|
|
HALE KAPLAN ÖZ
Fonda özgün, mistik melodi ile yapılan bu selamlamada her kuş tanımlanıyor. Muhteşem bir seyirin habercisi olan bu selam, oyun boyunca farklı sahnelerde oluşan heyecanın da ilk raddesi. Hikaye tanıdık, reji muhteşem Kaf Dağı'nın ardına ulaşmak için yollara düşen kuşların hikayesi'dir Kuşlar Meclisi, herkesçe malum. Kuşlar ülkesini oluşturan serçeden şahine tüm kuşlar, hüdhüd kuşu önderliğinde, Kaf Dağı'nın ardındaki Kuşlar Padişahı Simurg'u bulmak için yola çıkarlar. Yolculuğa çıkmadan önce, istenci, kararlılığı, tahammülü, azmi, sabrı ve umudu az olan birçok kuş, çeşitli bahanelerle yolculuk başlamadan pes eder, zira Kaf Dağı'nın ardına gidebilen ve Simurg'u görebilen olmamıştır. Binlerce kuş bu aşka düşüp, yolunda can vermiştir. Ne bir yol vardır ona ulaştıran, ne de onsuz kalınabilmektedir. Bülbül, gülün sevdasından vazgeçip gidemez, tavus, "Ben sultana layık değilim, kapıcısına ulaşayım yeter" der, keklik mücevher sevdasından vazgeçemez. Kuşların yolculuklarından vazgeçmeleri ve diğer kuşların cevaben anlattıkları ise insanoğlu dünyasından binbir ibret dolu hikayelerdir. Her bir hikayeyi farklı mekanlardaki küçük kuklaların canlandırdığı bölümler, aynı sahne içinde değişen boyuta, ışık kararmadan, dekor değişmeden ulaşmanın görsel rahatlığını sağlıyor seyirciye. Sahnedeki oyunu bütünleyen her türlü unsur ise birbiri ile kusursuz bir uyum içinde koordine edilmiş. Yedi vadiyi geçen Simurg'a ulaşır Simurg'a giden yolda çoğu telef olur kuşların. Az sayıda kuş, büyük gayretle kanat çırpar, ne ile karşılaşacağını bilmeden Kaf Dağı'na. Kuşlar Padişahı'na yaklaştıklarında ise herbiri birbirinden çetin yedi vadi onları beklemektedir; istek, aşk, marifet, istiğna, tevhit, hayret ve hiçlik vadileri. Hiçliğe de ulaşıp tüm engelleri aşabilen az sayıdaki kuş, Simurg'a ulaşırlar. O'nu görmek için baktıkları büyük nurda, bir kez daha hayrete düşerler çünkü gördükleri kendileridir. Yedi vadide gelene dek anlatılan, ateşi anlatan pervane kelebekleri, "Enel Hak" diyen Hallac'ın hikayesi bu yolculuk içinde, çeşitli konu başlıkları içinde temsillerle oyunu süsleyen diğer öğeler. Kuşlar Meclisi, Mayıs ayı boyunca Kocamustafapaşa Çevre Tiyatrosu'nda izlenebilir. Bilgi için tel: 0 212 585 59 35
Klasik İslam Edebiyatı'nın güçlü temsilcisinden
Tasavvufi Mesnevi alanında Klasik İslam Edebiyatı'nın en güçlü temsilcilerinden olan Feridüddin-i Attar'ın kuşların dilinden anlattığı Mantık-ut Tayr'ından uyarlanan Kuşlar Meclisi, Işıl Kasapoğlu ve Karina Cheres'in rejisi ile Semaver Kumpanya'da sahneleniyor. Karina Cheres'ın tasarlayıp oyuna uyarladığı ilginç masklar, kuklalar ve göz alan kostümlerle sahnelenen tek perdelik oyunun dramaturgu Günay Ertekin. Oyuna kattıkları dinamizmle izleyeni etkileyen oyuncular ise Semaver Kumpanya'nın genç yetenekleri. Kuşların göz alıcı güzellikleriyle sergilenen oyun, akıl ve felsefenin kifayetsiz kaldığı temel sorgulamayı, tasavvufi bir mozayiğin taşlarını yerleştirerek açıklıyor. Büyük mutasavvıf Attar
1142'de Nişabur'da doğan Feridüddin Attar, İran'ın en büyük tasavvuf şairlerinden ve düşünürlerindendir. Manzum eserleri 45 bini bulan mutasavvıf, düşünceleri, edebi temaları ve üslubuyla tüm İslam dünyasını etkilemiştir. Mantıku't-Tayr'da, Allah'ı arayan kişinin, tüm evreni dolaşsa da ancak kendi içinde bulabileceği vurgulayan Attar Lisanü'l Gayb'ı yazdıktan sonra, 1220'de Mekke'de hayata veda etmiştir.
|
|
|