AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Erikler çiçek açtığı zaman

Yaz bitimi, ailecek köyden şehre göç ederler. Sebep geçim sıkıntısıdır ve büyük şehirde ekmek bulma umudunu taşımaktadırlar.

Ailenin küçük kızı Elif, olan biteni kavrayamaz. Kısa süre içinde köyü özler. Özlemekle kalmaz, sık sık dönmek istediğini söyler.

Henüz oyun çağındadır. Büyük binalar arasında kalan dar sokaklarda koşup oynayacak yer bulamaz.

Annesiyle babası ne kadar dil dökseler de Elif'i ikna edemezler.

Zaman içinde alışacaktır düşüncesiyle, "İstediğin olacak, bir gün döneceğiz" derler ona.

"Ne zaman?"

"Erikler çiçek açtığı zaman."

Elif, eriklerin çiçek açmasını beklemeye başlar.

Uzakta bir erik ağacı göstermişlerdir ve küçük kızın gözleri o ağaçtadır.

Gün geçtikçe sıkıntısı artar.

Geniş ufuklar, koyunlar, kuzular, çayır çimen... Ne varsa köyde kalmıştır. Burada, alışkın olduğu hayatın hiçbir parçası yoktur.

Aylar geçer.

Bir sabah, henüz herkes uykudayken, erkenden kalkan Elif, çığlık çığlığa bağırarak evdekileri uyandırır:

- Erik çiçek açtı... Erik çiçek açtı... Köyümüze dönüyoruz!..

Kalkıp bakarlar.

Kasım'ın son günlerinde, yılın ilk karı yağmıştır.

Elif, ağacın dallarına konan kar tanelerini, açan çiçekler olarak kabul etmektedir.

* * *

Bu hikâyenin üzerinden yaklaşık yirmi sene geçti.

Elif şu sıra yirmibeş yaşında olmalı.

Köye döndüler mi, dönmediler mi bilmiyorum.

Minik Elif şehre alıştı mı, alışmadı mı haberim yok.

Her sene, eriklerin çiçek açtığını gördüğümde, gözümün önüne beşbuçuk yaşındaki Elif gelir.

Ve yılın ilk karı yağdığında.

DEĞİŞİM BÖYLE OLUR

- Ehliyetteki bu resim size benzemiyor.
- Yıllar geçti tabii.
- Bunun kıvırcık saçları var, sizin başınız kel.
- Saçlarım döküldü memur bey.
- Resimdekinin burnu sizinkinden büyük.
- Ameliyatla ufalttırdım.
- Gözlük...
- Bazen takıyorum, bazen takmıyorum.
- İyi de, buradaki zenci.
- Hormon tedavisi sayesinde rengim açıldı.
- Bu kadın, siz erkeksiniz.
- Cinsiyet değiştirdim.

- Merkez, burada kırk yaşında lanet olası kel bir beyaz, ehliyette resmi bulunan otuz yaşında zenci kadının kendisi olduğunu iddia ediyor. Ne yapmamı önerirsiniz?

HENÜZ VAKİT VARKEN

Bingöl'deki depremden sonra, yıkılan okul ve öğrenci yurdu, bütün dikkatleri kamu binalarını yapan müteahhitlere çekti. O binayı yapan kişinin ve onay verenlerin peşine düşüldü.

Şu günlerde, diğer bölgelerdeki Yatılı Bölge Okulları, hastaneler ve diğer yapılar henüz yıkılmadan tek tek gözden geçirilmeli, sağlamlık dereceleri incelenmeli, şayet bir noksanlık varsa, onay verenler ile inşaatı yapanlar hakkında işlem yapılmalı.

Bir sonraki depremi beklersek, çok geç olabilir.

BİYOGRAFİ ANALİZ

İki yıllık biyografi.net tercübesi sırasında karşılaşılan ihtiyaç üzerine yayın hayatına başlayan Biyografi Analiz dergisi, Mahmut Çetin yönetiminde okurlarına ikinci sayısını ulaştırmaya hazırlanıyor.

"Geleceğin Büyük Türkiyesi'nin hayaliyle" merhaba diyen derginin ilk sayısından birkaç satır:

"Medya eliyle idoller üreten güç merkezleri, yerli duyarlığı benimseyen insanlarımızı ya yok saymakta ya da suçlamaktadır. Biyografi Analiz, olumsuzluklara karşı surat asma hakkını kullanırken, olumlu her kişiliğin toplum önünde var olması için entelektüel bir çaba sarfedecektir. Dergimiz insanların sıradan biyografilerini yayınlamakla kalmayıp, toplum önünde özgün vasıflarıyla da tanınmalarını sağlamak amacındadır." Tel: 0212.519 60 21

YÜKSEK GERİLİM HATTI

MGK'nın aylık olağan toplantısını, olağanüstü toplantı haline çevirme gayretine giren bir kısım medya, ne yazık ki başarılı olamadı.

Neyse, dert etmesinler.

Bu toplantılar her ay yapıldığına göre, yenileri için çalışmaları gerekir.

Yenisine kısmet!


3 Mayıs 2003
Cumartesi
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED