'in çıkarlarını temsil edecekler. Üç yönetim de işgalcilerin ekonomik, siyasi ve askeri amaçları için çalışacak. Dolayısıyla kısa zamanda bu üç yönetime karşı şiddetli bir direniş başlayacak.

Ortadoğu cephesinin ikinci aşaması başladı

Küresel savaşının üç cephesinde son durum böyle iken yeni cepheler açılmak üzere. Sıranın Suriye'de mi, İran'da mı, Lübnan'da mı, Suudi Arabistan'da mı yoksa Kuzey Kore'de mi olduğu tartışılıyor. Bu listeye Endonezya'yı da ekleyelim.

Ancak bu ülkelerden önce hedef, Hizbullah ve Hamas. İşgal güçleri bu iki örgütün silahsızlandırılması ve dağıtılmasını istiyor. Powell'ın Şam ziyaretinin gündemi de Hizbullah. Filistin Başbakanı Mahmud Abbas'ın da ABD ve İsrail'e Hamas'ın silahsızlandırılması güvencesi verdiği belirtiliyor. İsrail'in Güney Lübnan'dan çıkaran Hizbullah'ın dağıtılması mümkün kolay gibi Hamas'ın silahsızlandırılması da kolay görünmüyor. Hizbullah dolayısıyla Suriye ve İran hedef tahtasına oturtulacak. Hamas'a yönelik savaş da yeni Filistin kabinesinin ömrünü belirleyecek.

Suriye Dışişleri bakanı Faruk el Şara'nın, Powell'ın Şam ziyareti öncesi, Hizbullah'a destek vereceklerini açıklaması Şam'daki görüşmeler sonrası işgal güçlerinin Ortadoğu'daki "yol haritaları"nı belirleyeceklerini gösteriyor. ABD'nin İran ve Suriye'yi, doğrudan askeri tehditte bulunmak yerine Hizbullah kanalıyla krizin içine çekmeyi planladığı anlaşılıyor. Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el Kassam Tugayları ise, yayınladığı sert açıklamada, "Silahlarımızı bizden almaya kalkışan eli keseriz" ifadesini kullandı.

Yeni Ortadoğu projesinin ikinci aşamasını başlatan ABD-İngiltere-İsrail üçlüsü, Hizbullah ve Hamas yoluyla Suriye ve İran'a ulaşmayı hedefliyor. Irak'ta rejim değiştirildi ve bu ülke "silahsızlandırıldı". Şimdi İsrail'in tehdit olarak gördüğü iki örgüt dağıtılacak. Ardından Suriye ve İran'ın silahsızlandırılması ve rejim değişikliği gündeme gelecek. İsrail'in Washington Büyükelçisi Daniel Ayalon, Pazar günü, İran ve Suriye'de rejimlerin değiştirilmesi çağrısı yaptı. Hizbullah ve Hamas'ın tasfiyesi "İran-Suriye- Lübnan- Filistin cephesi"ni açacak. Irak başlangıçtı. Ortadoğu'ya rengini verecek bunalım bu hat üzerinde yaşanacak.

İBRAHİM KARAGÜL

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu